Bizi biz yapan değerlere sahip çıkalım

BİZ gazeteciler; sosyal medya linçlerine artık alıştık. Birileri ve çoğu zaman sahte hesaplarla hepimizi yerden yere vuruyor.

Haberin Devamı


Bazen insanın boğazına bir düğüm takılıyor, sonra da “Boşver, muhatabım bile olamaz” deyip başka işlere dalıyorum.
Ama insanın onuruna, gururuna dokunmuyor değil.
Tabii bizler hemen her gün benzer yorumlar, yaklaşımlarla karşılaşınca alışıyoruz.
Bir süre sonra takmamaya başlıyoruz.
En azından ben öyle yapıyorum.
Gülüp geçiyorum artık...
Ama herkesin sabrı bir yere kadar ve herkes bu kadar bu duruma alışık olmayabilir.
Son günlerde sosyal medya yine çok konuşuluyor.
Önce Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a çirkin bir saldırı oldu.
Sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi üzerinden saldırdılar.
Bütün hepsini kınıyorum ve üzüldüğümü en baştan söylüyorum.
Bu olaylar tartışılırken siyasilerin tavırlarına baktım, sokaktaki vatandaşın yorumlarına ve elbette sosyal medyaya da...
Ben Türk insanının sağduyusuna hep güvenmişimdir.
Beni yine yanıltmadı.
Başak Demirtaş’a yapılan saldırıyı bütün siyasiler kınadı, ortak bir dille karşılarında oldu, destek çıktılar.
Aynı şekilde Erdoğan ve Albayrak ailesine de gerekli desteği gösterdiler.
Cumhurbaşkanlığı elbette en önemli makam ama hepimiz için daha önemli olan kavramlar ailedir, baba, anne olmaktır.
Kimse bir başkası için bu ifadeleri kullanamaz.
Türk insanı yine sağduyulu davrandı ve gerekli cevabı verdi.
Bundan dolayı mutluyum, umutluyum.

Haberin Devamı


Siyaset üslubu yumuşatmalı
herkes geleceğe bakmalı

BEN siyaseti her fırsatta eleştiriyorum.
Nedeni de şu;
Türk siyasetinde kullanılan üslubu, tonu sert buluyorum. Demokrasimizi büyütmemiz için her görüşün biraraya gelerek konuşması, ortak fikirler üretmesi gerektiğine inanıyorum. Demokrasimiz kesintilere uğrasa da, çevremizdeki birçok ülkeden çok daha güçlü, yerleşik olduğunu düşünüyorum.
Bu kadar kısa sürede bu kadar seçim ve referandum yapmak hiç de kolay değildir. Ama Türkiye bunu başarabilmiş bir ülke. Sandığa gidebilmek, halka sorabilmek ve oradan çıkan sonuçları sindirerek günlük hayata devam etmek hiç de kolay değildir. Ama bu Türkiye siyasetinin tonunu mutlaka yumuşatmak zorundadır.
Siyaset gergin olunca toplum da gergin olur.
Toplum siyasetçilerinin konuştuğunu görürse, sivil toplumu da hareketlendirir, güçlendirir.
Türkiye işte bunu yapmalı.
Sosyal medyadaki yorumları tartışırken şunu fark ediyoruz.
Bizi biz yapan değerler hala çok güçlü...
Meclis’te birbirlerini yiyen siyasetçiler konu milli değerler, toplumsal değerler gibi konular olduğunda herşeyi bırakıp bunlara sahip çıkıyorlar.
Benim gözümde değerli olan da budur.
Türkiye güzel ve güçlü bir ülke; daha iyilerini de yapabilecek kapasiteye sahip...
Bunun kıymetini bilelim.

Haberin Devamı


Ben bu desenleri çok beğendim

DEĞERLER dedik.
İzmir’de çok beğendiğim bir uygulamayı yazmak istedim.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Alsancak Talatpaşa’da Kıbrıs Şehitleri’ni Dominik Caddesi’ne ve Ali Çetinkaya Bulvarı’na bağlayan aksta yayaların güvenli şekilde karşıya geçmesi için Avrupa’daki örneklerine benzer 34 metre uzunluğunda yükseltilmiş yaya platformu yaptı, üzerine de kentin tarihini yansıtan figüratif desenler çalıştı.
Ben çok beğendim.
Tunç Soyer’e teşekkür ederim.
İzmir desenleri de bizi biz yapan değerlerdendir.
Unutulmaması hoşuma gitti.
Bugün Alsancak’ta İzmirlileri karşılayan bu desenler; İzmir Vakfı’nın koordinasyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kalkınma Ajansı desteğiyle hazırlanan İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi’nin bir parçası. İzmir’in kent kimliğini görünür hale getirmek için yapılan bu çalışmada, İzmir’de binlerce yıldır var olan desenler araştırılarak, şehrin farklı mekanlarına tekrar kazandırılıyor. Talat Paşa Meydanı, önümüzdeki aylarda şehrin farklı bölgelerinde görülecek bu uygulamalardan biri.
***
Örneğin eli belinde...
Kibele gibi farklı isimler ile var olan Anadolu’nun kadın kültü, Bergama halı ve kilimlerine “eli belinde” figürü olarak taşındı. Bir kadın şehri olan İzmir’de kadın, tarihten gelen özüyle hep ön planda olmayı sürdürüyor. Bu nedenle İzmir desenleri arasında, Bergama halılarından gelen “eli belinde” önemli bir yer teşkil ediyor.
***
Örneğin pasaport kaldırımları...
Pasaport Kaldırımları, İzmirlilerce öyle benimsendi ki dalgalı kaldırımlar İzmir’le özdeşleşti. İzmir şehrinin kimliğini her zaman deniz oluşturdu. İzmir, kadim liman kenti kimliğiyle binlerce yıldır Asya ve Avrupa arasında bir kalp gibi konumlandı. Körfez, kültürleri buluşturdu ve ticaretin gelişmesini sağladı. Dalgalı pasaport kaldırımları, İzmir’in deniz, liman ve ticaret şehri olmasını simgeliyor.

Haberin Devamı

Bizi biz yapan değerlere sahip çıkalım


Kent mobilyalarını unutmayalım

ŞEHİRLERİMİZİ güzelleştirmek zorundayız. Betona boğulmuş şehirler yerine nefes alabileceğimiz, modern, akıllı şehirler yapmalıyız.
Ve kent mobilyaları...
O kadar eksiğimiz var ki...
Ben özellikle İzmir’in kent mobilyalarıyla da öne çıkmasını istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları