Paylaş
Önümüzdeki haftadan itibaren de yüz yüze eğitim başlıyor.
Dilerim bir daha okulları kapatmak zorunda kalmayız. Çünkü bu risk hala devam ediyor.
Toplumsal bağışıklık yüzde 80’lere ulaşmadan bize rahat yok.
Ben en başta bir gönüllü olarak gidip aşımı oldum.
Topluma örnek olmak için ve salgını aşısız atlatamayacağımızı düşünerek aşı oldum.
Yaşadıklarımı da gün ve gün anlattım, yazdım.
Önce iki Sinovac aşısı oldum; sıram geldiğinde de doktorların tavsiyesine uyarak Biontech aşısı oldum.
Yakın çevremde dördüncü aşıyı olanlar da var.
Ben de bir süre sonra olacağım.
Bugüne kadar ne kendimde, ne ailemde, ne de yakın çevremde olumsuz bir etkiye rastlamadım.
Üstelik aşıların bizi koruduğunu test ederek öğrendim.
Mesleğim gereği dışarıda oluyorum.
Kurallar çerçevesinde bazı toplantılara katılıyorum.
Eminim girdiğim ortamlarda virüs benimle temas etmiştir.
Ama ben maskeyi, mesafeyi koruyarak işimi yapmaya devam ettim.
Hayatı tamamen durdurmak mümkün değil zaten...
Aşı karşıtlarını dinliyorum, takip ediyorum. Haklı endişeleri olabilir. Geçmiş aşılardaki gibi uzun süre denenip, araştırmalardan geçmediğini söylediler. Haklılardı çünkü acil kullanım onayı verilmişti.
Ama dünyada milyonlarca insan aşı oldu ve bilimsel araştırmalar yayınlanmaya başladı.
Bu arada FDA onayı da geldi. Yani aşılarla ilgili endişeler minimuma inmiş durumda.
O yüzden ben okulları riske atacak hiçbir şeye artık hoşgörüyle bakamıyorum.
Devletler bence doğru adımlar attılar.
Ve aşısız olanlara hayatı zorlaştıracak önlemler koydular.
Bunları uygulamamız lazım.
Yoksa bu pandemi daha uzun süre devam eder.
Batıçim yapılanmayla
gücüne güç katacaktır
ASLINDA sadece İzmir’in değil; Türkiye’nin de önemli kurumlarından biridir Batıçim...
1966 yılında ağırlıklı İzmir iş insanlarının kurduğu bir grup...
Türkiye büyürken Batıçim’in bölgedeki katkısını da unutmamak gerekir.
Ve İzmir’in sektör yaratan, sektörü büyüten şirketlerini de...
Gerçekten İzmir’in böyle bir misyonu var.
Türk sanayisine ilkleri kazandıran ve örnek olan şirketler kuruldu.
O yüzden Batıçim gibi şirketlerin kıymetini bilmek lazım.
Geçenlerde grupta hisse satışları gerçekleşti.
Çiftay şirketin yüzde 30’unu alarak yönetimde söz sahibi oldu.
Batıçim’de üst yönetim de yeniden şekillendi. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Sabit Aydın, Başkan Yardımcılığı’na Gülant Candaş, Yönetim Kurulu Üyeliklerine Erdoğan Göğen, Ömer Çağdaş Selvi, Ali Kışla, Yusuf Kaya ve Mehmet Gökalp Özkök seçildi.
Sabit ve Serkan Aydın kardeşleri tanıyorum.
Ağırlıklı olarak maden, enerji, turizm sektöründe faaliyet gösteriyorlar. Batıçim ile birlikte inşaat da ağırlık kazanacaktır.
Şirketin kurucusu Ziya Aydın’ın hayata bakışını, vasiyetini Aydın kardeşlerden çok dinledim.
Üretime, sanayiye yatırım yapmayı grup olarak önemli bir misyon görüyorlar.
Aydın ailesinin ismi Batıçim satışıyla öne çıktı ama İzmir ve çevresinde önemli yatırımları bulunuyor.
O yüzden bölgeyi iyi tanıyorlar.
Ve yatırımlara devam edeceklerini biliyorum.
Nitekim Sabit Aydın şöyle bir açıklama yaptı; “Çiftay’ın ticari faaliyetlerine Ege Bölgesi’ni de eklemenin heyecanı ve kıvancını yaşıyoruz. Bu satın almayla birlikte bölge ticaretindeki etkinliğimizi artırarak İzmir’in ekonomisine kalıcı değerler kazandırmayı hedefliyoruz. İzmir ve çevresi, sanayi yatırımları açısından çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Biz de bu potansiyele katkı yapacağız.”
Batıçim bünyesinde İzmir ve Söke’de iki çimento fabrikası, hidroelektrik santrali ve Aliağa’da liman işletmeleri bulunuyor.
Dilerim Batıçim bu yeni yapılanmayla gücüne güç katacaktır.
Marka değerlerini yükseltebiliriz
SABİTve Serkan Aydın’ın şu açıklamalarını çok önemsedim.
Dediler ki; “Batıçim’in marka değerini daha da yükselteceğiz...”
Gerçekten de bazı markaların üzerine koyduğunuzda ortaya çok başka bir şey çıkabilir.
Ben Batıçim’in hem taşıdığı misyon, hem bölgeye olan katkısı, hem de ileriye dönük vizyonlarıyla çok daha fazlasını yapabileceğini düşünüyorum.
Konuşurken dediler ki; “Batıçim’e bağlı çimento fabrikalarını üretim ve satış ölçeğinde daha ileri seviyelere taşımak için tüm gücümüzle çalışacağız. Kalite standartlarını yükseltmeye gayret göstereceğiz. Bölgeye sağladığı katma değerin artmasına katkıda bulunacağız. Aliağa’daki liman işletmesini geliştirerek, Türkiye’nin uluslararası ticarete açılan en önemli kapılarından birisi haline dönüştürmek için çalışacağız.”
Batıçim’i yıllarca izledim.
Artık daha yakından takip edeceğim.
Bu günlerin keyfini çıkarın
BİZİM buraların ilkbaharı da, sonbaharı da güzel olur. Hele eylül, hele ekim harika olur. Ve temmuz, ağustosta dalgası bitmeyen o Ege’nin denizi, eylülde, ekimde uslu bir çocuğa döner. Çarşaf gibi olur... Okulların açılması şehre ayrı bir heyecan katar. Yazlıklardan dönülmüş, şehir özlenmiştir.
Ve böyle günlerde İzmir bir harika olur. Keyfini çıkarın...
Paylaş