ŞUBAT 2003’te aynen şöyle yazmıştım: ‘...2000 yılı itibarıyla, ABD dünya ekonomik üretiminin % 26’sını yerine getiriyor.
ABD’den sonra dünya üretimine sıra ile Japonya % 16, Almanya % 8, Fransa % 5 oranında katkıda bulunuyor... Gelişmiş ülkeler hep birlikte dünya ekonomik üretiminin % 77’sini karşılıyorlar ve dünya enerji tüketiminin % 48’ine hükmediyorlar.
...Dünya üretiminin % 26’sını karşılayan ABD, enerji tüketimin % 28’ine hükmediyor. Tek başına gelişmiş ülkelerin petrol tüketiminin % 58’ini yapıyor.
...Ancak, bu pay ABD’ye yetmiyor. Zira, ABD Enerji Bakanlığı’nın hesaplarına göre:
ABD enerji tüketimi içinde ithalatın payı 2000 yılında % 55 iken bu pay büyüyen ekonomi karşısında 2025 yılı itibarıyla % 70’e çıkacak.
...Bir yanda ABD, diğer yanda Almanya, Fransa ve diğerleri yeniden paylaşım savaşı veriyorlar. ABD, kendi hesaplarına göre, dünyadaki petrol tüketim payını (ithalatını), önümüzdeki 25 yılda (% 55’ten % 70’e) % 28 artırmak zorunda.’
* * *
Foreign Affairs Dergisi’nin Temmuz-Ağustos 2004 sayısında Nebraska Senatörü Chuck Hagel, ‘A Republican Foreign Policy’ (Cumhuriyetçi Dış Politika) başlıklı makalesinde (ss. 64-76) aynen şöyle yazıyor:
‘...ABD dış politikası küresel enerji güvenliğini görmezden gelemez... ABD’nin menfaati, sürekli ve güvenli petrol ve doğalgaz arzını garanti etmeye dayanır. Enerji Bakanlığı rakamlarına göre ABD ham petrol ihtiyacının % 60’ını ithalat yoluyla temin etmektedir. İthalatın % 20’si Basra Körfezi ülkelerinden sağlanmaktadır. 2025 yılı itibarıyla bu bölgeden ithalatın payı % 26’ya çıkmak zorundadır. ABD’nin ithalatı içinde OPEC üyesi ülkelerin payının da % 40’tan % 53’e çıkması gerekmektedir.
...Buna göre; ABD’nin ulusal güvenliği, Ortadoğu ve diğer kırılgan petrol-doğalgaz zengini ülkelerde siyasal istikrarın sağlanmasına bağlıdır.’ (s. 68)
* * *
Başından beri inatla söylüyorum. Irak Savaşı tamamlanmamış 2. Dünya Savaşı’nın devamıdır. 2. Dünya Savaşı da tamamlanmamış 1. Dünya Savaşı’nın devamı idi.
Tüm dünya savaşları paylaşım savaşlarıdır.
Bu da öyle.
* * *
Adı üzerinde; dünya savaşı! Bizim böyle bir savaşın dışında kalmamız hiç mümkün değil.
Fransa, Almanya, Rusya, Çin, İran vb. de savaşın içindeler.
Bölgede herkes kendi oyununu oynuyor!
Bir vatandaşımızın haince katli ardından ‘İyi ki bu savaşa girmedik’ diyenler doğru analiz yapmıyorlar.
Biz kaçınılamaz ve önlenemez savaşın zaten parçasıyız.
Sadece aktif rol almayı çoktan kaçırdık, pasif tarafız.
İstanbul’da 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde aynı hain terör 50’nin üzerinde vatandaşımızı katlederken yine ‘iyi ki Türkiye savaşa girmemişti!’
* * *
Savaş uzun sürecek.
Bana inanmayanlar, Demokrat başkan adayı John Kerry’nin parti kurultayında dağıtılan askerlik fotoğraflarına bir kez daha ve daha dikkatli baksınlar.