Ömür Gedik, mini bir albüm çıkardı, gelirini tamamen hayvan derneği HAÇİKO’ya bağışlamak üzere...
Demediğini bırakmadı medyanın ‘kural koyucuları’! Laf sokuyorlar, incitiyorlar, can yakıyorlar, akıllarınca dalga geçiyorlar. Ömür’ü eleştiren dört-beş ayrı yazı okudum gazetelerde. Kimi, Ömür’ün ‘gizli ajandası’ olduğunu söylüyor. Aslında amacı şarkıcı olmakmış, hayvan haklarını bahane ediyormuş. Kimi, Hürriyet’in gücünü kullandığını söylüyor... Kimi, sırtını sevgilisi Ferhat Göçer’e dayadığını iddia ediyor. Velev ki bunların hepsi doğru, ne sakıncası var? İnsanın içindeki yaşama sevincini, heyecanı, hobileri öldürmekte üstümüzde yoktur bizim. Hayatımız boyunca çevremizdeki kimse hiçbir konuda cesaretlendirmez bizi. Tam aksine en ufak bir çaba, “Sana mı kaldı o”, “Senin işin mi” diyerek kafa bulma sebebi olur. Ayşe Özyılmazel, “Hayalim şarkı söylemekti” diyor... Albümler yapıyor, klipler çekiyor... Yemediği dayak kalmadı. Ömür Gedik’in ciddi bir müzik geçmişi ve iyi bir sesi olduğunu en iyi bilenlerdenim. Hayvanları koruma derneği kuruyor, tutkusu olan müziği albüm işine döküyor... Onlarca medya efendisi “hahaha” diyerek parmağını uzatmış dalga geçiyor. Onur Baştürk, Ajda Pekkan’a, Deniz Seki’ye şarkı sözleri veriyor. Laf aramızda şaşırtıcı derecede iyi bir sesi var. Belki de meslektaşlarının yediği dayak yüzünden bakıyorum da bu işe hep çekingen duruyor. Çünkü birileri hep bizi hizaya sokmaya çalışıyor. Onlara göre; Olmaaaz! Her şey yasak! Her şey ayıp! Her şey günah! Hep tek tip olalım! Herkes birbirine benzesin! Hiçbir farklılığa tahammülümüz yok. Bu yüzden hiç takma kafana söylenenleri Ömür... Bildiğin yolda yürüyedur! Müzikse sana keyif veren müzik yap, sinemaysa sinema yap... Bir hayatımız var, onu da başkaları şekillendirmesin. Bu arada albümün de hiç fena olmamış. Sezen Aksu’nun yazdığı, Teoman’la söylediğin “Hop Dedik Orada Kal”ı sevdim ben... Özellikle de remiksini...
Sakın dava açma!
Hülya Avşar, Tarkan’a saydırıyor da saydırıyor; Dangalak, eşek herif, saygısız... Hakarete doyamıyor; Bir metrelik boyu var... Dansöz gibi göbek atıyor... Hızını alamıyor; O kim ki beni arayacak... Telefonunu bile açmam... Hülya Avşar duramıyor! Peki derdi ne? Tarkan bir kerecik yanıt versin ona. Yanıt versin de ortalık şenlensin, Tarkan’la polemiğe girsin. Tarkan tınmıyor bile... Hülya Avşar’a dava açsa yüzde yüz kazanır ama oralı bile değil Tarkan... İşini yaptı, ödülünü aldı, köşesine çekildi... Aman diyeyim Tarkan, sakın gaza falan gelip de dava açayım deme. Hülya Avşar’ın istediği bu zaten. Yoksa bu kadar hakareti neden etsin?
Beyazıt’ın gafı: Aslanlar geliyor!
Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasını Acun Ilıcalı’yla birlikte sunan Beyazıt Öztürk, Şükrü Saracoğlu’nda büyük bir pot kırdı. Kimse farkında değil mi, yoksa olay görmezlikten mi geliniyor anlamadım. Beyazıt takımı anons edeceği sırada “Bize büyük mutluluk yaşattılar... Şampiyonlar geliyor” falan derken laf arasında “Aslanlar geliyor” deyiverdi... Pardon! Aslanlar mı?? Geçen seneki kadar olmasa da Saracoğlu’nda bu yıl da küçük çaplı bir ‘anons skandalı’ yaşanmış oldu böylece. Şimdi Galatasaraylılar, “En kötü sezonumuzda bile Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamasına damga vurduk” diye olayı birbirlerine anlatıyor.
Popsav’a bir tavsiye
Popsav, muhtaç durumdaki sanatçılara yardım eli uzatıyor ve aynı anda 80 kişinin yaşayabileceği bir sanatçı yaşam evi kuruyor. Alkışlanacak bir proje... Bu projeye para toplamak için de konser düzenliyorlar. Âlâ... İşin buraya kadar olan kısmı ne kadar iyiyse, bundan sonrası o kadar kötü... Konserde o ya da bu nedenle yer almayı kabul etmeyen sanatçılara karşı bir çeşit karalama kampanyası yürütmeye başladı Popsav. İsimleri deşifre edildi... Ajda Pekkan için “yaşlı” haberleri çıkarıldı. Adeta vatan haini ilan edilecek konsere çıkmayı kabul etmeyen sanatçılar. Adı üzerinde, yardım konseri bu. Yardım da gönüllülük temelinde yapılır, kimse yardıma zorlanamaz. Popsav’ın çok iyi niyetli başladığı bu hayır işi, karalama kampanyası yüzünden sevimsiz bir hâl alacak, benden söylemesi...