Medet umma, iştahımız kaçtı

SADECE İzmir iş dünyası mı “Bir an önce hükümet kurulsun” diye düşünüyor.
Sanmıyorum...
Bu istek ve dilek hem iş dünyasının genel görüşünü yansıtıyor, hem de sivil toplum örgütlerinin tamanının...
Bu yorumların arkasında sadece son yaşanan gelişmelerin etkisi de yok...
Elbette sınırımızda yaşananlar, son terör olayları bu sürecin daha da hızlandırılması gerektiğini bizlere söylüyor, ama asıl beklenti geniş bir toplumsal uzlaşma ihtiyacından geliyor.
Güçlü bir koalisyon beklentisinin nedeni de bu...
Çünkü, Türkiye gergin ve ülkenin kronikleşmiş sorunlarının üzerine geniş bir mutabakatla gitmek gerekiyor.
Bakın ne diyor, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Güçlü...
“Koalisyon kurulmalı, bu olağanüstü şartlarda erken seçimden medet ummak doğru değil...”
Güçlü, kelimeleri seçerek konuşan biridir, “medet ummak” derken, “Bazı dönemler siyasetüstü kararlar gerektirir, bu da öyle dönemlerden biri. Küçük siyasi çıkarlar yerine, Türkiye’nin geleceğini düşünme, uzlaşma, güçbirliği yapma dönemi” dediğini düşünüyorum.
Ben de katılıyorum...
Tekrarlıyorum, sadece son yaşadıklarımızdan değil, Türkiye’nin demokrasisini güçlendirmesi, kurumlarını yerli yerine oturtması, yargısına yeniden itibar kazandırması, siyaset kurumunun olabilecekler üzerinden politika üretebilmesi için de bu şart...
Ne diyor, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli...
“Seçimlerin üzerinden 50 gün geçti. Milletin verdiği mesajı anlayıp gerekeni yapma konusunda çok bariz bir isteksizliği bütün siyaset kurumlarında gözlemliyoruz. Millet olarak iştahımız kaçmış durumda. Siyasiler, birlikte iş yaparken de hesaplaşılabileceğini göz ardı etmeden, bir an evvel en yaygın temsil kabiliyetine dayalı bir çözüm üzerinde uzlaşmalı...”
Işınsu Kestelli de kelimeleri seçerek kullanan biridir.
Son yerel ve genel seçimlerde, yaptığı organizasyonlarla bir serbest kürsü kurulmasını sağladı. Her partiden, her görüşten siyasilere ev sahipliği yaparak bu platformu kurdu.
“İştahımız kaçtı” diyor ve çok doğru söylüyor.
Çevremizde 1.5 yılda üç seçim yapan hangi ülke var?
Türkiye gergin...
Ve iştahı kaçık...
Hevesi yok...
Bir bıkkınlık var.
Ama bu bıkkınlık siyasetten kaynaklanıyor. Yoksa yeni ve güzel şeyler yapmak için herkes heyecanlı ve istekli...
Herkes önünü görmek, geleceğe bakmak istiyor.

İzmir üniversiteleri başarılı

İZMİR’deki vakıf üniversitelerinin doluluk oranlarına baktım. Hepsi neredeyse kontenjanlarının yüzde 100’ünü doldurmuş durumda... İzmir Ekonomi, Yaşar, Gediz, İzmir Üniversitesi’ne artan bir ilgi var. Dokuz Eylül ve Ege, Türkiye’nin en fazla tercih edilen kurumların arasında, Yüksek Teknoloji’nin olanaklarını Türkiye’nin konuştuğunu biliyorum. Katip Çelebi de yeni olmasına rağmen yenilikçi, farklı bir üniversite olma yolunda ilerliyor. İzmir giderek bir eğitim ve sağlık kümelenmesine doğru gidiyor. Bu doğru bir strateji, kurumlarımız mezunlar verdikçe, mezunları dünyanın her yerinde başarılı işlere imza attıkça İzmir eğitimde gelecek yıllarda daha fazla tercih edilen bir kent olacak.

İZMİR’E YAKIŞIR

FARK ediyorum, İzmir’de bisikletli sayısı her geçen gün artıyor. Gruplar halinde bisikletliler tüm İzmir’i geziyorlar. Bu çok hoşuma gidiyor. Özellikle akşamları kente müthiş bir renk katıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi çok doğru bir adım atıyor. EuroVelo’ya İzmir’i dahil etmek için dosyayı Brüksel’e götürüyor. Avrupa Bisiklet Yolları Ağı için İzmir’in önerdiği üç rota var. Çeşme İskele – Klazomenai, Urla İskele – Ürkmez, Ürkmez – Selçuk... Avrupa’nın bu önemli ağına İzmir’i alacaklarını düşünüyorum.
İzmir’e bir de maraton yakışır...
İzmirliler büyük ve takip edilen bir maratonu da mutlaka yapmalı...
9 Eylül haftası, İzmir’i bir festivaller haftasına dönüştürelim.
İçinde sanat da spor da olsun...