Uğursuz!..

Halil Sezai de basın toplantısını terk ediyor.
Bakın bir oyuncu için, önceki filmleri gişe yapmadı, bugüne kadar oynadığı dizileri tutmadı diyebilirsiniz. Oyunculuğunu eleştirebilirsiniz...
Ama ‘uğursuz’ ilan etmek, edep ve ahlak sınırlarını aşmak dışında bir insanlık ayıbıdır...
Televizyon sektöründe de bazı oyuncuların uğursuz olduğu söylenir kulaktan kulağa...
“Onun oynadığı diziler” tutmaz denir...
Bunları oturup yazıyor muyuz biz, cümle millete uğursuz diye ilan ediyor muyuz bu oyuncuları...
Genç bir kadın oyuncuyu kamuoyu önünde uğursuz ilan etmek ne demek peki?
Ne medyaya bunu haber yapmak yakışıyor, ne de muhabirlere bu soruyu sormak...

Nihayet Sıla

Çok istediğim halde Sıla’nın Açıkhava Konseri’ne izleyemedim.
Ama gazetelerden, televizyondan, sosyal medyadan takip ettim konserini...
Şarkılarına, performansına zaten sözümüz yok...
Yine çok iyimiş sahnede...
Beni en çok mutlu eden ise seçtiği kıyafetler oldu...
Sıla’ya “Tamam tarzın değil ama hiç değilse sahnede, fotoğraflarda biraz feminen ol” demekten, yazmaktan yorulmuştum.
Bu sefer sahne kıyafetlerini görünce sevindim. Nihayet sahnede şarkıları ve sesinin yanına bir parça dişiliğini ekleyen, siyah dışında elbise tercih eden bir Sıla görmeyi başardık sonunda.

Tehlikenin büyüğü

Sokaktaki Suriyeliler, çoluk çocuk parklarda yaşayanlar, ara sıra çıkan kavgaların inanın çok bir zararı yok...
Asıl tehlike kapıda...
Emniyet Müdürlüğü’nün 81 ile gönderdiği uyarı yazısı dehşet verici...
IŞİD kaynaklı Türkiye’de çoğunluğu kamyonet 22 bombalı araç olduğunu. 30 canlı bombanın ise Türkiye’ye girdiğini söylüyor Emniyet Müdürlüğü...
Rakamlar inanılır gibi değil. Türkiye bir bataklığın kenarında duruyor, yüreğimiz ağzımızda bekliyoruz...

Ölüm döşeğinde SELFIE

Bu sosyal medya insanların kimyasını bozdu, kimyasını bozmakla kalmadı fabrika ayarlarıyla oynadı...
İki örnek:
Ece Vahapoğlu’nun babası kalp krizi geçiriyor, babasıyla hastane yatağında poz veriyor... “Babam by-pass oldu” diye... Hadi onunki bir şekilde anlaşılabilir...
Babasıyla ölüm döşeğinde fotoğraf çektiren kız gördüm... “Durumu çok ağır babamın, dualarınızı esirgemeyin” diye...
Fotoğraftan belli zaten ağır olduğu...
Millet de ‘like’lıyor adamın öüm döşeğindeki fotoğrafını, şaka gibi...
İki gün sonra babasının öldüğünü paylaşıyor bu kez...
Neyse ki cenaze fotoğrafı yok, siyah-beyaz bir gençlik resmini koymuş...
Ama bu gidişle cenazeyle çekilmiş selfie de görürüz yakında...
Allah aklımıza mukayyet olsun...

Bizde neden hiç mini dizi yok

Dün “yeni fenomen” olarak yazdığım Coen Kardeşler’in Fargo dizisi sadece 10 bölümlük mini dizi olarak hazırlandı...
Yayınlandı, bitti, geçen ay Emmy’leri kazandı...
Ancak o kadar büyük ilgi gördü ki FX kanalı, yeni sezonda yeni bir 10 bölüm için anlaşmaya vardı...
Yeni oyuncu kadrosu ve yeni hikayesiyle Fargo 10 bölüm daha çekilecek...
Aslında bu bile alışık olduğumuz bir durum değil... Amerikan teleivzyonlarında mini diziler 6-10 bölüm başlar biter.
Biz de ise bunca dizi furyasına, sektör bu kadar gelişmesine ragmen halen bir mini dizi mantığı oturmuş değil.
Neden hala hiçbir yapımcının ve kanalın 13 bölüm bir mini dizi çekmeye cesareti yok. Sezon başı başlayıp Aralık’ta bitecek.
Ya da şubatta başlayıp sezon sonu bitecek mini diziler bizde de çekilmeli artık...
Bizde 1000’er bölüm süren günlük dizi furyası sürerken.
Kanallar ve yapımcılar izlenecek konuyu buldukları zaman 13 bölümde tüketmek istemedikleri...
Oyuncusundan, yapımcısına ve kanal yöneticisine herkes kendini kurtaracak garanti iş peşinde koştuğu için bu mini dizi macerasına atılmak isteyen yok şimdilik...
Ama günün birinde olacak...