Yerli tohumu destekliyorum

BEĞENDİĞİM bir projeyi bugün size anlatmak istedim.

Haberin Devamı


Projenin ismi; Ata Tohumları...
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bir köy ziyaretinde, sohbet tohumlardan açılıyor.
Eskiden mis gibi kokan sebze ve meyvelerin artık olmadığını söylüyor.
Başkana sandıklardan çıkarılan tohumlar gösteriliyor.
Fikir o sohbette ortaya çıkıyor.
Çerçioğlu, makamına daha gitmeden ilgili bürokratlara talimatını veriyor.
“Sandıklarda saklanan ve artık kaybolmaya yüz tutmuş tohumları bulalım, üretelim, geliştirelim ve tohumların devamını sağlayalım...”
Köy köy dolaşılıyor, sandıklar açılıyor.
Ve tohumlar ortaya çıkarılıyor.
Sonrasında neler mi olmuş?

Yerli tohumu destekliyorum

Projede sandıklardan çıkan ata tohumları belediyeye ait deneme bahçelerinde yetiştirilerek çeşitli özellikleri kayıt altına alınmış önce...
Sonrasında bu yerel sebze çeşitlerinin tohumlarından belediyenin seralarında fideler üretilmiş.
Fideler tüm ilçelerde vatandaşlara ve köy pazarlarındaki üreticilere ücretsiz dağıtılmış.
Elde edilen ürünler yine Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle kurulan köy pazarlarında tüketicilere sunulmuş.
2017 yılında ata tohumlarından elde edilen 2 milyon adet fide dağıtılmış.
Artık Aydın’ın köylerinde, bahçelerinde, sağlıklı, doğal ve lezzetli sebzeler üretiliyor. Köy pazarlarından alışveriş yapan tüketiciler lezzetli ve sağlıklı ürünlere ulaşabiliyor.
Yerel kalkınma modeline güzel bir örnek...
Hem geçmiş unutulmuyor, hem de gerçek anlamda doğal bir beslenme yolu bulunuyor.
Başkan Özlem Çerçioğlu şöyle konuşuyor...
“Yerli ve milli tarım için ata tohumlarımıza sahip çıkmalıyız. Bizler belediye olarak çocuklarımızın önüne en sağlıklı sebze ve meyveleri koyabilmek için bir dönüşüm başlattık. İnsan sağlığının daha beslenirken korunmaya başlanmasının yolu, kaynağı belli sebze ve meyvelerden geçiyor. Ata tohumlarımızdan ürettiğimiz fideleri tüm Aydın’a dağıtarak dönüşümü hızlandırdık. İsterim ki, tüm belediyeler bir olalım ve kaybolmaya başlayan yerli tohumlarımızı koruyalım. Böylelikle kokusunu, tadını, artık neredeyse belli bir yaşın üzerindekilerin hatırladığı bu sebzelerimizi çocuklarımız da tadabilsinler...”
Çerçioğlu’nun önerisi çok isabetli...
Bu topraklardan çıkmış ve bugünlere kadar aktarılmış tohumlarımızı kaybetmeyelim.

Haberin Devamı


Seferihisar’ı unutmamak gerekir

Haberin Devamı

TOHUMLARIMIZ için büyük çaba sarf eden bir belediye daha var, o da Seferihisar...
2011 yılından bu yana tohum takas şenlikleri düzenliyor Tunç Soyer...
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Tohum seferberliğinde aldığımız yol ve Türkiye’nin sahipleniyor olması, bu işe başlarken kurduğumuz düşe ne kadar yaklaştığımızı gösteriyor” diyor.
Seferihisar’ın tohum merkezinin ismi de dikkat çekiyor.
Seferihisar Can Yücel Tohum Merkezi...
Daha ne denebilir ki...
Yerli tohumu destekliyorum.

 
Halkın mimarı olmak

EGE KOOP Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “Rantın değil, halkın mimarıyız” demiş.
Vallahi doğru...
Ben geçmiş tartışmaları hatırlıyorum.
“Buraya ev mi yapılır?” denilen yere Ege Koop neredeyse bir şehir kurdu.
Herkesin merkezlere saldırdığı bir dönemde, Seyrek’te, Torbalı’da, Ulukent’te o dönemin en önemli toplu yerleşim alanlarının ortaya çıkmasını sağladı.
Binlerce ailenin ev sahibi olma hayallerini gerçeğe dönüştürdü.
O yüzden doğrudur.
Ege Koop, rantın değil, halkın mimarı olmuştur.
Hüseyin Aslan, halkın mimarı olmayı hak etmiştir.

Haberin Devamı

 
Beni geçmişe götüren satırlar

Yerli tohumu destekliyorum

DEĞERİ yeterince bilinmeyen sivil toplum örgütleri var. Örneğin Rotary, örneğin Lionslar...
Zannedeliyor ki, sadece yemekten yemeğe buluşuyorlar.
Benim 30 yılım Rotary’nin içinde geçti.
Gençlik yıllarım çocuk yuvalarında, okullarda, toplumun gelişmesine, değişmesine öncülük eden projelerin içinde geçti.
Bazen umutsuzluğun umuda, tükenmişliğin hayata tutunmaya dönüştüğüne şahitlik ettim.
Bazen de küçük şeylerin büyük mutluluklar getirdiğini öğrendim.
Ben bir Rotaryen olmaktan her zaman mutlu oldum ve gurur duydum.
Bu sayede, hem sivil toplum örgütlerinin faydalarını öğrendim, hem demokrasiye bağlılığım güçlendi, hem yeni insanlar tanıma fırsatı yakaladım, hem de hayatı öğrendim.
Neden bunları yazıyorum.
Dün yeğenim Ediz Kayadelen, Bostanlı İnteract Kulübü’nün başkanı olarak bölge asamblesini açan bir konuşma yaptı.
Konuşmasını okurken, bir deja vu durumu oldu.
Beni o yaşlarıma götürdü. Şöyle bir yorum yaptı...
“Annem bir İnteract üyesi olmam konusunda bana tavsiyede bulunduğunda, Rotary’nin dünya ve insanlık için neden bu kadar önemli olduğunu tam anlayamamıştım. Ama beni asıl etkileyen olay ise bir okul ziyaretiydi. Bornova’da bir okula gittik. Okulun fiziki şartları çok kötüydü. Duvarlar rutubetliydi, boyaları dökülmüştü. Sınıfların içini size tarif bile etmek istemiyorum. Önlüklerimizi giydik, duvarları boyamaya başladık. İnteract Kulübü olarak bu okulun ihtiyaçlarını gidermek için elimizden geleni yaptık. Sınıflardaki çocukların yüzlerini asla unutmadım. Onların mutluluğu, gözlerindeki ışıltı benim dünyamı değiştirdi. Küçük şeylerle de insanların mutlu olabileceğini çok daha iyi gördüm. O zamana kadar kafama taktığım şeylerin aslında büyük problemler olmadığını daha iyi anladım. Yani hayata bakışım o ziyaretle çok değişti.”
Çok mutlu oldum.
İnsana dokunan, insanı anlayan, toplumun değişim dinamiklerini tetikleyen sivil toplum örgütlerini destekliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları