Paylaş
“Politika ekiple yapılır. O yüzden aday belirleme sürecini de böyle değerlendirmek gerekir. Genel merkez kadrolarına yakın olanların, yakın duranların şansı daha yüksek olur...”
Basit ve herkesin söyleyebileceği sözler gibi geliyor değil mi?
Görünüşte öyle...
Ama emin olun değil.
Çünkü bizde siyaset dar kadrolarla yapılıyor.
Demokrasimiz gerçek anlamda tabana yayılmış değil.
Biz bazı isimleri seçip Ankara’ya yolluyoruz.
Bizim adımıza bazı işleri yapabilsinler diye değil mi?
İlk başta öyle oluyor ama sonra işler değişiyor.
Çünkü Türkiye’de siyaset bir meslek gibi görülüyor.
Ben de her fırsatta ısrarla yazıyorum.
Siyaset meslek değildir diye...
Ama böyle görülünce, böyle bakılınca ilk önce “Koltuklar nasıl korunur” diye bakılıyor. Sonra da “Korunamayacak olursa B planı olarak neler olabilir” diye düşünülüyor.
Yani “Belediye başkanları da bizden olsun, tanıdık olsun” deniliyor.
“Nasıl ve kimle kazanırız” yerine “Bizim söyleyeceğimiz olsun” diye bakılınca da seçim kazanmak zor oluyor.
Muhalefette ben bunu çok görüyorum.
Sonuç olarak...
Demokrasi tabana yayılmadıkça, genel merkezler demokrat olmadıkça bu böyle devam eder.
Siyaset elbette bir ekip işidir.
Öyle ama ekiplerin siyaseti ileriye taşımak gibi görevleri de vardır. Ekipçilik yaparak değil, ekibin gücünden faydalanarak halkı için siyaset yapmalılar. Yoksa seçim kazanmak çok kolay bir iş değildir.
Gönülden destekliyorum
Büyük kentlerin önemli maratonları var.
Pazar günü, yani yarın İstanbul’da Vodafone İstanbul Maratonu koşulacak.
Adım Adım platformunun öncülüğünde gerçekleşiyor bu maraton...
Şimdiden 36 dernek ve vakıf için 60 bin kişi 6 milyon lira bağış yapmış.
En az bin kişinin koşması bekleniyor.
36 dernek arasında İzmir’den BALEV – Bornova Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı da var.
BALEV’li 140 koşucu bağış kampanyasına katılmış ve 320 bin TL’yi bu önemli hizmet için aktarmış.
BALEV Burs Komitesi Başkanı Nezih Öztüre, “Gönüllü koşucularımızın büyük çabasıyla toplanan bağışlar, eğitimde sosyal adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanması, gençlerin çağdaş ve bilimsel eğitim olanaklarından daha fazla yararlanabilmesi için harcanacak. Başarılı ve ihtiyaç sahibi 175 öğrenci kardeşimize destek olacağımız için çok gururluyuz” diyor.
Ben de bu projeyi gönülden destekliyorum.
http://ipk.adimadim.org/profil/IPK47817 linkinden siz de destek olun.
İzmir’e kadın aday olur mu?
Neden olmasın...
Çok da iyi olur.
Ama...
Bizde siyaset, erkek egemen bir anlayışla yapılıyor. Kadın siyasetçi olmak gerçekten de çok zor.
Üstelik parti kademelerinde yükselmelerine izin verilmeyen, önü kesilen ya da zorlaştırılan bir iklimde kadın siyasetçiler nasıl kendilerine yer bulabilecek?
İzmir’e kadın aday yakışır, hem de çok yakışır.
Ama bu isimlerin çıkmasını, kendilerini göstermesini beklemek yerine davet etmek belki de daha doğru olacak.
Her 10 Kasım’da
Atatürk’ü daha çok özlediğimizi anlıyoruz.
Atatürk’e minnettar olduğumuzu anlıyoruz.
Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu anlıyoruz.
Atatürk’ü bugün de özlemle anıyoruz.
Çocuklar için Nutuk
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener çocuklar için Nutuk hazırlattırmış. On binlercesini de okullara dağıttırmış. Kitabın yazarı Adnan Çakmakçıoğlu...
Özgener, kitabın önsözünde şöyle yazmış:
“Değerli öğrenci kardeşim... Elinde tuttuğun eser 91 yıllık bir hazinedir. Türkiye devletinin en kıymetli kalemiyle yazılan, Cumhuriyet’e dair ilk tarih yazımıdır. Sen bu satırları okumadan neredeyse 100 yıl önce yurdumuzda bir ölüm kalım savaşı verildi. 1927 yılında 6 gün içinde biten bu konuşma, tam 36 saat 30 dakika sürdü. Nutuk adlı büyük eseri kaleme alan da, okuyan da Atatürk’tü. O günden bugüne Nutuk, hem ibret alınan, hem gurur duyulan, hem de gelecek için umut aşılayan bir başucu eseri oldu. Biz şimdi O sesi, O sözü sana ulaştırıyoruz. Tarihimizin dönüm noktası olan İstiklal Savaşı’nı, Cumhuriyetimizin kuruluşunu, inkılapların yapılışını, doğrudan o tarihi hem yapan hem yazan kişiden dinle diye... Yörük Ali’den Nezahat Onbaşı’ya, Seyit Onbaşı’dan Hasan Tahsin’e, Demirci Mehmet Efe’den Kazım Karabekir’e ve Mustafa Kemal Atatürk’e kadar tüm kahramanlarla gurur duy diye... İnanıyorum ki bu kitabı okuduktan sonra sen de geleceğin Atatürk’ü olmak için heyecan duyacaksın...”
Kitabı oğlum Atlas’a okumaya başladım.
İlgiyle dinliyor ve bana sorular soruyor.
Nutuk hepimizin başucu kitabı olmalı...
Çocuklarımızın da...
Paylaş