Gelmeyin” diyen bir başkan var

Barcelona’nın ilk kadın belediye başkanı Ada Colau, geçenlerde bir açıklama yaptı.
Dedi ki...
“Sonumuz Venedik gibi olmasın...”
Peki bir dönem İpotek Mağdurları Platformu Sözcülüğü’nü yapmış Başkan Colau neden böyle bir açıklama yapmıştı.
Anlatayım.
Akdeniz’e kıyısı olan pek çok ülke daha fazla turist çekip, turizm gelirlerini artırmayı hedeflerken İspanya’nın en popüler kentlerinden Barcelona “Gelmeyin” demeye hazırlanıyor çünkü...
İşsizlik oranının yüzde 24’ü bulduğu, genç işsizliğin yüzde 50 olduğu ülkede bu talep kulağa tuhaf geliyor belki, ama Barselona için hayat başka türlü akıyor.
Barselona son yıllarda özellikle Avrupalı gençlerin hafta sonu için tercih ettiği kent haline geldi; bu da bazı şikayetleri beraberinde getirmeye başladı. Belediye Başkanı Ada Colau’ya göre turist sayısındaki hızlı artış 1.7 milyonluk nüfusa sahip Barselona’yı yaşanmaz hale getirdi. “Sonumuz Venedik gibi olmasın” sözünü de ondan ediyor Colau...
Başkanın bazı önerileri de var.
Örneğin turistlerin çok gezdiği Gaudi’nin en önemli eserlerinden Parc Güell, Sagrada Familia katedrali ve kentin en ünlü pazarı La Boqueria’yı belirli saatler içerisinde ziyaret edilmesi içeren bir planı yakında Belediye Meclisi’nde oylamayı planlıyor.
Nisan ayında Park Güell için günde 800 ziyaretçi sınırı getirilmiş, La Boqueria’ya en fazla 15 kişilik turist grupları kabul edilmeye başlanmıştı.
Colau’nun örnek verdiği Venedik 1960’larda 180 bin nüfusa sahipken, bugün rakam 60 bine indi. Venedik’i her yıl 2 milyonu aşkın turist ziyaret ediyor.
Barselona’yı ziyaret eden turist sayısı ise 27 milyonu geçmiş...
Özetle...
Barselona’nın yeni başkanı yakınsa da, Barselonalılar şikayet etse de; ben İzmir’e Barselona’yı yine de örnek gösteriyorum.

İzmir’e en doğru örnek Barselona

1992’deki Yaz Olimpiyatları sırasında doğru düzgün oteli olmayan, gelen misafirleri kiralanan kruvaziyer gemilerinde ağırlayan Barselona’nın turizm açısından geldiği nokta örnek gösterilmeyecek de kim gösterilecek.
Bu bir başarı hikayesidir bence...
Evet; zorlukları vardır, sorunları da beraberinde de getirmiştir, ancak popüler bir destinasyon yapmanın yöntemlerini başka yerde aramamak da gerekir.
İzmir için doğru örnek Barselona’dır.
İzmir’e düşen; bu örnekteki iyi yönleri aynen uygulamak, bugün şikayet edilen konulara da dikkat etmektir.

Bütün evler neredeyse kiralık
Turist sayısı 27 milyonu aşınca, oteller dolup taşınca ve fiyatlar uçunca Barselonalılar da oturdukları evleri kiraya vermeye başladılar. Örneğin bu yıl tam 25 bin konut kiraya verilmiş. Evini kiraya verenler; elde ettikleri gelirle daha ucuz yerlere gitmişler ya da dünyayı gezmeye başlamışlar. Bundan on-line ev kiralama siteleri memnun, ama belediye başkanı mutsuz... Alın bir örnek de Çeşme için... Birkaç gün gelip boş kalan yazlıklar için de Barselona iyi bir örnek...

Sanat da olması lazım spor da

Bu kadar turist kolay çekilmiyor. Sanat olması lazım, mimari olması lazım, eğlence olması lazım, tabii ki Barselona gibi takımın olması lazım ve de iyi restoranların olması lazım...
“Restaurant” dergisinin her yıl geleneksel olarak düzenlediği dünyanın en iyi 50 restoranı sıralamasının başında da bir Barselonalı var.

Barselona’nın hemen yanındaki Girona’daki El Celler de Can Roca...
En iyi restoran ödülü alan mekanın sahipleri Roca Kardeşler’in aralarında güzel bir işbölümü var. Ağabey Joan mutfakta, ortanca Josep someliye yani şarap garsonu, en küçük Jordi ise tatlıları hazırlıyor.