Adaletin emsal kararları ilişkileri de güncelliyor

Emsal kararlar daha önce verilmiş bir mahkeme kararının, benzer bir hukuki uyuşmazlıkta uygulanabilme olanağı da sağlıyor.
Örneğin o kararlardan biri dün servis edildi.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, mesai arkadaşlarına iftira atıp, dedikodu yapan işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı. Emsal kararla birlikte; çalıştığı işyerinde mesai arkadaşlarının dedikodusu yaparak işçileri birbirine düşüren personel tazminatsız kovulacak.
Gece bekçisi olarak çalıştığı işyerinden kovulan genç, İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Kıdem ve ihbar tazminatı talep eden davacı genç, fazla çalışma ücretlerini de istedi.
İşveren ise davacının işini doğruluk ve dürüstlük kuralına uygun yapmadığını, dedikodu yaparak işçileri birbirine düşürdüğünü, sözlü uyarılara rağmen davranışlarını değiştirmediği için iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istedi.
Kararın her iki taraf avukatınca temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek mahkeme, mesai arkadaşlarına iftira atarak, onların dedikodularını yapan işçinin tazminatsız işten çıkarılmasını yerinde buldu.
Bazı kararlar milat olma niteliği taşıyor.
Toplum da, dünya da değişiyor; elbette insan ilişkileri de güncelleniyor.
İşte bu kararlar sayesinde uyuşmazlıklar, sorunlar, çatışmalar biraz olsun azalabilir.
Belki mesleki bir refleks ama ben adaletin verdiği bu örnek kararları belki de en fazla takip eden insanlardan biriyim.

Michelin listesi için
İzmirliler hazır mı?

KASIM başında Michelin yeni listesini açıklayacak.
Bu sefer listede İzmir, Bodrum da var. Ve eminim İzmir’den birçok restoran ve şefi bu yıldızı alacak.
Gerçekten de en az onlar kadar heyecanlıyım.
Çünkü önemli bir iş yaptılar.
İzmir’i, Urla’yı, Alaçatı’yı, Çeşme’yi daha güzel anlatmamıza yardımcı oldular.
Michelin yıldızı önemli mi?
Evet; önemli...
Çünkü bu listeyi takip eden, takvimini buna göre belirleyen dünyada milyonlar var.
Ve bu insanlar toplumda önemli yerlere hitap ediyorlar, kaldıraç etkileri son derece fazla...
Kasımdan sonra göreceksiniz bu mekanlara gitmek eskisi gibi kolay olmayacak.
Aylar öncesinden rezervasyonlar yapılacak ve dünyanın her yerinde buralara gelmek için insanlar sıraya girecek.
Buna hazır mıyız?
İşte bu sorunun cevabını hep birlikte vermeliyiz.

Bu beş kriter her
işletme için geçerli

MİCHELİN Yıldızı olağanüstü yemekler sunan restoranlara veriliyor. Beş önemli kriter var.
Malzemelerin kalitesi, lezzetlerin uyumu, pişirme tekniklerine hakimiyet, şefin kişiliğinin yemek deneyimine yansıması ve en önemlisi müfettişlerin ziyaretleri arasındaki tutarlılık...
Aslında istikrar, sürdürülebilirlik, kalite gibi kavramları öne çıkaran bir anlayış...
Michelin’in getirdiği bu kriterleri sadece bu ödülleri alan restoranlar için önemli görmüyorum.
Bu ödülü alabilecek standarda ulaşan işletmeler yollarına kaldığı yerden devam edecektir.
Ama bu kriterler sayesinde belki diğer restoranlar da bunları örnek alarak bu kavramları kendi işletmelerine uygularlar.
Çünkü Türkiye gibi gastronomide iddialı bir ülkenin standartlarını da yukarılara çekmesi gerekir.

“Michelin müfettişi mi?”
iddiasına bile girdik

BENİM kafamda bir Michelin Yıldızı listesi var. İstanbul’dan sonra İzmir ve Bodrum’da olabilecek işletmeleri aşağı yukarı tahmin ediyorum. Hangi şeflerin de öne çıkacaklarını biliyorum. Tek merakım iki yıldız alan olup olmayacağı...
Kararları tamamı kadrolu Michelin çalışanları, eski restoran ve konaklama profesyonelleri ile kimliklerinin gizli tutulmasıyla ünlü Michelin müfettişleri veriyor. Birkaç müfettiş bir restoranda yemek yedikten sonra nihai bir karar vermek için ekip olarak deneyimlerini de tartışıyor.
Yıldız değerlendirmesi sırasında yılın çeşitli zamanlarında hafta sonu ve hafta içi öğle yemeğine, akşam yemeğine tekrar tekrar gidiliyor. Farklı değerlendirmelere sahip olmak için bir müfettiş aynı yere ikinci kez asla gitmiyor.
Yani prosedür uzun ve zor...
Bu standartlara uyan restoranların şefleriyle çok sık görüşüyoruz. Bazen menü denemeleri yaptığımız da oluyor. Son altı ay özellikle hepsi için stresli bir dönemdi. Her yabancı rezervasyona çok titizlikle davrandıklarını, ilgilendiklerini biliyorum. Bazılarına ben de şahit oldum. Hatta onlarla “Michelin müfettişi mi, değil mi?” iddiasına girmişliğimiz bile var.