Paylaş
Peki bizi Amanpour’un azarlarına muhtaç eden bu çaresizliğe daha ne kadar boyun eğebiliriz?
Geçen yaz sezonunun en iyi yeni dizisi Newsroom, şu sahneyle açılmıştı. Ünlü anchorman Will McAvoy’un (Jeff Daniels) katıldığı açıkoturumda genç bir öğrenci konuklara sorar: “Sizce Amerika neden dünyanın en harika ülkesi?” McAvoy, diğer konukların çünkü şöyle özgür, böyle güçlü gibi laflarını dinledikten sonra, “Hayır” der, “Amerika dünyanın en harika ülkesi değil. Dünyada birinci olduğumuz üç kategori var: Hapisteki insanlar, meleklerin gerçek olduğuna inananlar ve savunma harcamaları.”
Newsroom, geçen sezon Will McAvoy ve ekibinin yalnızca gerçeklere dayanan bir haber bülteni yapmak için verdikleri mücadeleyi anlattı. Yalanların üzerine kurulmuş düzene savaş açmış kahraman devrimcileri andırıyorlardı. Çoğu zaman fazla idealize, hatta ütopikti ama inanması güzeldi. Bu his yakın zamanda çok olmadık biçimlerde tezahür etti. Gezi direnişi boyunca, türlü sansüre, taraflı habere şahit olduktan sonra önce Halk TV’ye, sonra CNN International’a sarıldık. Başbakan’a, hükümet sözcülerine kimse anlamlı bir soru sormadığı için, büyük televizyon kanalları ‘marjinal gruplara’, ‘sevecen valiye’, ‘faiz lobisine’, ‘ulusa seslenişe’, ‘molotofkokteyli atan direnişçilere’ ve ‘biri polis beş yaralı’ gibi yalanlara teslim olduğu için, İbrahim Kalın’a fırça atan Christiane Amanpour baştacı oldu.
Hafta başında meydanı Isengard’a çeviren korkunç müdahale sırasında Anderson Cooper, Nick Walsh ve Amanpour “Türkler bizi izliyor çünkü kendi medyalarına güvenmiyorlar” derken, ekran karşısında aptal yerine koyulduğumuz her günün intikamını alır gibiydik. Oysa, gelinen nokta çaresizliğimizin acı resmini ortaya koyuyor. 2002’de İsrail ablukası altında görüştüğü Yaser Arafat’tan “Mesleğine saygı duy ve General Yaser Arafat’la konuşurken dikkatli ol. Şimdi kes sesini!” azarını yiyip suratına telefon kapanan Amanpour, şimdi İbrahim Kalın’ın bildik lafları döndürüp dolaştırmasından sıkılıp “Gösteri bitti” dediği için kahraman oldu. Ortadoğu’dan yaptığı tüm yayınlarda yanlı olmasıyla, bölgedeki Amerikan saldırısını haklı göstermesiyle eleştirilegelen CNN gazeteciliğin pınarı, dürüstlüğün şahı. Bizi kendi kanallarımızdan haber alma özgürlüğünden mahrum eden, manipülatif haberciliğin padişahı Amerikan kanallarına mecbur bırakanlar, şu iki haftada gittikçe uzayan utanç listesine sağlam bir yerden girdi.
Newsroom’un ikinci sezonu 14 Temmuz’da başlıyor. Türkiye’de ‘News 2.0’ gibi hikâyelerin gerçek olması hâlâ fantezi olsa da şu son birkaç hafta, bize korkunun hiçbir şey kazandırmadığını öğretti. Gezi, hepimizi derin bir uykudan uyandırdı. Bu uyanış gazeteciliğin de eriyip giden onurunu kurtarmalı. O güne gelene kadar bir süre daha Amanpour’a teslimiz.
Paylaş