Paylaş
Ağzına bir şarkı dolanmış, onu mırıldanıyordu. Öğlen Karşıyaka’daki gençlerle film çekimine katılmış, Alpay’ın “Fabrika Kızı” şarkısına eşlik etmişti. “Fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi, sararken de hayal kurar, bütün insanlar gibi...” diye giden bir şarkı...
Zeybekci 27 Kasım’dan bu yana İzmir’in sokaklarını geziyor, İzmirlileri dinliyor.
Kurdukları iletişim hattı 24 saat hizmet veriyor ve İzmirlilerin ilettiği bilgileri, istekleri, beklentileri tek tek sabahında okuyor.
“Neler istiyor İzmirliler?” diye sordum.
Şöyle yanıtladı.
“Kimseyi eleştirmek için söylemiyorum. Ama 2019’un İzmir’inde; Alsancak’ta, Bornova’da, Karşıyaka’da hava kirliliği olmamalı. Çeşme’den Karaburun’a, Mordoğan’dan Narlıdere’ye, Urla’ya kadar yani geniş bir yarımada coğrafyasında ve hatta kent merkezinde kanalizasyon problemi olur mu? Bunlar bu şehrin hak etmediği şeyler... Bu şehirde her ne yapılacaksa mış gibi değil; tam yapılmalı. Biz bunun sözünü veriyorum, öyle yapacağız.”
***
Zeybekci; İzmir’in kendine yeni bir hikaye, yeni bir senaryo yazması gerektiğini söylüyor. Aslında standart bir belediye başkanlığı için aday olmadığını, İzmir’in dünyada bilinen bir kent olması için çabalayacaklarını söylüyor.
“Nasıl bir İzmir hayal ediyorsunuz? Torunlarınız nasıl bir İzmir’de büyüsün istiyorsunuz” sorusuna da şöyle bir cevap veriyor.
“Henüz daha büyüme aşamasında olan çocuklarım var. Belki de bu yaz, Allah nasip eder bir torun sahibi oluruz. Şunu net söyleyeyim. Projelerle kampanyayı süsleyebilirsiniz. Birçok şey de anlatabilirsiniz. Önemli olan bir hikaye yazmaktır. Ben onun peşindeyim. Gelin bir İzmir hikayesi yazalım. Ve bunu hep birlikte yapalım. O yüzden zaten ben kendimi anlatırken; her alanda, her sektörde, her yaşta insanları dinliyorum. Benim yazdığım hikayeyle onların bana anlattıkları hikaye bütünleşsin istiyorum.”
***
Nihat Zeybekci İzmir’i anlatırken hep Ege vurgusu yapıyor. Aslında Tekirdağ’dan alıp Antalya’ya kadar geniş bir coğrafyanın merkezine oturtuyor İzmir’i...
Ve ekliyor.
“Çünkü İzmir, sadece bir Alsancak, bir Kordon, bir Karşıyaka değil. İzmir Menderes’tir, Menemen ovasıdır. Ama aynı zamanda Uşak’tır, Afyon’dur, Çanakkale’dir, Denizli’dir. Tekirdağ’dan Antalya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyadır.
Ve şunu söylemem gerekir. Bir Türkiye hikayesi içinde dünyaya entegre olabilecek ender ve şanslı şehirlerden bir tanesidir İzmir... Dünyanın bundan sonraki hikayesine de uygun bir adrestir İzmir... Bilgi ve teknolojiyle yürüyen bir dünyada İzmir, kendine mutlaka bir yer bulmalı. Endüstri 4.0’a giren bir İzmir, 5.0’a da herkesten önce girmeli...”
***
İzmir’e herkes bir rol biçer. Ben İzmir’i birçok alanda öne çıkabilecek bir kent olarak gördüm hep. Yani birkaç sektöre hapsolmuş bir yer değildir İzmir...
Zeybekci benim fikrimin doğru olduğunu söylüyor. Ama öne çıkacak bazı sektörlerle de farkındalık yaratılabileceğini düşünüyor.
Örnek mi?
“Lojistik merkezi İzmir...”
Ama bu alanı kendine göre tarif ediyor.
