Sinema ve müzik sektöründe 12 Eylül’le yüzleşen, darbeyi sorgulayan çalışmalar son dönemde arttı.
Çağan Irmak’ın 12 Eylül hesaplaşması Babam ve Oğlum’la kazandığı başarının bunda büyük etkisi var.
Şimdilerde Tarık Akan bir 12 Eylül filmi çekmeye hazırlanıyor.
Sibel Kekilli’nin oynayacağı bir başka film daha var.
Bu konuda bir iki film çalışmasından daha söz ediliyor sektörde.
Müzikte de benzer bir etki var.
Teoman son albümü Renkli Rüyalar Oteli’nde yer alan İki Çocuk şarkısında 12 Eylül’de asılan Erdal Eren ve onun vurduğu iddia edilen Zekeriya Öngen adlı askerin hikayesini anlatmıştı:
ateşi harlı delikanlılar
ne şehit ne kahramanlar
düşmansız bir savaşta
düştüler kalkmayacaklar
* * *
Mor ve Ötesi’nin son albümü Büyük Düşler’de de bir 12 Eylül şarkısı var.
Adı Darbe!
Şarkı bir Kenan Evren eleştirisi.
Evren’in alamet-i farikası olan "netekim" sözü de sıkça geçiyor Darbe’de.
Mor ve Ötesi de Teoman gibi, Erdal Eren’in asılmasından bahsediyor, sonrası serbest piyasa diyor,
"sakla kendini sağlam bir rövanş için, asmayalım da besleyelim mi" diyerek de şarkıyı bitiriyor.
Mor ve Ötesi’nin muhalif kimliği bu albümde de kendini gösteriyor.
Grup bir önceki albümünde de Habertürk televizyonunun Irak savaşındaki tutumunu eleştirmiş ve "Ne habersin ne Türk’sün, seni gören yollara dökülsün" diye Cambaz adlı bir şarkı yapmıştı...
Yani Mor ve Ötesi’nin her albümünde bir eleştiri var.
Grubun Kenan Evren’i eleştirdiği bu albümde en iyi şarkılar ise Parti, Büyük Düşler ve Şebnem Ferah’ın vokal yaptığı Küçük Sevgilim...
Albüm çok iyi, Kenan Evren eleştirisiyle de çok konuşulacaktır.
darbe
evreni gördüm
sıkı olaydı
binlerce insan
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
bu kadar kaos
bize fazlaydı ki
bir darbe
geldi başıma
bir darbe
erdal’ı gördüm
darağacında
onaltı yaşında
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
sonrası serbest
sonrası pazar
bir darbe
geldi başıma
bir darbe
ben gitmeden
divanıharbe
sen gitmeden
bir darbe
sakla kendini
sağlam bir rövanş için
asmayalım da besleyelim mi?
Ekşi Sözlük yalan yazar mı?
Artık her Şampiyonlar Ligi maçında Ekşi Sözlük-Ertem Şener kapışması geleneksel hale geldi.
Hatırlarsanız yarı final maçında Ekşi Sözlük’çüler Ertem Şener’i futbolcular hakkında yanlış bilgi vererek kandırmış, Şener’de bu yanlış bilgileri maç sırasında anlatmıştı.
Dün akşamki Barcelona-Arsenal final maçında da kesin benzer bir gerilim yaşanmıştır.
Daha önce bu konuyu yazmıştım, Şener arayıp çok doğru bir açıklama getirdi:
"Ben futbolcular hakkında Ekşi Sözlük’teki bilgileri kullanıyorum ama maç anlatırken her bilgi için Ekşi Sözlük’ü referans göstermem mümkün değil" diyor.
Şener kandırıldığı için kızgın!
"Bu sitede herkes bilgiyi paylaşıyor. Ama yalan bilgiler yazıldığı için demek ki güvenmemek lazımmış" diyor.
Şener haklı.
Ekşi Sözlük yazarları abartılı bir hassasiyet gösteriyorlar Şener’e...
Madem yazdığınız bilginin paylaşılmasını istemiyorsunuz neden yazıyorsunuz?
Kaynak göstersin diyebilirsiniz.
Bir maç anlatıcısının, canlı yayında sürekli bir internet sitesinden bahsettiği nerede görülmüş?
Kaldı ki, Şener’in Ekşi Sözlük’ü andığı bir-iki röportajını da hatırlıyorum ben...
Ekşi’nin bu tür küçük oyunlara ihtiyacı yok.
Albümümü kendim yaptım!
Nil’in, "Tek taşımı kendim aldım" sloganı aslında bir isyan.
Kendi ayakları üzerinde duran kadının isyanı!
Çünkü nedir?
Tek taşlar zengin sevgililer tarafından alınır.
Ama zengin sevgililer sadece tek taş almaz, bazen de albüm yapar!
Tıpkı Aysu Baçeoğlu’na yaptığı gibi...
Bir albüm geldi ki Aysu Baçeoğlu’ndan, siyah bir kutu içinde, açınca kalp şeklinde kırmızı kaplı çikolatalar çıkıyor içinden.
Sevgilisi Hakan Tankut paraya kıymış anlaşılan.
Malum tekstilci Tankut, Ece Gürsel’le birlikteydi, bir ara yanında Çek Cumhuriyeti güzeli vardı, hatta eski sevgilisi Tuba Altıntop’la deniz uçağıyla Bodrum Dodo Beach’e bile inmişti...
Portreyi anladınız yani değil mi?..
Hakan Tankut, kendi kurduğu müzik şirketinden sevgilisine albüm yapmış, onu da çikolatalarla gösterişli bir kutuya koymuş.
Hatta Aysu Baçeoğlu’na albüm hediyesi olarak bir de tek taş hediye etmiş.