Paylaş
İZMİR Fuarı’nın geleneksel etkinliklerinden biri “Özgür Mikrofon” için İzmir Sanat’ın bahçesindeydik. Konuk Hürriyet Daily News Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin’di.
Yetkin, diplomasi gazeteciliğinin en tecrübeli isimlerindendir.
Uzun süre Ankara’da gazetecilik yaptığı için de siyasi kulisleri iyi bilir, sağlıklı ve isabetli öngörüleri vardır.
Cuma gecesi yaptığı konuşmanın başlığı “Türkiye ve dünyadaki son gelişmeler” gibi geniş bir konuydu.
Bir giriş yaptı, daha doğrusu bir durum tespiti yaptı ve Murat Yetkin sonra soruları aldı.
Ben de konuşma yaptığım yerlerde böyle bir yöntemi tercih ediyorum. Çünkü, daha çok soru sormak istiyorlar. Elbette her soru öncesinde uzunca bir yorum da yapmak ihtiyacı istiyorlar. İnsanlar dolu, içlerindeki gerginliği atmak istiyorlar.
Neler mi soruyorlar...
Örneğin...
“Seçimlerden aynı tablo çıkarsa ne olacak, yine seçimlere mi gideceğiz?”
Ya da...
“Daha dün ‘Anlaşamadık’ diyen partiler, liderler yarın ‘Anlaştık’ nasıl diyecekler?”
Ve...
“Türkiye büyük bir ülke kabul ama bu siyasi gerginlik nasıl son bulur?”
Ve...
“Gerçekten bir krizin ortasında mıyız?”
***
Birçok toplantıya katılıyorum, çok kişiyi dinliyorum.
Sorular aşağı yukarı böyle, kelimeler farklı olabilir ama insanlar bunları merak ediyor.
Benim gibi iflah olmaz iyimserler için bile zor bir dönem...
Çünkü insanlarımız moralsiz ve seçim yorgunu...
Ve, kendilerini tıkanmış hissediyorlar.
***
Geçen gün Serdar Turgut köşesinde güzel bir yazı yazdı.
Şöyle dedi:
“İngilizce’de ‘writer’s block’ olarak bilinen ve dilimize ‘bloklanmış yazarlık’ veya ‘yazar tıkanması’ diye çevrilen durum, bilimsel olarak şöyle tarif ediliyor; ‘Yazarın artık yazacak konu bulamaması veya bulsa dahi yazıyı sürdürememesi.’ Bu ölümcül hastalık gibidir, yazarı bir defa vurdu mu kurtulmak çok zordur. Pençesine kolay kolay düşeceğim bir hastalık olarak hiç görünmezdi bana.
...
Bu memlekette olanlar gülümseme duygumu, iyimserliğimi ve makullüğümü öldürmek üzere. Bunları kaybettiğimde yazı yazmam da manasızmış gibi gelecek bana. Bu sonuca varacağım diye çok ürküyorum.
Ülkenin yeni normali haline gelen olaylar, benim tek değer verdiğim sermayem olan yazarlığımı hızla elimden alıyor.
...
Türkiye bana biraz zaman tanısa, bu korkunç durumda bile iyi olabilecek bir durumu uğraşarak bulacağım, iyimser makullüğümü yine anlatacağım...”
***
Yazarın tıkanması zaman zaman normaldir.
Herkes gibi, Serdar Turgut gibi benim de tıkandığım günler olur.
Ama galiba bugünlerde toplum da tıkandı.
Makul bir koalisyon, Türkiye’ye makul bir süre verecek ve bu takınmışlık duygusu ortadan kalkacaktı.
Cuma gecesi “Özgür Mikrofon”a gelen sorular da bunun kanıtıydı.
Etiketleyin siz de #cityofizmir
ARTIK kentler yarışıyor, yarışacaksınız.
Hiçbir şey yapmadan da olmuyor.
Önce kenti yeniden ele alacaksınız, alt yapınızı buna göre kuracaksınız, sonra da dikkat çekici projelerle konuşulur hale geleceksiniz.
EXPO’yu kaybettiğimize üzülmeyin, bize nasıl yarışacağımızı öğretti.
Ve bu yarışta kurumların değil, sadece o kentte yaşayan herkesin buna ayak uydurması gerektirdiğini de bizlere gösterdi.
Bakın Ege Genç İşadamları’nın liderliğinde bir sosyal medya kampanyası başlatıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi birçok kurum da buna destek verdi.
Instagram üzerinden başlatılan @cityofizmir projesi müthiş ilgi gördü.
@cityofizmir sadece beş ayda dünyanın her yerinden 60 bin takipçiye, 745 bin üzerinde fotoğraf beğenisine, 10 bin 807 gerçek kullanıcı yorumuna ve 43 bin 549 #cityofizmir etiketli fotoğraf paylaşımına ulaştı. Bugüne dek yayınlanan 335 fotoğrafa gelen toplam beğeni sayısı 745 bin...
Gerçekten de iyi rakamlar...
Ben de instagramdaki paylaşımlarımda #cityofizmir’i etiketliyorum.
Siz de etiketleyin...
Paylaş