Sizce bu oranların mantığı var mı? Ben bulamadım...

ZAMAN zaman aklıma şu soru takılıyor?

Haberin Devamı

Türkiye’ye birçok ilki kazandıran Selçuk Yaşar; balıkçılık sektörüne el atmasaydı acaba balık fiyatları ne olurdu, bu kadar girişimci çıkıp bu alana yatırım yapar mıydı?
Selçuk Yaşar, nasıl ette, sütte ve gıdanın birçok ürününde yaşam alışkınlıklarımızı değiştirdiyse, balıkçılıkta da aynı şeyi yaptı.
Hepimizin, özellikle çocuklarımızın daha fazla balık yemelerine olanak tanıdı. Bu önemli mi? Hem de çok... Çünkü, gelişmişlik kriterlerinde balık tüketimi de dikkate alınan maddelerden biri...
Uzun zamandır Selçuk Yaşar’ın kamuoyuna söylediği bazı mesajlar var.
Şikayet değil mesaj...
Ben Selçuk Bey, bir şey söyledi mi kulak kabartırım.
Çünkü, söyledikleri bugünün değil genellikle geleceğin mesajlarıdır.
Geçen gün Selçuk Bey’le sektörün durumuyla ilgili biraz sohbet ettik.
Haklı olarak bir durum tespiti yaptı.
Türkiye’yle Avrupa’nın; İzmir’le diğer kentlerin...
Ve dedi ki...
“Bizde deniz için alınan ecrimisil bedelleri artık rekabet edilebilir sınırların çok ötesinde... Ben bu sektöre büyük emek verdim. Gelecekte de bu alanın çok parlak olacağına inanıyorum. Özellikle, Ege Bölgesi su ürünleri ihracatıyla öne çıkabilir. Yetkililerden şunu rica ediyorum. Lütfen yurtdışındaki olanaklara baksınlar ve aynı şartları bizler için de uygulasınlar. Türk girişimcilerimiz zaten çevreye saygılıdır, ülkesine döviz kazandırmak, çocuklarımızın daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır...”
Biraz araştırma yapınca Selçuk Bey’in haklı olduğunu bir kez daha iyi anladım.
Rakamlar öylesine çarpıcı ki...
Örnek mi?
Vereyim...
Özellikle Egeli üreticiler, uluslararası alanda diğer Akdeniz ülkeleriyle rekabet halinde...
Akdeniz ülkelerinde 2009 yılı için bir dönüm deniz yüzeyi kira bedelleri şöyle...
Yunanistan: 360 Euro (750 TL), İspanya: 200 Euro (420 TL), İtalya: Euro (27 TL)
Ya İzmir...
2200 Euro yani 4 bin 400 TL...
Bana göre bu büyük bir haksız rekabet...
Deniz yüzey alanı kiralamaları İl Özel İdareleri tarafından yapılıyor.
Bu nedenle her ilde farklı fiyat uygulamaları da söz konusu...
Bu rakam Ordu’da dönümü 450 TL, Muğla’da 1.800 TL...
Anlaşılıyor ki...
İzmir ilindeki deniz yüzeyi kira bedelleri; diğer illere göre 3-10 kat fazla...
Akdeniz ülkelerine göre 5-160 kat, Tarım Bakanlığı’nın deniz yüzeyi için 2009 yılı için belirlediği muhammen kira bedeline (157 TL) göre de 28 kat fazla...
Milli Emlak’ın birinci derece içinde suyu olan ve sulanabilir tarımsal araziler için belirlediği (250 TL) kira bedeline göre de 18 kat fazla...
Sizce bu rakamların, oranların mantığı var mı?
Ben bulamadım...

Haberin Devamı

Su ürünlerinin Ege’deki anlamı 4 milyar dolar

Haberin Devamı

İZMİR Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Girenes, bu haksızlığın ortadan kaldırılmasını istiyor. Deniz yüzeyi kiralamalarında ücretin Ordu ili seviyesine yani 450 TL’ye indirilmesini beklediklerini söylüyor ve bu söz de veriyor.
“Kiralama ücretlerinin İzmir’de makul bir seviyeye çekilmesi durumunda; önceki yıllarda ödenmiş tutarlarla ilgili olarak hiçbir hak talebinde bulunmayacağız.”
Akuakültür, balık avcılığının doğal stoklar üzerindeki baskısını kaldıran, istihdam yaratan, döviz girdisi sağlayan ve tarım sektörü içinde en hızlı büyüyen grup...
Türkiye’nin 24.6 milyon hektar deniz alanı var. 2007 yılı üretimimiz 772 bin ton... Bu üretimin 139 bin tonu yetiştiricilik yoluyla elde edilmiş. Türkiye, Norveç ve İngiltere’den sonra üçüncü büyük su ürünleri üreticisi... İzmir, 587 kilometrelik kıyı şeridiyle büyük bir potansiyele sahip. 2006’daki rakamlar İzmir için tarımsal üretim değerinin 4 milyar TL olduğunu gösteriyor. Bu değer bugün 6 milyar TL’nin üstünde...
Bu da su ürünleri yetiştiriciliğinin bölge ekonomisi için ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Haberin Devamı

Çiftliklerin çoğu açık denizlere taşındı

Peki...
Biraz da tartışma konusu olan balık çiftliklerinin taşınmasıyla ilgili son durum nedir?
Bunun cevabını da İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Girenes’ten alalım.
“Bugün, 61 işletmenin 49 adedi açık alanlara taşındı. 12 işletmeden 8’i Haziran ayı sonunda ve iki işletme de temmuz ayı sonuna kadar taşınmış olacak. Akuakültür üretimi 2000’de 79 bin ton iken, 2007’de 139 bin tona yükseldi. İhracat miktarımız ise 2000 yılında 25 bin ton ve 59 milyon dolar iken 2008’de bu rakamlar 61 bin ton ve 427 milyon dolara çıktı. Sekiz yılda ihracatımız yüzde 144, ihracat tutarımız ise yüzde 623 arttı. Bize düşünleri yapmaya çalıştık. Şimdi bu haksız rekabetin önlenmesini bekliyoruz.”

Yazarın Tüm Yazıları