Silahını alan sokağa çıksaydı...

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, darbelere karşı vatandaşın meşru müdafaa hakkını kullanması için ruhsatlı silah almanın kolaylaştırılması gerektiğini söyledi...

Haberin Devamı


İçişleri Bakanlığı’nın bununla ilgili yasal düzenleme talep edeceğini açıkladı...
Başdanışman’ın bu dediğinin daha önce yapılmış olduğunu ve 15 Temmuz gecesi silahını alanın sokağa çıktığını düşünün...
Nasıl bir manzarayla karşılaşırdık...
Nasıl bir oyuna alet edildiğinden habersiz Mehmetçikler’i Boğaz Köprüsünde linç edenler bu kez onları kurşuna dizmez miydi?
Silahını alan sokağa çıksa karşılıklı çatışmalar çıkmaz mıydı?
Atatürk Havalimanı’nda ortalık kan gölüne dönmez miydi...
90 kişinin şehit olduğu, 104 darbecinin öldürüldüğü olaylarda ölü sayısı 1000’lere çıkmaz mıydı?
Silahını alanın sokağa çıktığı bir gecede provokasyonlar, toplu katliamlar, baskınlar yaşanmaz mıydı?
Bunları yaşamadığımız için şükretmemiz gerekirken başdanışman böyle gecelerin önünü açacak bir öneride bulunuyor...
15 Temmuz’dan sonra bu ülkede darbe defteri bir daha açılmamak üzere kapanmıştır...
Vatandaşın meşru müdafaa hakkını kullanacağı bir darbe girişimi daha olmayacaktır...
Hepimizin buna inanması, bunun için çalışması gerekirken bir daha darbe girişimi olursa vatandaşı elinde silahla sokağa dökmeyi hayal etmek de ne demek...
İç savaş dediğiniz şey tam da böyle kıvılcımlar sonrasında çıkıyor zaten...
İçişleri Bakanlığı ve hükümet umarım Malkoç’un önerisini ciddiye alıp yasal düzenlemeler için düğmeye basmaz...
Biz 40 yıldır ne çektiysek silahlardan çektik...
Daha çok silahlanmaya değil silahları bırakmaya ihtiyacımız var artık...

İdam mı?

Haberin Devamı

Ben hayatım boyunca idam karşıtı oldum...
Her zaman, daima, tereddütsüz bir şekilde...
Deniz Gezmiş’lerin asılması da, Erdal Eren’in asılması da, Adnan Menderes’in asılmasına da isyan ettim...
Geri dönülmez bir ceza olduğuna inandım...
Ama şimdi bakıyorum darbe kızgınlığıyla, ortalık toz dumanken idam isteriz diyenlere karşı kimsenin sesi çıkmıyor...
Bu ülkede idam cezası karşıtı kimse kalmadı mı?

Turgay Şeren sezonu...

Futbol Federasyonu üç sezondur Süper Lig’e, Türk futboluna emeği geçenlerin isimlerini veriyor...
2014-2015 Hasan Doğan Sezonu...
2015-2016 Süleyman Seba Sezonu’ndan sonra...
2016-2017 Turgay Şeren Sezonu olarak adlandırıldı...
Turgay Şeren’i 12 gün önce kaybetmesek bu sezonun adı ne olacaktı bilmiyoruz...
Hep kaybettiğimiz futbol adamlarının mı ismi verilecek, yaşayanlar hiçbir zaman onurlandırılmayacak mı?
Mesela bugün 80 yaşında olan Can Bartu kendi adının Süper Lig’e verildiğini hayattayken hiçbir zaman göremeyecek mi?
Kaybettiklerimizi anmak önemli...
Ama yaşarken değer vermek de önemli...

Haberin Devamı

Sanatçılara da alkış...

Dün medyanın darbe karşısındaki duruşunu, siyasi partilerin darbeye karşı aldıkları tavrı alkışladım...
Bir alkışı da ünlülere göndermek lazım...
Demokrasi tarafında durdukları, darbeye karşı seslerini yükselttikleri için...

Yazarın Tüm Yazıları