Paylaş
Bir kere borsa ülke gündeminde değil. Hükümetin ekonomik yeniden yapılanma sırasında unuttuğu, hatırladığında ise hep menfi tedbirler almayı akıl ettiği böylelikle de bir kaç kişinin eline hatta insafına bıraktığı bir piyasanın ekonominin barometresi olmasını bekleyemezsiniz. Böyle bir piyasa olsa olsa para babalarının yatırım eğilimlerinin barometresi olur.
Tarihinin en iyi özelleştirmelerini sermaye piyasaları aracılığı ile yapan ÖİB, şimdi de Petrol Ofisi için yeniden küçük yatırımcının üzerine yükleniyor. Piyasanın en kötü olduğu dönemde bile iyi pazarlanmış bir halka arza rekor talep geldiğini gördük. Ama bu süreç de yine hükümetin iki yüzlülüğünü göstermesi açısından önemli. Düzenleme destekleme gerektiğinde borsaya yüz veren yok, ama iş para toplamaya gelince "iyi ki varsın İMKB"...
Haftanın ikinci günü de 11 Eylül saldırısından bu yana bilmem kaçıncı kez "Irak'a müdahale" gerginliği ile destek seviyelerini kıran ve hızlı değer yitiren bir borsa endeksi gördük. Oysa benim hatırladığım kadarıyla Irak gerginliği fiyatlara daha önce üç-dört kez yansıtılmışı. Şu anki TL değeri açısından bakınca İMKB 100 Endeksi'nin 2001 Kasım ayı seviyelerinde olduğunu görüyoruz.
Yani dört ay önceki seviyeye geri dönmüş durumda. Dolar bazında ise Aralık ay başı seviyelerinde konumlanıyor. İşin kötü yanı ise 2001 yılından bu yana işlem hacminde yaşanan inanılmaz düşüş. Elbette tek tek günler bazında bakıldığında daha düşük işlem hacimlerinin yaşandığı kriz süreçleri olmuştur ama günlük ortalama işlem hacminin bir yılı aşkın bir süredir bu kadar düşük olması kanımca çok manidar.
Zorla bir araya gelmiş, piyasaya kazandırılmış yatırımlarını bu alan yönelten kitleler borsadan kaçıyor. Tasarruflar mala yöneliyor. Elinde parası olan yatırım yapmak yerine ev almayı, araba almayı ya da daha elle tutulur enstrümanlara, örneğin dolara veya altına yatırım yapmayı tercih ediyor. Borsa da gün içinde al-sat yapan, hisse senedi kaldıran, çıtır yapan bir kaç kişiin elinde oyuncak haline geliyor.
Piyasa bir kere ciddiyetini yitirdi mi gerçekleşecek olanları siz bile tahmin edemezsiniz. İşte bendenizin finans literatürüne kazandırdığı "son dakika" hareketi kavramı. Yani endeks gün boyu eksi seviyede seyrederken son iki dakika içerisinde bir kaç derin hisse senedine gelen birer lotluk alımlarla fiyatın yükseltilmesi. Açık bir manipülason.
Ve Şubat krizinden bu yana neredeyse her gün seans sonunda bu hareket tekrarlandı. Nerede SPK, hani müfettişler, Yani sadece hükümet değil bu piyasanın düzenleyici ve denetleyicileri de ipin ucunu bırakmış durumda.
Borsa halkın gündeminde değil. Bunu da sanki çok önemli bir tespitmiş gibi söylüyorum ya, helal olsun. İnsanlar yemek için para bulamıyor, nerede kaldı tasarruf yapmak. Hadi yaptı diyelim. Bu parayı nerede değerlendirecek. Halkın çok büyük bir kısmının, kumar, tuzak, paralarının ellerinden teşeküller vasıtasıyla alındığı bir yer olarak tanımladığı borsada mı. (Üstelik çok da haksız değiller.) Kapatalım o zaman borsayı herkes rahat etsin. Olmaz mı?
Paylaş