İlaçta fikri mülkiyeti koruyacak mıyız?

MAALESEF ülkemizde araştırma yapan ilaç şirketlerini tekelci gördükleri için; hiçbir araştırma yapmadan sadece patentleri bedava kullanarak üretim yapan ve adına ‘kopya üreticiler’ (cenerik üreticiler) denen ilaç firmalarının daha ucuza ilaç satmasını ister istemez destekleyen, aralarında çok saygı duyduğum yazarların (bkz: Meral Tamer: Milliyet, 16-17 Temmmuz) da bulunduğu, insanlar var.

Bu duygusal yaklaşım dünyanın en büyük sahte ilaç üreticilerinden olan Çin’in Viagra’nın patent hakkını iptal etmesini alkışlama sonucunu bile veriyor.

Herhalde, farkında değiller ki; ülkemizde kaçak satılan ve faydasından çok zararı olan Viagra’ların çoğu Çin kökenli.

* * *

İlaç sektörünün en büyük dinamosu olan ve bugün insan sağlığında vardığımız devasa aşamanın kaynağını teşkil eden araştırmacı insan ve şirketlerin fikri mülkiyet hakkı bazı ülkelerle birlikte ülkemizde de korunmuyor.

Maazallah, bütün dünya böyle davransa; örneğin bugün kanser hastalığına karşı verilen başarılı mücadelenin hiçbir ekonomik cazibesi kalmayacak. Dünyada, her yıl yeni ilaç keşfedilmesi için takriben 5 milyar dolar para araştırmaya yatırılıyor. Bu yatırımın getirisini garanti eden fikri mülkiyet korunmaz ise bu yatırımın hiçbir gerekçesi kalmaz.

Biz ‘fikri mülkiyetten bize ne!’ diyoruz, zira ülkemizde ilaç niyetine dahi araştırmacı ilaç fabrikası yok, yukarıda belirttim, bizdekiler kopyacı grubuna giriyor!

* * *

Denecektir ki; Türkiye’de de ilaçta 20 yıllık patent hakkı var. Ancak, ilacın patenti alındıktan sonra yapılan klinik araştırmalar ortalama 12-13 yıl alıyor.

Geriye sadece 7-8 yıl kalıyor.

Bazı ilaçlarda klinik araştırmalar 17-18 yıl dahi sürüyor.

İşte bu tıkanıklığı önlemek ve araştırmaların ekonomik cazibesini korumak üzere adına veri koruması/münhasıriyeti denen bir kavram geliştirilmiş.

Bu kavramın yarattığı ilave hak; şirket klinik araştırmasını tamamladıktan sonra, 20 yıllık patent hakkının kaçıncı yılında olursa olsun, araştırmacı şirkete piyasada ticari üretim yaparken belirli süre kopya edilmekten korunma hakkı veriyor.

Bu hak ABD’de 5, AB’de 6 yıl, ancak 10 yıla çıkacak.

Veri koruması hakkı; altında bizim de imzamız olan Dünya Ticaret Örgütü (WTO) TRIPS Anlaşması’nın 39/3 maddesi ve AB-Gümrük Birliği (2001/83 sayılı Avrupa Topluluğu Direktifi) gereği bizim de kağıt üzerinde kabul ettiğimiz bir hak.

WTO-TRIPS’e göre Ocak 2000’den, AB Gümrük Anlaşması’na göre Ocak 2001’den itibaren biz de veri koruma hakkını tanıyacak idik.

* * *

Ancak, bugüne dek ‘Eğer veri koruma hakkını verirsek, kopyacı üreticiler daha ucuza ilaç üretemez, ilaç fiyatları artar ve özellikle kamuya ilave yük biner’ diye ifade edilebilecek bir mantıkla veri koruma hakkını tanımadık.

Diğer bir ifade ile, üyesi olmaya çalıştığımız medeni dünyada korsan üretim olarak tanınan yöntem bizde ekonomik mülahazlar ile bizzat devlet tarafından korunuyor.

* * *

İlaçta keşifleri teşvik etmek dışında, ekonomik mülahazanın da ancak veri koruması ile sağlanabileceğini çarşamba günü tartışacağım.
Yazarın Tüm Yazıları