BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek dördüncü kez seçildi ama tartışmalar bir türlü kesilmedi.
Hem AKP hem CHP hem de MHP saflarında akıl yürütmeler, kurban aramalar devam ediyor. AKP 16 puanlık düşüşün sorumlusunu ararken, CHP bu kez sağda iki güçlü aday varken kazanamamanın gerekçelerini, MHP de korku oyu olarak adlandırdığı eğilimin önüne geçememeyi sorguluyor.
Özellikle AKP’nin Türkiye genelindeki düşüşü, İstanbul’da Kılıçdaroğlu’nun Topbaş’ın seçim zaferini bile gölgede bırakan performansı, Antalya gibi garanti görülen ve önem verilen bir kentin kaybedilmesi, Şanlıurfa, Manisa, Siirt’in yitirilmesi Ankara’daki tablonun bir nebze gölgelenmesine yol açtı.
Gökçek oylarını düşürse de kazanmayı başardı ama AKP Etimesgut, Gölbaşı ve en önemlisi de CHP’den aldığı Yenimahalle’yi kaybetti. Şimdilik bu kayıpların zararı anlaşılmasa da önümüzdeki dönem, yanlış aday tercihleri, strateji yanlışlıkları ve iç çekişilmeler neticesinde kaybedilen bu üç ilçenin Ankara siyasetine yön çizebileceğini gösterecektir.
Geride bıraktığımız beş yılda Gökçek yönetimi hakkında hep uç yorumlar yapıldı. İcraatlar ve yönetimle ilgili yorumlar hep karşıtları içinde barındırdı. Hem siyasi çevreler hem medyada Gökçek’in aynı icraatı farklı yorumlandı.
Boş salonlarda hayati kararlar
Ancak bir konuda hemfikirdi tüm çevreler. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi yani Türkiye’nin Başkenti’nin yerel parlamentosu çoğu kez Ankara’ya yakışmayan tablolara sahne oldu. Özellikle AKP’li üyelerin büyük çoğunluğunun sayısal eziciliğin verdiği güvenle rahat ötesi tavırları, muhalefetin ekip ruhundan uzak kişiler üzerinden yapılması Belediye Meclisi’nde seviye problemi yaşanmasına sebep oldu. Çoğu kez yarısı boş salonlarda kent için hayati kararlar alındı, denetleme komisyonlarına muhalefet alınmadı, meclis oturumları ciddiyetini yitirip kulis salonlarına döndü.
Çekişme meclisi
Bir diğer önemli unsur ise Meclis’in doğal üyeleri ilçe belediye başkanlarının oturumlara düzenli katılmamasıydı.
29 Mart sonrası tablo ise geçmiş döneme benzemeyen bir konjonktürü önümüze koyuyor. 58 AKP’li belediye meclis üyesine karşılık 49 CHP ve MHP’li üyelerden oluşan muhalefet. Meclis’teki dengeyi ve seyri ise MHP’li meclis üyelerinin duruşu belirleyecek. Bir diğer belirleyici ise AKP’li üyeler ve doğal üye 9 ilçe belediye başkanının oturumlara katılıp katılmayacağı olacak. Meclis tembelliği ve olası iç çekişmeler Gökçek yönetimini beklenmedik durumlara düşürebilir.
İşte başkanvekilleri
Kulağımıza gelen grup başkanvekilliği fısıltılarına göre AKP’de yeni bir Ayhan Yılmaz dönemi başlaması muhtemel. Yılmaz, parti içi sıkıntılar yüzünden Pursaklar’dan Meclis Üyesi listesine eklenmişse de hem sakin yapısı hem de tecrübesiyle kritik sayıdaki Meclis üyelerini toplayabilecek bir isim. AKP’de en önemli soru işareti ise Gökçek’in yokluğunda Meclis Başkanvekilliğini kimin yapacağı. AKP’de gönüllüler listesi hayli kabarık. Ayhan Yılmaz, Nihat Özçelik, Ahmet Tunç, Hikmet Alpdündar, Zafer İçyer bu isimlerin sadece bazıları.
CHP’de ise eski Grup Başkan Vekili Fazıl Güleken ve eski İl Başkanı Yaşar Çatak’tan birisi grup başkanvekili olacak. MHP’de ise grup başkanvekili, il yönetimiyle Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin görüşmesinden sonra belirlenecek.