Paylaş
“O bayrak dalgalanacak” dendi, dalgalandı. Aksi olabilir miydi? Zaten istisnasız herkes karşı çıktı, “Olmaz...” dedi. İzmir sıradan bir kent değildi, 9 Eylül de sıradan bir tarih değildi.
“O bayrak çekilecek, o bayrak dalgalanacak...”
İtiraz olsun diye değil, geçmişe sahip çıkıldığı için, bir ülkenin doğuşunu sembolize ettiği için, topluma güven verdiği için, hayal kurdurduğu için...
Benim gibi sizler de herhalde o görüntüleri onlarca kere seyretmişinizdir, belki de yüzlerce kere...
Her seferinde heyecanlanıyorum, her seferinde gözlerim doluyor.
Rahmetli dedem anlatırdı, o günleri yaşadığı için, o bayrağın çekişiline tanıklık ettiği için onun da gözlerinden yaşlar sicim gibi akardı.
Belki dedemi çok sevdiğimden, belki onu çok özlediğimden ya da bendeki etkisi çok fazla olduğundan, bilemiyorum.
Böyle günlerde, milli bayramlarda, toplumun hassas olduğu konular gündeme geldiğinde, meydanlar dolduğunda...
Hep birlikte İstiklal Marşı söylendiğinde...
Bayrakları gördüğümde...
Benim de içim titrer, gözlerim dolar...
O bayrak çekilmeli, o bayrak dalgalanmalı...
Bizler de kendimizi iyi hissetmeliyiz.
Daima...
İzmirlilerin hangi özelliklerini seviyorum
İzmir’in, İzmirlilerin bu refleksini seviyorum. Tepkilerini anlıyorum.
Bizi biz yapan değerlere sahip çıkmalarını önemsiyorum.
Demokratlıklarını seviyorum, objektif kalmalarını, olaylar karşısında soğukkanlı duruşlarını, meydan okumalarını, okuyabilmelerini...
Başkaları ne düşünür diye aldırış etmeden içlerinden geldiğini gibi davranmalarını, bazen şeytanın avukatlığını yapmalarını...
Bazense dünyayı umursamamalarını...
Seviyorum.
Bir de itirazım var
9 Eylül törenleri güzel geçti, coşkulu geçti. Bayrağını kapan Konak’a, Cumhuriyet Meydanı’na gitti. Gitmeyenler de bayraklarını balkonlarına astı. Bugünün bizler için ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yok.
İtirazım şuna... Bu tarihler hepimizin, bu günler hepimiz için özel...
Parti ayrımı yapmdan bunu söylüyorum. 9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin de doğuşu aynı zamanda... O yüzden meydanlardaki coşkuyu ne kadar anlıyor ve takdir ediyorsam...
Gereksiz protestoları, çoğunluğun tepkisi olmasa da bazı grupların yuhalamalarını da anlamsız bulduğumuzu söylemeliyim.
Fuar açıldı mı yazlıklar kapanıyormuş
Eskiden beri duyarım.
“Fuar açıldı mı Çeşme’de, Foça’da, Kuşadası’nda, Gümüldür’de... Yani yazlıkların kapanma tarihi gelmiştir” diye...
Ben ise aksine bugünlerde gidilmesinden ve buralarda daha çok kalınmasından yanayım.
Fuarla ilgili çok eleştiri yapılır, “Nerede o eski fuar günleri” denir. Ama çoğu esnafın ve turizmcinin yaptığı bu yorumda galiba bir gerçeklik payı var.
Beğensek de beğenmesek de, fuar açıldı mı, yazlık yerler terk ediliyor.
En azından Çeşme için bunun geçerli olduğunu söyleyebilirim.
Yazın en fazla gidilen, herkesin dilinden düşürmediği mekanlar fuar açılır açılmaz kapanmışlar.
Alaçatı sokakları tenhalaşmış, Çeşme’nin trafiği rahatlamış.
Eylül ve ekim, sahillerin en güzel olduğu aylar değil mi?
Neyi anlamıyorum
Şu protokol sıralarını, “Şurada benim oturmam gerekir” dayatmalarını, oturamayınca bozuk atmaları, kavga çıkarmaları, hatta o mekanı terk edip gitmeleri...
Hele hele bunu özel günlerde yapmalarını...
Halkın heyecanını paylaşmak varken, halkın beklentilerini yapmak varken...
İnsanların protokolü bu kadar önemsemelerini ve protokolün halktan giderek kopmasını anlamıyorum.
Bakalım Kılıçdaroğlu ne yapacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önceki açıklamalarında belediye başkan adaylarını bir yıl önceden açıklayabileceklerini söylemişti. Tabii hesapta seçimleri erkene alma yoktu. Öyle görünüyor ki, Meclis açılmadan yasa teklifi hazırlanmış, Meclis açılır açılmaz da yasalaşmış olacak. Bakalım bu durumda Kılıçdaroğlu ne yapacak? Özellikle üç büyükşehir adaylarını diğer partilerden önce açıklamak isteyecek mi, yoksa yine eskisi gibi birkaç gün öncesine kadar adayların kim olduğu saklanacak mı? Kılıçdaroğlu açıklasa bile ben AK Parti’nin adaylarını seçim takvimine göre belirleyeceğini düşünüyorum. Yani CHP için adayları erken açıklamak bazı yerlerde avantaj, bazı yerlerde de dezavantaj olabilir.
Paylaş