Paylaş
BU hükümet ya kendi rızası ile gidecek (SS1), ya da zorla götürülecek (SS2). Şu anda sadece patinaj yapıyorlar.
* * *
1) 19 Şubat'ta MGK'da Bülent Ecevit Cumhurbaşkanı'na salvo atınca, hemen ertesi gün ‘‘Bu planlı bir harekettir, yangından mal kaçırıyorlar’’ diye yazmıştım. Türkiye'nin önemli dönemeçlerinde özel bilgilere imza atan Sedat Ergin, dün beni Hürriyet'te doğruladı. Bülent Ecevit'in, MGK'da kavga çıktıktan sonra hemen basınla konuşmadığı, Mesut Yılmaz'ın koltuğunda yan odaya alındığını ilk kez yazan Muharrem Sarıkaya'dan sonra Sedat Ergin, bu kez aynı odaya Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun geldiğini, önce Ecevit'i toplantıya devam etmek için ikna etmeye çalıştığını, bunu başaramayınca -nasıl anladı ise- MGK konuşmalarının dışarıya aktarılmasının suç olacağını hatırlatarak basına konuşmaması gerektiğini vurguladığını aktarıyor.
İlk günden beri iddiam şudur: MGK'nın o günkü özel gündeminde hükümeti zor duruma sokacak dosyalar (2 No'lu gündem maddesi!) vardı, bu durumu Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan biliyorlardı. Cumhurbaşkanı ağzını açmasa dahi ‘‘Ne susuyorsun nankör!’’ diyerek yine aynı planlı kıyameti koparacaklardı.
* * *
Hükümet belki o günü kurtarmıştır, ama artık şaşkın bir ördektir. Sadece yalpalamakta, yangından dosya ve mal kaçırma telaşı içinde hareket etmekte, zaten başbakanı olmayan kurmay heyeti ise kriz dönemi şaşkınlığı içinde tüm çapsızlığını ortaya koymaktadır. Bakın bazı örneklere:
2) Kemal Derviş'i zorla hazmetmek zorunda kalan hükümet, esasında kamu bankalarının dosyalarını kaçırma, Beyaz Enerji Operasyonu'na kilit vurma telaşı içindedir. Galiba Sadettin Tantan da bu konuda ikna edilmiş ve dosya gizleme telaşına alet olmaya başlamıştır. BDDK'nın başına getirilen şahıs da bir kankadır.
3) Koalisyon panik içindedir ve her gün yeni bir zırvaya imza atmaktadır. Şimdi birbirlerini suçlayarak işin içinden çıkmaya çalışmaktalar. Tarım Bakanı, ANAP'a hırsız diyor, bu demeç yalanlanmıyor; sadece taraflar birbirine ‘‘Ayıp ettin’’ ve ‘‘Koalisyon adabı öğren’’ diye taş atıyorlar.
Evin beyi, evin hanımını iffetsizlikle suçluyor, ancak yine de aynı yatağa giriyorlar!
* * *
4) Kurmay heyet gerçekten çapsız. Kasım ayında krizle ilgili tüm göstergeler ortaya çıktığı halde ufuksuz, model kurmaktan aciz, analiz yapmaktan habersiz kurmay heyeti, kriz başımıza yıkılana kadar duyarsız kalmış, yokmuş gibi davranmış, sadece yolsuzluk dosyalarını gizleme telaşı içinde olmuştur.
Ekonomi doktoru olduğunu iddia eden Devlet Bahçeli -acaba doktora derecesinin altında hangi akademisyenlerin imzaları var- yangının binayı sardığı bugünlerde, yapılması gereken ekonomik reformlarla ilgili olarak hálá ‘‘İş aceleye gelmez’’ diyebiliyor. İstikrar programını 13 ay 22 gün uygularken, yüzünüze gözünüze bulaştırmadan önce, hangi reform kararlarını aldınız da şimdi ‘‘İş aceleye gelmez’’ deme hakkını kendinizde buluyorsunuz?
Devlet Bahçeli siz bir komiksiniz!
* * *
Hükümetin şaşkın, biçare olduğu, kirlilik zannı altında kıvrandığı ve bunun herkes tarafından bilindiği durumu, Kemal Derviş'in son ABD gezisinde bir de uluslararası resmiyet kazanmıştır.
Acaba Sedat Ergin'in haberi SS2 Metodu'na geçişin öncülüğünü mü yapıyor?
Paylaş