Paylaş
İzmir giderek kalabalıklaşıyor ve trafik problemi İstanbul’dan beter bir hale geliyor.
Çünkü İstanbul’da yıllar içinde çok alternatif yapıldı.
Çevre yolları, bağlantı yolları, ara geçişler; Marmaray, Avrasya tünelleri gibi çok sayıda alternatif İstanbulluların önünde...
Buna rağmen hala trafik yok mu?
Var...
Bunu da hükümetler çözecek.
Her şeyi İstanbul’da yapmayı planlar ve yaparsanız; sonuçta bu trafik yoğunluğu, kentleşmede altyapı sorunları ortaya çıkar.
Nedense uzun soluklu planlar yapamıyoruz.
Avrupa’da 2 milyonu aşan şehir sayısı son derece sınırlı...
Oysa bizde İstanbul 20 milyonun üzerinde; Ankara ve İzmir 5 milyonu geçtiler.
Ne yapsanız, ne kaynak ayırsanız yetmiyor; yetmeyecek de...
Çözümü kaynağında bulmak lazım.
Bölgesel kalkınmayı teşvik etmek, tematik teşvikleri yeniden ele almalıyız.
Her şey İstanbul’da, İzmir’de olursa; herkes buralarda yaşamak ister.
Oysa böyle bir durum Fransa’da, Almanya’da, Avrupa’da yok.
Herkes yaşadığı şehirden mutlu ve istediğini bulabiliyor.
Kast ettiğim marketteki herhangi bir ürün değil.
Bulamazsanız artık internete girip sipariş verebiliyorsunuz.
Sözünü ettiğim sosyal ve iş olanakları...
İzmir özeline gelince...
Kimse kusura bakmasın.
Yapılması gereken birçok proje bir şekilde gecikti, geciktirildi.
Bugün İzmir merkezinde yaşanan trafik sorunu ne sadece yerel yönetimin, ne sadece hükümetin sorunudur.
Bazı çözümleri ortak hareketle bulmak zorundayız.
Sade bir vatandaş olarak bunu söylüyorum.
Ve bana gelen mesajlardan bu isteği ve beklentiyi anlıyorum.
Çevre yolunu yapın.
Körfez geçiş projesini de yapın.
Metronun alanını genişletin.
Tramvayı güneyde Urla’ya doğru, kuzeyde Sasalı, Menemen’e doğru uzatın.
İZBAN’ın bekleyen sinyalizasyon yenilenmesini bir an önce yapın.
Bunlar olmazsa İzmir de rahatlamaz, en baştan söyleyeyim.
Madem yumruk sıkma değil
el sıkma dönemine girdik
Madem siyasette ılımlı bir rüzgar esiyor.
Kimine göre yumuşama, kimine göre makule doğru bir eğilim var.
Ki bana göre makulü aramak daha doğru bir tanımlama...
O zaman şu fotoğrafa da bakalım.
İzmir Büyükşehir’de CHP Genel Merkezi’nin ve Genel Başkan Özgür Özel’in tercihi Cemil Tugay’dan yana oldu.
Tugay da mücadeleden birinci çıkıp başkan seçildi.
Beni takip edenler bilir.
Gazeteci olarak herkese eşit mesafede durmaya çabalarım. Her siyasetçiye, her partiye de... O zaman bana “doğruya doğru, yanlışa yanlış” deme şansı kalıyor.
Geçen gün Tunç Soyer’in Barselona’da katıldığı bir Avrupa Konseyi paylaşımını gördüm. Adaylık sürecinde Özgür Özel ile Tunç Soyer arasında soğuk bir rüzgar esmişti.
Siyaseten bilemem ama insan ilişkileri ve Türkiye’nin yararına olduğu zaman şöyle düşünüyorum.
Hangi görüşten, partiden veya sivil toplumun bir kesiminden olursa olsun; herkes kazanılmalı ve ülkenin geleceği için süreçlere katılmalı.
Tunç Soyer EXPO Türkiye Genel Sekreterliği yaptı. Seferihisar’ı Citta Slow (Sakin Şehir) hareketinin içine soktu. İtalya’da bulunan Dünya Sakin Şehirler Birliği’nin Genel Başkan Yardımcısı oldu.
Avrupa Konseyi Bölgesel Yönetimler Meclisi Başkanlığı yaptı.
Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Dünya Sürdürülebilir Kentler Birliği ICLEI'nin Küresel Yönetim Kurulu Üyesi, İklim Eylemi ve Düşük Emisyonlu Kalkınma Portföyü Eş Başkanı oldu.
Yani birçok uluslararası görev üstlendi.
Özgür Özel Soyer’e Avrupa’daki ilişkilerin yönetimiyle ilgili bir görev teklif etmişti.
Soyer, herhalde seçim süreci nedeniyle böyle bir göreve sıcak bakmadı.
Bence Özgür Özel bu teklifi yeniden yapabilir, Soyer de yeniden değerlendirebilir.
Dediğim gibi siyasette eski alışkanlıkları kapatma dönemine girildiyse ve el sıkmanın bir erdem olduğu düşünülüyorsa...
Neden olmasın...
Bu gelişmeler beni
heyecanlandırıyor
Yapay zekadaki geliştirmeler beni heyecanlandırıyor. OpenAI ekip üyeleri ChatGPT-4o ile doğal sesli komutlarla sohbet ediyor. Yapay zeka sesin tonuna göre cevap veriyor, yönlendirme yapıyor.
ChatGPT-4o’ya bir akıllı telefon kamerası aracılığıyla yazılı bir matematik denklemi gösteriliyor ve yapay zeka sesi, denklemi ve çok daha fazlasını anlatabiliyor.
Ve istediğiniz dili karşınızda bir öğretmen varmış gibi çalışabiliyorsunuz.
Müthiş şeyler oluyor.
İnsanlık başka bir yere gidiyor.
O yüzden başta siyasetçiler olmak üzere herkesin gündemini güncellemesi şart...
Sadece devlet yetmez
tasarruf herkes için
Devlet tasarruf paketini açıkladı. Çok önceden ve çok daha kapsamlı yapılması gereken bir adımdı. Ama sadece devletin değil; herkesin tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi gerekir. Gidin bir Avrupa ülkesinde bir hafta sade vatandaş gibi yaşayın. Göreceksiniz herkes kendi işini yapıyor, toplu ulaşıma biniyor, daha küçük evlerde oturuyor ve giydiklerine iyi bakıyor. Galiba hepimizin bu alışkanlıkları yeniden değerlendirmesi gereken bir döneme giriyoruz.
Paylaş