Paylaş
Diyelim ki; o öğrenci hatalıydı.
Diyelim ki; çok büyük bir hata yaptı.
Diyelim ki; okuldaki disiplini bozdu, yönetmelikleri çiğnedi, herkese kötü örnek oldu.
Ki...
Böyle bir bilgi yok.
İyi de hocam; sen kötü örnek olmuyor musun?
Sen gençlere liderlik yapacağına, model olacağına asıl yanlışı sen yapmıyor musun?
Ne olursa olsun, ne yapılmışsa yapılsın...
Yaptığın yanlış, yanlışın da ötesinde utanç verici...
Yöneticilik yapanların once kendilerini bilmeleri gerekir. Öfke kontrolünü öğrenmiş olmaları gerekir. Hoşgörülü olmaları gerekir. İkna edici olmaları gerekir. Yol gösterici olmaları gerekir. Çevresindekilerle arkadaş olmaları gerekir.
Sen…
Şimdi cezayı, kendine göre veriyorsun.
Sonra da bu gençlerden adaletli olmalarını, demokrat kalmalarını, şiddetten uzak durmalarını, topluma faydalı, insanlığa yararlı olmalarını bekliyorsun.
Peki nasıl olacak bu?
Gençler itiraz edemeyecek mi; gençler seslerini duyuramayacak mı, gençler kendilerini savunamayacak mı?
Hep mi biat edecek, hep mi “tamam” diyecek, hep mi kabullenmiş olacak.
Bugün gençlerden şikayet edenler; dün yaşadıklarına bir baksınlar.
Ve büyük bir özeleştiri yapsınlar.
Hep söylüyoruz.
Eğitim şart...
Hem de çok şart...
(Bu yazı İzmir’deki Şehit İdari Ateşe Çağlar Yücel Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’nde kameralara yansıyan dayak görüntüleri üzerine yazılmıştır. Kamerada bir öğrenci, iki öğretmeni tarafından tekme tokat dövülüyor. Kimin haklı olduğundan daha çok o görüntülerle ilgilendik. Zaten bu görüntüleri gördükten sonra kimin haklı olduğunun ne önemi var ki... Kendi cezasını kendi veren bir toplum olmak benim hiç de hoşuma gitmiyor.)
Bir pazarınızı Homeros Vadisi’ne ayırın
Dün sabah İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Homeros Vadisi’nde kısa bir yürüyüş yaptık. Şuna eminim; İzmir’de birçok kişi burayı görmemiştir. Oysa merkezden sadece 15 dakika uzaklıkta... Kocaoğlu’yla yılda en az iki kere bu bölgeye gidiyoruz. Kocaoğlu burayı seviyor; sevmekte de haklı... Konak’ın, Alsancak’ın o yoğun trafiğinden çıkıp biraz uzaklaştığınızda bambaşka bir yere gidiyorsunuz. Birkaç yılda burada çok çalışma yapıldı. Gölet sayısı 10 oldu, piknik alanları artırıldı. Zaten doğal bir güzelliği olan vadiye dikilen yeni ağaçlar da tutunca; burası tam bir yeşil kuşak haline geldi. Çınarlar, akasyalar, zakkumlar büyüyor. Gitmediyseniz; tavsiye ederim. Bir pazarınızı Homeros Vadisi’ne ayırın...
Kocaoğlu’ndan satır başları
Önce kısa bir yürüyüş, ardından geç bir kahvaltı yaptı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile... Elbette biraz da sohbet ettik; İzmir üzerine konuşmalar yaptık. İşte birkaç not...
SİYASET: Her koltuk için aday adayının çok olması iyi birşey… Bu herkesi dinamik yapar, teşkilatı motive eder. Ancak bir tek itirazım var. O da şeffaflık, net olmak. Bir yere adaylık için bazı koltuklar, bazı rozetler kullanılmamalı. Kalkarsın o koltuktan, bırakırsın o rozeti siyasetini yaparsın. Buna da kimsenin itirazı olmaz.
BÜYÜKŞEHİR BİNASI: Kabul, ben belediye binasını yıkarım. Ama bir şartım var. Merkez Bankası, SGK ve diğerleri yıksınlar, o akşam ben de yıkım işimine başlayayım.
YATIRIMLAR: İzmir’de birşey yapmak istiyorsan; once kamulaştırmak yapman gerekiyor. Bugüne kadar ödediğimiz para 850 milyon TL...
KEMERALTI: Dokuz yıldır İzmir iş dünyasına Kemeraltı’ndan yer almalarını tavsiye ediyorum. Biz de elimizi taşın altına koyacağız. Mağaza işletecek değiliz ama toptan bir planlama olduğunda Kemeraltı bambaşka olacak.
KADIFEKALE: Buradaki tiyatronun gün yüzüne çıkarılması için her türlü desteği vereceğiz. 16 – 20 bin kişilik bir tiyatrodan söz ediliyor. İkiçeşmelik’te ne yapmak istediğimizi yakında herkes anlamış olacak. Burayı İzmir’in yeni cazibe merkezi haline getireceğiz, elbette Kemeraltı’nı unutmadan...
Paylaş