Paylaş
Karşıyaka...
Başkan Akif Ersezgin, sonra Coşkun Keskiner...
Teknik direktörler Ümit Turmuş, Erdoğan Arıca...
Altay...
Başkan Niyazi Konuşmaz...
Teknik direktörler Fuat Yaman, Zafer Bilgetay, Güvenç Kurtar...
Bucaspor...
Başkan Erdal Gündoğan, sonra Mehmet Bektur...
Teknik direktörler Kemal Kılıç, Özcan Kızıltan...
Göztepe...
Başkan İmam Altınbaş... (Kulübün sahibi)
Teknik direktörler Akif Başaran, Erol Azgın, Nurettin Yılmaz...
Altınordu...
Başkan Bülent Erdik...
Teknik direktörler Adnan Özbağcı, Yasin Çamtepe...
İzmirspor...
Kayyum temsilcisi Cihangir Marmara, Mustafa Apak...
Teknik direktörler Levent Devrim, Aziz Sağlam, Muzaffer Abadan, Hasip Ertürk...
Akhisar...
Başkan Hüseyin Eryüksel...
Teknik Direktör Atilla Özcan...
Denizlispor...
Başkan Ali İpek...
Teknik direktörler Erhan Altın, Nurullah Sağlam, Hakan Kutlu...
Manisaspor...
Başkan Kenan Yaralı...
Teknik direktörler Mesut Bakkal, Reha Kapsal...
Sonuç...
Genel anlamda büyük bir hüsran...
Karşıyaka ve Altay yıllardır Plaf-Off’a çıkıyor, hatta final oynuyor, ama bir türlü Süper Lig’e çıkamıyor.
Anlı şanlı geçmişi olan Göztepe, onca desteğe rağmen Play-Off’a bile kalamıyor.
İzmirspor kayyuma düşmüş, amatöre kadar düşmüş.
Altınordu sadece mazisine bakıp avunuyor.
Her yıl düşmemeye oynayan Denizli, sonunda bu sene Süper Lig’e veda etti. Manisaspor, son dakika hamlesiyle ligde kalabildi.
Bir tek Buca ve Akhisar bu tabloyu pozitife çevirecek bir iki adım attılar ve bir üst lige çıkmayı başardılar.
Buca’da bile iki başkan, iki teknik direktörlüğü yaşanmış.
Her yıl değiştirilen ve yeniden kurulan takımlar, yönetimlerdeki istikrarsızlıklar, yanlış teknik heyeti seçimleri Ege futbolunun en büyük hatası...
Şu listeye bakın yeter...
Neden başarılı olamadığımızı başka yerde aramayalım.
Karşıyaka’nın mazereti yok
KARŞIYAKA’nın yeni başkanı Hüseyin Çalışkan, “Karşıyaka’nın mazereti olamaz” dedi kongrede... Ben de o salondaydım. Önce Selçuk Yaşar’ı dinledim, ardından Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ı ve Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı... Çalışkan’ın dediği gibi gerçekten de Karşıyaka’nın mazereti yok. Çünkü, 1912’de kurulan kulübün 100’üncü yılı kutlamaları bir yıl erkene çekildi ve 2012’de Karşıyaka mutlaka Süper Lig’te olmalı. Bunun için de Plaf-Off’u aklından çıkarmalı, sezonu en zirvede bitirmenin yollarını aramalı. O yüzden her yıl yeni bir takım kurma hevesinde olmak yerine mevcut takım iskeletini korunarak ama mutlaka Süper Lig tecrübesi olan futbolcularla takviye yapılmalı. Her kulüp gibi Karşıyaka’nın da ekonomik sıkıntıları var. Ama geçen 10 sezona bakıldığında Karşıyaka’nın hiç de küçümsenmeyecek bir bütçeyi çöpe attığını görebiliyoruz. Karşıyaka bu bütçelerle rahatlıkla Süper Lig’e çıkar, camiasından da gerekli desteği alır. Yeter ki; geçtiğimiz yıl yapılanlardan biraz ders alınsın.
Bu yılın da bir sürprizi olur mu?
VAKİT buldukça takımlarımızın maçlarına da gidiyorum, kongrelerine de... Örneğin, bu yıl Bucaspor’un maçlarını kaçırmamaya niyetliyim. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Altay’ın ve Karşıyaka’nın da maçlarına gideceğim. Göztepe’den bu yıl daha fazla umutluyum, camianın da artık sabırsızlandığını görüyorum. Bank Asya 1. Lig’de bu yıl bir de Akhisar var. Bucaspor gibi Akhisar da bizi şaşırtabilir mi? Futbolun iyice profesyonelleştiği ve milyon dolarların havada uçuştuğu bir dönemde Akhisar, amatörce bir ruh yakalayabilir mi? Olmaz mı?
Paylaş