şaka yaptığımı sanıyorsunuz değil mi? Hayır efendim, başlıkta söylediğim gerçek.
Aralık ayında Küçükçekmece sınırları içinde açılan Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nden (CKSM) bahsetmiştim size... Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, CKSM’nin açılışından tam üç ay sonra semtte yeni bir tiyatro salonunun açılışını daha yaptı. Bu seferkinin adı Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi (SKSM). Üç ay önce açılan salon 500 kişilikti, bu 550 kişilik... Üç ay önce salonun açılışına katılan ünlü sayısı daha azdı. Geçen akşamki açılışa Cem Yılmaz bile katıldı. Çünkü yapılan iş, sanat adına yapılan yatırım görmezden gelinecek gibi değil. Tiyatocuların yeni kâbesi Küçükçekmece artık... Genç tiyatrocular, ıstanbul’da salon bulamamaktan yakınanlar, usta oyuncular... Kime sorarsanız sorun, hepsinin dilinde Küçükçekmece’deki salonlar var. Anlata anlata bitiremiyorlar. Gerçekten de öyle. şaşırtıcı derecede sahnesi, kulisleri, koltukları iyi salonlar bunlar. 10 yıl önce açılan Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi’yle birlikte Küçükçekmece’deki tiyatro salonu sayısı üç oldu. Bu üç salonda her ay ortalama 70-80 oyun sahneleniyor, 25 film gösterimi yapılıyor. Belediye büyük-küçük bütün tiyatro topluluklarıyla anlaşıyor, onların parasını ödüyor, sonra halka biletleri ucuz fiyattan satıyor. Aradaki fiyat farkını da sanata ayırdığı bütçeyle karşılıyor. Bu yüzden Dormen’in oyununu Harbiye’de 40 liraya izlerken, Küçükçekmece’de 5-6 liraya izleyebiliyorsunuz. Bu yüzden Küçükçekmece’nin bütün salonları tıklım tıklım, oyunların biletleri günler öncesinden tükeniyor. Başkan Aziz Yeniay, Küçükçekmece’de sanat adına inanılmaz şeyler yaptı, seçimin de en büyük favorisi... ıkinci görev döneminde Küçükçekmece’yi sanatın çekim merkezi haline getireceğinden şüphem yok.
Haldun Dormen istedi şarap servisi başladı
Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nin açılış oyunu, Haldun Dormen’in 35 yıl sonra sahnelediği Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir şey Oldu adlı oyunuydu. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi de üç ay önce Yıldız Kenter’in Ben Anadolu adlı oyunuyla perdelerini açmıştı. Üç ay önceki açılışta içki servisi yoktu. Önceki gece de yoktu... Ta ki Haldun Dormen devreye girene kadar. Dormen içeceğinden değil ya, böyle bir salonda ‘içki servisi yapılmadı’ polemiği çıkmasın diye Başkan Aziz Yeniay’ın kulağına eğildi; “Başkan her şey dört dörtlük, tek eksik şarap servisi. Böyle bir davette o da olmalı” dedi... Yeniay hiç düşünmeden hemen talimat verdi, 15 dakika içinde davetlilere kırmızı ve beyaz şarap servisi başladı...
Neşet Ertaş yüzünden adını Neşet yaptı...
Beni Küçükçekmece’deki etkinliklerle ve Başkan Aziz Yeniay’la tanıştıran, Ali ılhan adında eski bir dostum... Ona ayrı bir başlık açmamın nedeni var. Tam bir Neşet Ertaş ve bozlak hastası... Eskişehir’de çocukluğunda radyodan dinlediği Neşet Ertaş türkülerinden o kadar çok etkileniyor ki, yıllarca Ertaş’ın türkülerini, görüntülerini topluyor... Biz gençliğimizde, “Ben ağlarsam ağlayıp, gülersem gülen” diyen Neşet Ertaş türkülerini ilk ondan dinledik... Aynı evde kaldığımız yıllarda, evde sabahlara kadar Neşet Ertaş geceleri düzenlerdi. Sırf bu hayranlığı yüzünden adını bile -resmi olarak değil fiili olarak- Neşet olarak değiştirdi. Herkes onu yıllardır Neşet olarak biliyor. Başkan Yeniay’ın, Küçükçekmece’deki sanat kadrosunda böyle nev-i şahsına münhasır isimler var işte...
Vefa
Geçen gün, “Burhan’dan kolbastı istiyoruz” diye yazdığım yazı aynen şöyle bitiyordu: “Bu arada Gülse Birsel ve Sinan Çetin’e kocaman bir bravo; Gazanfer Özcan’ın yerine Gönül Ülkü’yü alarak vefanın semt adı olmadığını gösterdikleri için... Müşfik Kenter’i de kadroya katarak büyük oyunculara kapılarını açtıkları için...” Yer darlığı nedeniyle yazının bu son bölümü girmemişti ama bunu ayrıca yazmasam rahat etmeyecektim... Gülse’den de haber geldi bu arada, “Kolbastı önerisini değerlendireceğim” diyor.