Paylaş
Megastar bu geceyi öyle bir sahiplenmiş ki, iki hareketiyle alkışı fazlasıyla hak ediyor.Bilet satışlarını takip eden Tarkan, gecenin sadece sponsorlarla yapılmasını ve biletlerden elde edilecek gelirin yalnızca yardıma muhtaç kanser hastalarının tedavisinde kullanılmasını istemiş. Ayrıca geceye davetli olarak katılacak eşi ve annesinin de bilet alacağını söylemiş.Valla ne diyelim böyle bir dönemde, bu geceyi böyle sahiplenmesi takdire şayan bir hareket.Bravo Tarkan...
Şehirde neler oluyor?
Padoca Cafe:
Reşitpaşa’da açılan Padoca, süper lezzetli kahvaltısı ve pastalarıyla son dönemde ayağımın alıştığı mekanlardan.
Özellikle tatlı kaçamağı yapacaksanız, o hakkınızı pancake’ten yana kullanın.
Yanında Nutella’yla tabii. Bir de benim için taze filtre kahve...
Monju Bebek:
Yeni bir suşi restoranımız oldu, hem de Bebek’in göbeğinde. Açılalı 1 hafta oldu. Yemeklerini de merak etmiyor değilim ama benim asıl merak ettiğim, bar şefi Onur Güler’in menüye kattığı kokteyller. Detoksum bitsin, deneyeceklerimin ilk sırasında mekanın Monju’su var.
Meg Cafe:
Nişantaşı’nda ev yemekleri lezzetiyle rüştünü ispatlayıp ikinci şubesini Bebek’te açan mekanın şinitzelini ve unsuz, şekersiz tatlısını denemeyi ihmal etmeyin.
Sahne adabı
Geçen akşam arkadaşlarla Nişantaşı’nda bir mekana gittik.
Sahneye hayatımda ilk kez muhatap olduğum Umut adlı bir solist çıktı.
Şarkılarını elinde kadehiyle oturarak seslendiren bu solist, “Evinizin salonundaymış gibi hissedin.
İstediğinizde sahneye gelin, beraber şarkı söyleyelim” dedi.
Ben de bir şarkıda kendisine eşlik etmek istediğimi söyledim
ama karşılığında
“Sen cezalısın!” gibi bir tepki aldım.
Sebebini asla sormadığım ve merak etmediğim solist arkadaşıma uyarım; ilk defa gördüğün bir insana ceza vermek neyin kafasıdır?
Konuyu uzatmadan mekanı terk ettim.
Zaten üzerindeki ütüsüz beyaz gömleğin ve elindeki kadehinle seni izlemem saçmalıktı.
Mekanın
sahiplerine önerim, bu tarz isimsiz birilerini çıkarmadan önce sahne adabı hakkında biraz uyarmanız...
Paylaş