Kilit isim Aziz Kocaoğlu’dur

Dün kaldığımız yerden devam edelim; 2013’ün büyük fotoğrafına bakalım. Seçimler öne alınmak istendi ama iş referanduma kalınca hükümet geri adım atmak zorunda kaldı. Ama sanmayın ki; seçimler 2014’te diye, bu yıl öyle rahat geçecek. Kulisler seçim varmış gibi hareketli geçecek.
Çünkü aday adayları nabız yoklayacak; mevcutlar yerlerini korumaya çalışacak. Basketteki gibi adam adama markaj devam edecek.
İzmir’e bakalım...
İki dönemdir büyükşehir belediye başkanı olan Aziz Kocaoğlu’nun kararı beklenecek öncelikle...
“Aday mı, değil mi?” sorusunun cevabını bu yıl öğreneceğiz örneğin... Kocaoğlu’nun bir prensibi var; altı ay kala kararı kamuoyuyla paylaşıyor. Bir önceki seçimde de öyle yaptı. Dönemin Genel Başkanı Deniz Baykal’ın görüşünü almadan çıkıp, “Adayım...” dedi.
Kocaoğlu’nun adaylığının kesinleşmesi seçimlere iki ay kalaydı. Yani dört ay boyunca Baykal İzmir’e defalarca gelip gitti, ama “Kocaoğlu adayımızdır” demedi.
Hatta Sasalı Doğal Yaşam Parkı’nın açılış töreninde “Adayımız erkek mi, kadın mı olsun” gibi bir diyaloğun içine girince kalabalıktan tepki bile almıştı.
Kocaoğlu yine öyle yapacaktır, bu sefer de kimseyle konuşmadan kendi düşüncesini açıklayacaktır.
Peki aday mıdır?
Dün de yazdığım gibi büyükşehir operasyonu Kocaoğlu’nun siyasi yol haritasında önemli bir değişikliğe gitmesine neden oldu.
Öncesinde “Aday değilim” deseydi; şaşırmazdım. Başkanı yakından izleyen bir gazeteci olarak, herkes için önemli şeylerin Kocaoğlu için gerektiğinde önemli olmadığını biliyorum. Gerektiğinde diyorum; çünkü adaylık konusunda dış faktörlerdense iç nedenleri önemseyen, kendi ruh haliyle hareket eden biri Kocaoğlu...
Özetle...
Herkesin çok emin olduğu bir konuda Kocaoğlu tamamen kişisel nedenleri ortaya koyarak çok farklı bir karar da verebilir.
Ama şunu söylemeliyim.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu sembolik önemi olduğu gibi, CHP için farklı kriterleri olan da bir makam...
Örneğin CHP’nin burada seçimi kaybetmesi Ankara’da da deprem yaratacaktır. Genel Başkan sorgulanacaktır, genel merkez eleştirilecektir. Bu kaçınılmazdır.
AK Parti’de ise 2002’den bu yana gözler İzmir’dedir; İzmir bir yana Türkiye bir yanadır.
Siyaset zor iştir ve çok farklı bilinmeyenlerin bir araya gelmesiyle gelişen bir süreçtir.
O yüzden 2013’teki gelişmeleri, olayları görmeden gelecek yılın seçimleriyle ilgili yorum yapmak eksik olacaktır.
Ama bir gerçektir ki; bütün stratejiler Aziz Kocaoğlu’nun aday olup olmayacağına bağlıdır.

Ve Binali Yıldırım

AK Parti’de en fazla konuşulan isim hiç kuşkusuz Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olacak. 2013’ün kulislerinde hep şu sorunun cevabı merak edilecek. “Aday mı, değil mi?” Dediğim gibi daha çok uzun bir süre var. Ama şunu iyi biliyorum. Binali Yıldırım; aday olmasa bile adaymış gibi çalışır. Çalışacaktır...

Radikal değişim olmaz ama rötuşlar olur

Şunu biliyorum. Başbakan Erdoğan, özellikle üç büyükşehirde ve Türkiye’nin önemli kentlerinde düzenli anketler yaptırıyor. Sonuçlarını inceliyor ve bunlara göre hareket ediyor. CHP Genel Merkezi’nin de bu seçim döneminde anketleri çok sık kullanacağı biliniyor. İki seçimdir CHP İzmir’de ilçe belediyelerde mevcut adaylarla yoluna devam etmeyi tercih etti. Bu sefer bazı değişimlerin olacağı söyleniyor. Ben radikal değil, ama bazı rötuşların olacağını düşünüyorum.

Önseçim olur mu? Olursa...

Hakan Tartan’ı uzun yıllardır tanıyoruz. İyi gazetecidir, iyi de siyaset adamıdır. Genç yaşlarda çok önemli görevler üstlendi; milletvekilliği, bakanlık yaptı. Meclis İdare Amirliği dönemi de ikurumun en parlak dönemlerinden biridir. Şimdi Konak Belediye Başkanı... Kendi sınırları ve kaynakları içinde iyi işler yapıyor. Butik müzeler iyi bir fikirdi ve çok da tutu. Sosyal sorumluluk projeleriyle halka dokunuyor; bakıyorum Konaklılar hatırlanmaktan memnunlar... En net konuşan kişi de Tartan... Herkesin gönlünde farklı makamlar olabilir; kimi bunu bir hayal gibi görür, kimi içinde saklar, kimisi de zamanını bekler… Tartan öyle değil; “Benim hedefim var, ideallerim var” diyor. Ve fikrini açıkça ortaya koyuyor. “Önseçim olursa ben varım” demekten de çekinmiyor. Aday olunur ya da olunmaz; ama siyaset yapanların hedefinin olmasını önemsiyorum. Nitekim Tartan; Banu Şen’le yaptığı bir röportajda, “Adaylık için ölüp bitmiyorum” demişti. Bense net olmayı; kıvırmamayı, niyeti açık ortaya koymayı değerli buluyorum. Bu Aziz Kocaoğlu ile Hakan Tartan’ı da karşı karşıya getirmez. Getirmeye kalkanlar olabilir ama getirmemeli... Çünkü siyaset rekabeti de beraberinde getirir. Tartan da; “Aziz Bey adaysa kararımı gözden geçiririm, ön seçim olursa aday olurum” demiyor mu?
Kocaoğlu da; birkaç ay once “Önseçim en ideali; İzmir’de adaylar önseçimle belirlenebilir” demedi mi?
Doğal olarak CHP’yi konuşuyoruz. Çünkü AK Parti için bunları konuşmak için erken...
AK Parti’nin hem CHP’nin ne yapacağını bekleme gibi süresi var, hem de iki bakanla temsil edilen İzmir’den çıkan anket sonuçlarını yorumlamak için önünde epeyce zamanı var.