Paylaş
Tam da bugünün, dünya gerçeklerini anlatan bir temaydı.
Giderek gıdayı, iklim krizini konuştuğumuz bir dönemde önemli konulara dikkat çekildi.
Bir kere organizasyonu yapanlara teşekkür etmek gerekir.
Hem İzmir’in gastronomi kültürüne önemli katkılar yapıyorlar, hem de toplumsal farkındalığın artmasına neden oluyorlar.
Üstelik giderek lokal olmaktan çıkıp uluslararası bir platforma taşıyorlar.
Ülkelerin, kentlerin tanıtımında gastronomiyi önemsiyorum.
Ama bunu sadece bir lezzet yolculuğundan çıkarıp dünyanın meşgul olduğu konularla bütünleştirdiğinizde daha da anlam kazanıyor.
Dünyamızı tehdit eden iklim değişikliğini, kuraklığı, küresel ısınmayı, hava kirliliğini konuşmadan gastronomi yapmak mümkün mü?
Asla...
Yerel olan daha da öne çıkacak; bu doğru...
Ama hiçbir adımı dünyadan bağımsız yapamaz hale geldiğimize göre çözümleri de hep birlikte yapmalıyız.
İzmir GastroFest’te yapılan “farkındalığa çağrı” düşüncesine kesinlikle katılıyorum.
Ve üstelik İzmir bazı mesajların en güçlü verileceği yerdir.
O yüzden İzmir GastroFest’in beşincisinin çok daha önemli bir adreste; Kemeraltı’nda olmasını öneriyorum.
Türkiye’nin, belki de dünyanın en eski çarşılarından birinde bu organizasyonu yapalım.
Ve hatta bir günde değil; gerçek bir lezzet festivaline dönüştürerek yapalım.
Bu işi çok başarılı yapan İspanyollar, İtalyanlar gibi yapalım.
Farkındalık çağrısını daha kuvvetli yapalım.
Kemeraltı’nı önemsiyorum.
Çünkü İzmir’in değişiminde, yeniden güçlenmesinde ve cazibe merkezi olmasında önemli bir misyon üstlenecek.
Daha önce de yazmıştım.
Atina’nin Plaka’sı, Psiri’si nasıl canlı ve yaşayan mekanlarsa Kemeraltı da öyle olmalıdır.
Gelin bu İzmir GastroFest’i Kemeraltı’nda bu coğrafyanın lezzetleriyle birlikte; geleceği, dünyamızı, Türkiye’yi, bizi biz yapan değerleri konuşarak yapalım.
İyi bir projeye
destek de artıyor
BODRUM Cup için yazmıştım; İzmir GastroFest için de yazmalıyım. İyi bir şey yaptığınızda destekler de artıyor. Baktım bu yıl birçok sponsor İzmir GastroFest’in yanında olmuş. İyi işbirlikleri, güçlü ortaklıklar markaları da güçlendiriyor. Türkiye’de geçmiş yıllara göre sponsorluk konusu epeyce mesafe aldı. Ama daha uluslararası markalar bu desteği sağlıyor. Yerli ve bu gücün farkında olanlar da kendilerine yakın gördükleri temalara, projelere destek oluyor. Doğru bir adım attığınızda inanın pişman olmazsınız. Ve bu sayede markalarınız güçlenecektir.
Urla böyle bir adres oluyor
İZMİR GastroFest’te stantlar arasında gezerken şefleriyle öne çıkan mekanların çokluğunu fark ettim. Bu iyi gelişme... Bütün Avrupa şefleriyle özdeşleşmiş mekanlarla doludur. Bu başarılı şefler sayesinde gençler de bu mesleğe ilgi duyuyor ve giderek bir bölgede kümelenme ortaya çıkıyor. Urla da öyle bir adres haline geliyor. Şimdi bunu bütün bölgeye yayma zamanı... İzmir merkezde de şeflerin, menülerin konuşulduğu mekanlar olmalı. Göreceksiniz gastronomi turizmi gelecek yıllarda çok daha fazla önem kazanacak.
Dünyada da enflasyon
endişesi artıyor
PANDEMİ sonrasında dünyada ilginç gelişmeler oluyor. Özellikle ekonomide dalgalanmalar yaşıyoruz, hammadde sıkıntıları ve en önemlisi enflasyon beklentileri artıyor.
Twitter’ın kurucu ortağı ve CEO’su Jack Dorsey’in açıklamaları da dikkat çekiciydi.
Dorsey; ABD’de artan enflasyona vurgu yaptı ve işlerin çok daha kötüye gideceğini, ABD’de ve tüm dünyada hiperenflasyon olacağını söyledi, “Hiperenflasyon her şeyi değiştirecek” dedi.
Yabancı medya da sürekli benzer konuları işliyor.
Enerji fiyatlarındaki artış, hammadde temini ve lojistik zorluklar geçmişte de oldu.
Ve bazı ülkeler bu dalgalanmaları kendi lehlerine de çevirmeyi başardılar.
Bütün dünya için de Türkiye için de zor bir dönem olacak.
Paylaş