“Benim anladığım, deniz, demiryolları ve havayollarıyla birlikte kara yollarının da kullanıldığı bir lojistik... Hepsini bir arada kullanabileceğimiz bir İzmir olabilir. Demiryollarıyla da, havalimanlarıyla da, limanlarıyla da güçlü bir İzmirimiz var. Adnan Menderes, şimdi Ekrem Pakdemirli Alaçatı belki de Çiğli’yi sonra ilave edebiliriz. İşte benim hayal ettiğim büyük bir kargo lojistik merkezi, serbest bölgeleriyle tamamlanan bir İzmir...”
***
Elbette bunlarla da sınırlı değil.
İzmir’de 1 milyon öğrenci olduğuna dikkat çekiyor. “Bu şehri bir eğitim şehri yapmalıyız. Bu şehrin geleceğini birlikte yazmalıyız ki; kentin makro planlarını da birlikte yapalım” diyor.
***
Zeybekci 4 Şubat’ta İzmir ile ilgili projelerinin tamamını açıklayacak.
“İzmir’in tarımda güçlü olduğunu biliyoruz ve unutmuyoruz” diyor. Nitelikli, katma değeri yüksek bir tarım kenti olmasını istediklerini ifade ediyor. Bunun yanında balıkçılığı da unutmamamız gerektiğini vurguluyor; “Türkiye’nin en iyi işleme ve depolama işletmelerini İzmir’de kuracağız” diyor.
Kocaoğlu’nun kararı
parti içi mesele
“BU konuda yorum yapmak bana düşmez, saygısızlık olur. Kocaoğlu 2014 seçimlerinde yüzde 50 oy alarak bu şehrin teveccühünü kazanmış. İzmirliler Kocaoğlu’na bu şehrin anahtarını beş yıl için teslim etmiş. Milletin iradesine saygı göstermem gerekir. Parti içi yani aile içi bir mesele olarak görüyorum. Bekliyorum...”
İzmir’i iyi biliyorum
“İZMİR’in ekonomik ve ticari kabiliyetlerini Denizli kadar iyi tanıyorum. İlk şirketimi İzmir’de 2005’te kurdum. Otomotiv üzerineydi. Bornova’daki evimde oturuyorum. Zaten hep İzmir’deydim.”
AK Parti olarak
İzmir’e karşı
eksiğimiz yok
“BU şehrin problemleriyle ilgili bugüne kadar bize gelen her konuya sahip çıktık. Gerek Binali Bey, gerek Cumhurbaşkanımız asla geri çevirmedi. Bu şehrin bugün trafiğinin cinnet geçiren bir hal olmamasında çevre yollarının, tünellerin büyük etkisi var. İZBAN konusunda verilen destekleri unutmamak gerekir. İçme suyuyla ilgili barajlar da var. Yeterli midir, elbette yeterli değildir. Aslında yerel yönetimlerimiz çok büyük yetki ve sorumluluğa sahiptir. Belediye başkanları talepkar olmalıdır.”
Yüzde 45’i almak lazım
“BANA göre İzmir’de seçilmek için yüzde 45’lik bir oy oranının yakalanması gerektiğini düşünüyorum. İttifak bu sefer farklı, tek partiymişiz gibi çalışıyoruz. Kendimizi anlatacağız, bize oy vermeyenlerin de oyuna talip olacağız.”
Ortak miting olabilir
“CUMHURBAŞKANIMIZ Erdoğan kampanya sürecinde en az bir kere İzmir’e gelecek. Belki daha da fazla olabilir. Ortak düzenlenecek mitinglerden biri İzmir’de de olabilir. İsterim de...”
Trafik problemini
mutlaka çözeceğiz
“GARIN önünü mutlaka yerin altına alacağız. Tramvay’ı destekliyorum. Yapılmış, yapılmıştır. Bazı yerlerinde sıkıntı olduğunu görüyoruz. Belki güzergahla oynanabilir. Ben tramvayın iki yaka arasında mutlaka bağlantılı olması gerektiğini düşünüyorum. Karşıyaka’dan Urla’ya gidebilmeli. Körfez geçişi mutlaktır, olması gerekir. Teknolojik anlamda yeni bir çözüm geliştirmemiz gerekebilir. Dünyada çok başarılı örnekleri var. İzmir’in endişelerini gidereceğiz. İkinci çevre yolunu da mutlaka yapacağız. Raylı sistemi de genişleteceğiz, metro yatırımları devam edecek. İlk yüz günde İzmir’in bütün girişlerini farklı hala getireceğiz. İzmir’e uygun renklerle bütün evleri boyayacağız.”
Paylaş