Paylaş
SİZİ 13 Aralık 2003 tarihine götüreyim.
Boyner Holding’in Başkanı Cem Boyner ve Sarar Giyim Başkanı Cemalettin Sarar, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’yı ziyaret etmişti.
Ziyaretin ertesi günü haber gazetelerde şöyle verilmişti:
“İzmir’de 48 işyerinin bulunduğu ve bir yıldır mülkiyet krizi nedeniyle kapalı olan Konak Pier Alışveriş Merkezi sorunu çözüldü. Boyner ve Sarar grupları, Konak Belediyesi’ne ödenmesi gereken 1.7 trilyon liralık otopark harcı bedelinin ilk taksitini üstlendi. Konak Pier işyerlerinin kapılarını 16 Aralık Salı günü müşterilerine açacak...”
O akşam, yani 13 Aralık akşamı Piriştina Kordon’da bir yemekteydi.
Ben de masaya dahil oldum.
Konuşulanlara tanıklık ettim.
Piriştina, “Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi, otopark bedelinin yüzde 25’inin peşin ödenmesi, geriye kalan yüzde 75’e ise teminat verilmesi durumunda işyerlerinin açılmasını sağlayacak belgeyi verebilecek yasal zeminin oluşacağını söylüyor. Biz de Boyner ve Sarar’a bunu söyledik” demişti.
Cem Boyner’in ertesi gün gazetelerde de yer alan sözlerini Erdal İzgi o gece bizlere aktardı.
Boyner şöyle demişti:
“Piriştina ve İzgi’den cesaret alarak, kimsenin kimseyi mahcup etmeyeceği inancıyla sorumluluk aldık. Yapımcı şirketin ödemediği otopark bedelini kiracılar olarak üstlenmemizi, kefil olmamızı önerdiler. Biz de Sarar ve Boyner grupları olarak bu yükü işletmeciler adına üzerimize almaya karar verdik. Diğer kiracılar ve işletmeci şirketle görüşmedik. Ancak farklı davranacaklarını sanmıyoruz. Kimse Konak Pier’in kapalı kalmasını istemez. İşletmeci firmayla olan sorunları kendi aramızda daha sonra çözeriz...”
Konak Pier’le ilgili belediyeyi ilgilendiren kısım tahmin ediyorum o gün çözülmüştü.
Daha doğrusu Pier’in belediyeye olan hükümlülükleri yerine getirilseydi, çözülmüş olacaktı.
Bildiğim kadarıyla ilk ödemeler yapıldı.
2002’de vurulan mühür kalktı, Konak Pier’deki mağazalar yeniden çalışmaya başladı.
Boyner ve Sarar sözlerini tutmuştu.
Ancak ödemeler sonradan yine aksatıldı.
Belediyeyle olan sorun da çözülememiş oldu.
Sonra projenin müellifi olan Salih Pekin’in şikayetleri oldu. “Projeye aykırı değişiklikler var, sorumluluğum yok” dedi. Üstüne, sosyal tesis olarak gösterilen sinemaların salon yönetmeliğine uymadığı söylendi, gerekli düzeltmelerin bir an önce yapılması istendi. Bildiğim kadarıyla o şikayetler de devam ediyor.
Asıl önemlisi de Deniz Kuvvetleri’nin şerhiydi.
Komutanlığa Yenikale’de bir inşaat sözü verilmişti ancak bu da yerine getirilmemişti.
Deniz Kuvvetleri taşındı ama şerh henüz kalkmış değil.
Bu arada yüklenici firmanın motivasyonu da, imkanları da daralınca; işletme el değiştirdi.
Ancak sorunlar o günden bugüne hep devam etti.
Sizi 13 Aralık 2003 akşamına yine götüreyim istedim.
Ahmet Piriştina o gün, “Sorunlar bitmeden kimse beni oraya götüremez. Şu sorunlar halledilse de, şu Pier’de bir kadeh bir şey içsek” demişti.
Olmadı; sorunlar çözülemedi, Piriştina Pier’e gidemedi.
Ben her Konak Pier’e gittiğimde bu söz aklıma geliyor.
“Piriştina’yla burada bir yemek yiyemedik” diyorum.
Biliyorum; bu şikayetler, bu şerhler bitmeden, kalkmadan buranın sorunları bitmeyecek.
Ama Konak Pier, İzmir’in en güzel mekanlarından biri ve bu kente de çok yakışıyor.
Dilerim kalıcı bir çözüm bulunur.
İzmir’in artık kanıksadığımız olaylarından birinin daha dosyasını açmamak üzere kapatırız.
Paylaş