Liberal demokrat parti!

AŞAĞIDA Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cem Toker’in Başbakan’ın limanların Rumlara açılması vesilesi ile AB’ye çektiği rest konusunda tarafıma gönderdiği mektuptan ayrıntılar yayınlıyorum. Uzun süre aradan sonra LDP’nin ses vermesini mutlulukla karşıladığımı da belirtmek isterim.

* * *

"...Mevcut hükümetin iç ve dış politikalara yönelik aldığı pek çok kararda veya eleştiriler karşısında verdikleri tepkilerde maalesef akıl ve mantık yerine duygusallık ve/veya maneviyat gibi unsurlar ağır basıyor.

Bizce, ikinci bir eksikleri de kamuoyu yaratmadan, konuları kamuoyuna akıl ve sağduyu çerçevesinde izah etmeden gündeme sokmaları, sert tepki alıp geri çekmeleridir.

...Dış politika kararlarında tek referans ülkenin ve halkımızın ulusal çıkarları olmalıdır.

AB ve Kıbrıs konusunun da bu çerçevede ele alınması şarttır. İlişkiler ve gelişmeler yolundayken mevcut hükümetin son derece makul ve başarılı bir yol izlediği görülürken, en ufak bir pürüz veya gerginlikte akıl ve sağduyuyu terk ederek, adeta içgüdüsel olarak, duygusal ve Batılıların alışık olmadığı Şark kurnazlığı içeren günü kurtarmaya yönelik tepkiler verdiğini görüyoruz.

Ek protokole atılan imza da yukarıda belirttiğim zihniyet sonucu düşünülmeden, stratejisi belirlenmeden günü kurtarmaya yönelik atılmış bir imzadır. Türkiye’yi bağlayıcıdır.

* * *

...Önerilerimiz:

1) KKTC’te uygulanan ambargo ve yaptırımlar ile limanların açılması konusu birbirinden ayrı tutulmalıdır. Zira ilki BM ve Güvenlik Konseyi’nin yaptırımıdır, limanlar konusu (ise) bilerek altını imzaladığımız AB üyelik süreci konusudur. Bu uzun süreçte zaman zaman "limanlar meselesi" gibi konular pürüz yaratabilir. Halkımızın günlük kısa vade politikalara değil büyük resme bakması gerektiği vurgulanmalıdır.

2) KKTC için Türkiye, Tayvan modeline benzer bir yaklaşıma destek arayabilir. Diplomatik olarak tanınmadan, dış ticarete olanak sağlanabilir.

3) Türkiye OECD, AGİK ve diğer bazı uluslararası organizasyonlar çerçevesinde zaten Güney Kıbrıs hükümetini tanımaktadır. Ek protokole koyulan şerh aslında bir şey ifade etmemektedir.

4) Tehditkár ve şantajcı bir üslup yerine hükümet, medya ve diğer kanallardan, limanların açılmasının Türkiye’nin AB üyelik görüşmelerine getireceği kolaylıkları ve faydaları kamuoyuna anlatmalıdır.

5) Teknik olarak uygulanıp uygulanmayacağını bilmiyorum ama Güney Kıbrıs’a en uzak liman olan Trabzon limanı tahsis edilebilir, orada da liman işçilerinin protesto amacıyla yükü boşaltıp boşaltmayacakları bir bilinmeyen olarak kalabilir.

6) Uzun vadede, dış politika konuları güncel popülist siyasetten arındırılmalı, malzeme olmaktan çıkarılmalıdır. Görüşmeler kapalı kapılar ardında yapılmalı, referandum gibi sonucu önceden belli süreçler uygulanmamalıdır.

* * *

Ben Türkiye’nin liberal politikalara büyük ihtiyaç duyduğu kanaatindeyim. Kendileri büyük partiler olmasa da Liberal Demokrat Parti (LDP) ve Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) türü partilere bu dönemde her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyim.

Zira bu partiler Türk siyaset hayatında cesametlerinin çok ötesinde derin izler bırakmışlardır.

Kemalizmin devletçi geleneğine düşmeden hükümetin en doğru eleştirisini yapacak hareketlerin arasında bu iki parti de bulunmaktadır.

Dilerim, bu dönemde bu partiler daha çok ses getirirler!
Yazarın Tüm Yazıları