Paylaş
Pandemi sonrasında yeni normalle birlikte ve dijitalleşmeyle çok farklı bir iş kültürü gelişecek.
Ve bu arada farklı uygulamalar yapanlar öne çıkacak.
Beğendiğim modelleri zaman zaman köşeme taşıyorum.
Onlardan biri de Pharmactive İlaç’ın sigara konusundaki istikrarlı politikası...
Pharmactive’de 900 kişi çalışıyor ve sigara içmeyenlere yıllık 2 gün ek idari izin veriliyor.
Aslında Folkart’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak bunu ilk inşaat grubunda uygulamaya başladı.
Folkart’ta sigara içen hiç kimse kalmadı.
Şimdi de “Duman Yok, İzin Var” diye bir proje geliştirdiler. Sigara kullanmayanlar ve sigarayı bırakacaklar bundan faydalanacak.
Pharmactive İnsan Kaynakları Müdürü Filiz Kaner “Uygulamadan herhangi bir ayrım gözetmeksizin ülke genelindeki yaklaşık 900 personelimizin tümü faydalanabilecek. Projemiz, ‘sigara başta olmak üzere, elektronik sigara, tütün ve tütün mamullerinin ve benzerlerinin kullanılmaması’ olarak sınırlandırıldı. Sigara içmeyenler, 2021 yılı itibariyle yıllık izinlerini hak ettikleri tarihte, 2 gün ek idari izinlerini de kullanma hakkı kazanacaklar” diyor.
Ama dediğim gibi bu uygulamanın fikir babası Mesut Sancak’tır.
Şirketler bundan böyle fark yaratmalarıyla, sosyal projeleriyle öne çıkacaklar.
İyi uygulamalar da örnek gösterilecektir.
İzmir, tiyatro
sanat kazansın
HAN Tiyatrosu’nu kuran, sanat yönetmenliğinin yanı sıra oyunculuk, rejisörlük ve eğitmenlik yapan tiyatrocu Rüçhan Gürel, İzmir Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği’ne aday oldu. Rüçhan iyi bir kadro kurdu, farklı projeler geliştirdi, İzmirlilere daha iyi oyunlar sözü veriyor.
Ben tiyatronun toplumun bir aynası olduğunu biliyor ve tiyatrosuz bir hayat düşünemiyorum.
İzmir çok iyi tiyatrocular yetiştirdi. Ve bu kadrolar aslında film endüstrisinin temel kadrolarını oluşturdu. Oyuncusundan yönetmenine, yazarından tasarımcısına kadar birçok kişi bu kentin havasını soluyarak sanata adım attı.
O yüzden tiyatronun daha çok sevilmesini, kitlelere ulaşmasını destekliyorum.
Han Tiyatrosu İzmir’de bir boşluğu doldurdu. Rüçhan’ın heyecanını da görüyorum.
İzmir, tiyatro, sanat kazansın.
Bu salgının psikolojik
ekonomik tarafı da var
DOKTOR arkadaşlarımla konuşuyorum. Ortak görüşleri pandeminin birkaç yıl daha devam edeceği yönünde... Yani aşılar, toplumsal bağışıklık arttıkça belki vaka sayıları azalacak ama bitmeyecek.
Belki bir üçüncü dalga, sonra da dalgacıklar olacak.
O yüzden ilk günden bu yana altını çizerek yazıyorum.
Salgınlarla yaşamaya devam edeceğiz.
Bazı şeylerden sıkıldığımızı biliyorum.
Ama yeni dönem böyle olacak.
Maskeli, mesafeli belki de arada kapanarak.
Artan endişeleri de anlıyorum.
Ama şunu unutmayalım.
Önce ailemizi, kendimizi koruyacağız ama büyük fotoğrafı da unutmamalıyız.
Yani salgını yönetirken sadece sağlık ayağı yok; bunun yanında ekonomi de var, sosyoloji de, psikoloji de...
Tek taraflı yaklaşımlar kendi gerçeğimizi tam anlatmıyor.
Birkaç pencereden bakmanız lazım.
Öteki türlü bütün yaklaşımlar havada kalıyor, bizi gerçeklerden uzaklaştırıyor.
Okullar açmalıyız
GEÇEN gün bir arkadaşım anlattı.
Onun yakın bir dostunun kızı evde telefonlarda bulunan Siri’yle konuşuyormuş.
Siri, bir akıllı asistan diyebiliriz.
Siz soruyorsunuz o anında cevap veriyor.
Örneğin eliniz dolu, rehberden bir kişiyi arayacaksınız.
Siri’ye “İş santralini ara” diyorsunuz.
Siri numarayı bulup hemen arıyor.
Ya da bir bilgi sormak istediğinizde anahtar kelimeleri söyleyerek o bilgiye ulaşabiliyorsunuz.
Yani hayatı kolaylaştıran bir uygulama...
Pandemiden dolayı uzunca bir süredir evden eğitim alan bu çocuklarımızın bugün geldiği noktayı özetlemek için yazıyorum.
Arkadaşın kızı Siri’ye, “Beni güzel buluyor musun, benimle oynar mısın” filan demeye başlamış.
Yani o kadar dijitalleştik.
Bence bir an önce okulları açmalıyız.
Öğretmenlerimizi ve personeli aşılatıp çocuklarımızı okullarıyla kavuşturmalıyız.
Sosyal medyaya
yansıyan görüntüler
ULUDAĞ otellerinden birinden sosyal medyaya yansıyan görüntüler herkesin tepkisini çekti. Şunu söyleyeyim. Bu görüntüler sadece Türkiye’de olmuyor. Yurtdışında da farklı sosyal medya kanallarından bu görüntüler servis ediliyor. Anlıyorum insanlar sıkıldı. Ama yaza kadar, aşılar yaygınlaşa kadar dişimizi sıkmak zorundayız. Çünkü bu yanlış örnekler kapalı olan okullarımızın, restoranlarımızın açılma takvimini de olumsuz etkiliyor.
Paylaş