Futbol sadece futbol değil

Haberin Devamı

Çok uzun zamandır yazıyorum.
‘Futbol sadece futbol değildir’ diye...
Peki nedir?
Türkiye’de son yaşanan olayları bir kenara koyun...
(Yani şike davalarını, statlardaki şiddet görüntülerini, saha kapatmaya götüren küfür olaylarını...)
Dünyada futbol artık eğlence sektörünün en önemli oyunlarından biri...
Sporun itici gücünü sakın küçümsemeyin.
Klasik bir örnektir ama doğrudur; Barselona’yı Barselona yapan 10 neden varsa ilk sıralarda spor gelir.
Hürriyet’te Ceyhun Kuburlu’nun “Futbol sadece futbol değildir” başlıklı haberini okuyunca yeniden yazmak istedim.
Kuburlu çok güzel özetlemiş.
Son yılın rakamlarına göre küme düşen bir takımın bile kasasına 30 milyon lira girmiş. Özellikle Süper Lig’de takımı top koşturan Anadolu şehirleri işadamlarının ziyaretçi akınına da uğramış.
Bir anlamda yatırımda da Süper Lig’e çıkıyorsunuz.
Göreceksiniz Balıkesir’i Türkiye daha fazla konuşacak.
Baksanıza şampiyonluk kutlaması bile sabahın ilk ışıklarına kadar devam etmiş.
Balıkesir’e yılda en az iki kere gidiyorum.
En son gittiğim kadar kenti heyecanlı ve hareketli görmemiştim.
Bunda Balıkesirspor’un getirdiği motivasyonu unutmamak gerekir.
Sporu, özellikle de futbolu mucize bir çözüm gibi sunmuyorum elbette...
Ama şunu söylüyorum.
Sporsuz olmuyor, sanatsız olmuyor.
İstediğiniz kadar bir kenti büyütün, değiştirin, geliştirin, çok katlı binalar dikin; sosyal hayatı zenginleştirmediğiniz sürece bu göze batmıyor, toplum kendini iyi hissetmiyor.
Bakın bu yıl küme düşmesi kesinleşen Kayseri’nin Sanayi Odası Genel Sekreteri Nihat Molu ne diyor.
“Restoranların cirosu bile maç günleri yüzde 25-30 artıyor. Biz bu açıdan çok şanslıydık. Her hafta maç oynanıyordu. Büyük takımlarla şehre gelen işadamları ve girişimciler yeni yatırımların da kapısını aralıyorlardı. Şimdi umudumuz Erciyesspor...”
Tabii Erciyesspor’un son iki maçını da kazanması gerekiyor.
Siz nasıl düşünüyorsunuz bilmiyorum, ama İzmir’in Süper Lig’de takımının olmamasını büyük bir talihsizlik olarak görüyorum.

Haberin Devamı

İnciraltı üzerine

“İki EXPO yarışı bitti; hala İnciraltı sorunu çözülmedi” diye yazınca; onlarca mail geldi. Mesajlarda özetle “Orası İzmir’in nefes aldığı yer, yağmalansın istemiyoruz” diyordu. Ben de aksini söylemiyorum zaten... Keşke İzmir’in tamamı yağmalanırken bu tepkiler de dile getirilseydi. Net söylüyorum. İnciraltı yapılaşmaya açılmamalı. Ama bu haliyle de bırakılmamalı. Çünkü çok iyi biliyorum ki bu bölgede arsası olan, vergisini veren ve çok da mağdur olan insanlar var. Onların talebi de böyle... “İnciraltı korunsun, ama EXPO’nun temasında olduğu gibi burası bir sağlık merkezi olsun. Kentin bu cazibe merkezi korunarak gelişsin” diyorlar. Ben de hak veriyorum.

Haberin Devamı

Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Aziz Kocaoğlu birlikte çalışacağı yeni kadroyu şekillendirmeye başladı. Yeni atanan bazı isimleri tanıyorum, bazılarının isimlerini biliyorum. İzmir kamuoyu da; bu süreci yakından takip ediyor. Duyduğum şu ki; atamalar devam edecek. Aziz Kocaoğlu; daha dinamik, daha hızlı çalışan bir kadro yapmaya çalışacak. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. İzleyip göreceğiz...

Karaburun yolu

Okurlar diyor ki...
“Seçim öncesinde Karaburun yolu için çalışan kamyonların hızı 30 Mart’tan sonra yavaşladı...” Birkaç aydır Karaburun yolundan geçmedim. Ama gidip gelenler böyle diyor. Bakalım yetkililer ne diyecek?

Yazarın Tüm Yazıları