Paylaş
İzmir’in siyasi kulisleri son yıllarda hiç bu kadar hareketlenmemişti.
Belki de CHP teşkilatları şuna alışmıştı.
Bir gece yarısı faksıyla ya da bir mail mesajıyla alınan il ve ilçe başkanları, hiç beklenmedik bir anda da atanan il ve ilçe başkanları...
Siz böyle yaparsanız bir süre sonra teşkilat da tembelleşir, siyasetin doğasından uzaklaşır, proje yerine de dedikodu hakim olur.
CHP’de yaşananlar da buydu.
Dedikodu öne çıkmıştı.
Şimdi bir fırsat var.
Kongreye gidiliyor ve sandıktan bir isim çıkacak. Şu ya da bu şekilde genel merkezin değil, teşkilatın seçtiği bir isim olacak.
Bir oy farkla bile olsa...
Boy gösterisi zamanı
Oldum olası siyasetin o derin kulislerini sevmedim. Eleştiri çok, övgü azdır. Bardağın dolu tarafı değil, boş tarafı her zaman daha önemlidir. Ağzınla kuş tutsan bile kuşun cinsini sorarlar. Takla atsan bile yaranamazsın, amuda kalksan bile... Hele oturduğun koltuk il başkanlığıysa... Kimseye yaranamazsan... Bir de iktidar partisinin il başkanı değilsen yandın artık... Kaynak yoktur ama beklenti çoktur. Teşkilat sürekli talep eder ama senin harcayacağın mermin yoktur. Arada bir yerdesindir. İl başkanlığı zor koltuktur. Hele CHP’de bu işi yapıyorsan.
Ama İzmir’in ayrı bir önemi var. 99’daki DSP’nin seçimi kazanmasından bu yana sosyal demokratlar İzmir’de iktidarda. O yüzden İzmir İl Başkanı’nın diğer illerden başka bir ağırlığı var. İktidar bütün gücüyle abanmasına, güç gösterisi yapmasına rağmen hem yerelde, hem genelde CHP’yi İzmir’de geçemedi. Bir ara psikolojik üstünlüğü eline geçirir gibi oldu ama Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonlardan sonra o üstünlük de tersine döndü.
CHP’de İzmir’de yeni seçilecek il başkanının bu sefer söyleyecek bir sözü var.
Çünkü Genel Başkan’ın ağzından çıkan adam olarak değil, seçilerek gelen il başkanı olacak.
Mücadelenin bu sefer sert geçmesinin arkasında da bu yatıyor.
Herkes güç gösterisi yapmaya çalışıyor.
Kendini göstermeye çalışıyor.
Teşkilata mesaj vermeye çalışıyor.
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde mevzi edinmeye çalışıyor.
Ön seçim olasılığına karşı bir duruş almaya, destekçilerini artırmaya çalışıyor.
Mücadele bu yüzden...
Bana göre önemli olan teşkilatın hareketlenmesi, siyasetin gereklerinin yapılması, örgütün özeleştiri yapması, üzerine atılan ölü toprağını atabilmesi.
Tabii...
Seçim akşamı eller birlikte havaya kaldırılabiliyorsa...
Kulislerde kimin ismi öne çıkıyor
CHP’de bir koltuğa yedi aday var. Kim bunlar...
Sinan Karamustafaoğlu, Tacettin Bayır, Yücel Özen, Suat İstanbul, Ali Engin, Levent Eyipişiren, Merih Şan...
Kim seçilir...
Kulisler çok...
Ama şöyle söyleyeyim.
Herkes Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ne yapacağını izliyordu.
Çünkü ilçe belediye başkanları genel merkezin ön seçim isteyebileceği olasılığına göre hareket etmişlerdi.
Doğal olarak seçim döneminde kendileriyle hareket edebilecek bir il başkanı ve yönetim kurulunu istiyordu.
Aziz Kocaoğlu’nun “İzmir’i farklı niyetlerle, politik çıkarlarla hareket edenlere dizayn ettirmem. CHP bir değişim süreci yaşıyor. Bu değişim sürecini tıkamamak gerekiyor” sözleri aslında İzmir’deki genel fotoğrafı çok güzel özetliyor.
Herkesin kendine göre bir CHP tasarımı var, yani güç savaşı ve var olma mücadelesi bugünden başlayacak ve seçimlere kadar devam edecek.
Deniz Baykal ve Önder Sav’ın da hala bir çabası olduğu, mücadeleyi bırakmadığı ve bu güç denemesini kendileri adına da denedikleri ortada...
Özetle...
CHP İzmir İl Kongresi’ndeki yarışın Ali Engin ile Tacettin Bayır arasında geçmesi bekleniyor.
Dengeler değişir mi?
Elbette değişir...
Ben siyasette bir günün bile çok uzun olduğunu birçok kez yaşadım.
Bugün bir adayı destekleyen ekibin, ertesi gün bir başka ekibin listesinde olduğuna çok tanıklık ettim.
Doğal...
Hiçbir şey beni şaşırtmaz.
Acaba farkındalar mı?
Peki...
İlçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanı devrede de milletvekilleri devrede değil mi?
Devredeler...
CHP İzmir milletvekillerinin büyük kısmı da yakın ilişki içinde...
Sonuçta bir dizayn çabası varsa, “Ben güçlüyüm” mesajını verme çabası varsa...
Milletvekilleri de devrede olur.
Ama şunu merak ediyorum.
Acaba bir sonraki seçimde bütün gözlerin ve dikkatlerin İzmir’de olacağının farkındalar mı?
Kim ne derse desin...
İzmir’in sonuçları bu sefer daha da belirleyici olacak; hem iktidar için, hem de CHP için...
Paylaş