Mizahçılar durmuyor

Türkiye’de son yıllarda yayıncılık alanında en aktif grup mizahçılar...

Haberin Devamı

Diğer aylık dergiler kapanırken, haftalık dergilerin tirajları yerlerde sürünürken, mizahçılar sürekli yeni bir yayın çıkarıyorlar.
Ve çizgilerinden ödün vermiyorlar:
Sertler, muhalifler, fırlamalar.
Dün kadınların çıkardığı Bayan Yanı’nı yazmıştım, bu ay yeni bir mizah dergisiyle daha tanışıyoruz;
Harakiri...
New York Times, The Wall Street Journal, New Yorker gibi prestijli yayınlarda yıllardır çizgileri yayınlanan Kutlukhan Perker’in öncülüğünde çıkan bir mizah dergisi bu.
Hem kağıt kalitesi hem de kapağı çok daha kaliteli bir görüntüye sahip.
Perker dışında Bahadır Boysal, Birol Bayram, Metin Kaçan, Atilla Atalay, Behiç Pek, Can Barslan, Faruken Bayraktare gibi çok sıkı mizahçılar var dergide.
Ylk sayıyı okudum, çok beğendim.
Lombak, Lemanyak gibi aylık mizah dergilerinden farklı bir görüntüsü var.
Görselliği çok zengin bir dergi olmuş.
“Biz çok politik yazarlarla değil, edebi yazarlarla çalışıyoruz ama güncelliğe paralel gidiyoruz. Güncellik olsun ama New Yorker gibi yaklaşalım istiyoruz” diyor Kutlukhan Perker...
Mizahçıların sürekli üretiyor olmasına, sürekli yeni yayınlar çıkarmasına gıpta ediyorum.

Gideyim Nihat Doğan’ı göreyim

Haberin Devamı

Duydum ki Nihat Doğan’la Pascal Nouma kavga etmiş...
Derya Büyükuncu kıskanç eşi yüzünden kızlarla yan yana bile gelmiyormuş...
Zeynep Tunuslu elenmiş ama Özge Ulusoy, Ebru Destan hâlâ direniyormuş...
Adaların birleşmesi üzerine Nihat Doğan günlerce konuşulacak dillere destan bir dans yapmış... (Bu pazar yayınlanacak.)
Taçmin hastanelik olmuş, Taner yerinde duramıyormuş...
Madem herkes bunları konuşuyor, gidip şunları bir yerinde göreyim dedim... Gerçekten sadece coconut mı yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar...
Karar verdim Dominik’e uçmaya, Acun’la buluşmaya.
Ylk durağım Yspanya’da vazgeçmezsem eğer, Dominik’e uzun bir yola çıkacağım.
Nihat’a simit götürsem gözyaşlarına boğulur mu acaba?..

Çanak-çömlek yazısı

Başbakan’ın çanak-çömlek dediği nedir biliyor musunuz?
? 36 adet gemi batığı... Dünya üzerinde, karada ahşap batık bulmak tam bir mucizedir. Yenikapı’da bu bulundu, eski Theodosius Limanı ortaya çıktı.
? M.Ö 8000’lere ait kalıntılar bulundu. Bu Ystanbul’un tarihini değiştirip, 1000 yıl öncesinden başlattı.
? M.Ö 4 ve 13. yüzyıl arasında kalıntıların çıktığı “100 Ada” denilen bölgenin “yerinde korunmasına” karar verildi. Yani burada yapılacak olan istasyon bir “müze istasyon” olacak. Binlerce yıllık tarihin içinden geçerek metroya bineceğiz.
? Bunun yanı sıra sayıları 10 binleri geçen sikke, keramik, heykel, mezar kalıntıları, Başbakan’ın deyimiyle çanak-çömlek bulundu.
? 2008’de dünya çapında bilimsel sempozyum düzenlendi, sergi açıldı, belgeselleri çekildi.
Not: Bu yazı 28 ?ubat’ta Başbakan ilk “çanak çömlek” dediği zaman yazıldı. Başbakan, çanak-çömlek demeye devam ettikçe ben de aynı yazıyı yayınlayacağım.

Ektirmeden önce...

Haberin Devamı

Geçenlerde bir trichology uzmanıyla tanıştım. Trichology, saç bilimi demek...
Evrim Bayraktar, Londra’da beş yıl saç bilimi okumuş. “Gençliğimde o kadar çok jöle kullandım ki, o yüzden şimdi saçlarım dökülüyor” dedim...
“Öyle bir şey olamaz” dedi Evrim...
“Her gün saçları yıkamak iyi değil, bu yüzden yıprandı benimkiler” dedim...
“Yanlış biliyorsun” yanıtını verdi.
Başladı anlatmaya...
Dünyada Kızılderililer, Eskimolar, Çinliler ve Japonlar en az saç kaybeden ırklar...
Mavi gözlü sarı ırk ise en çok saç kaybedenlerden. Kahverengi gözlü Latin ve Asyalı ırk, siyahiler orta düzeyde saç kaybı yaşıyor.
Türkler de bu gruba giriyor.
Türk erkeklerinin 35 yaşından itibaren yüzde 40’ı, 60 yaşından sonra ise yüzde 65’i kalıcı saç kaybı problemi yaşıyor.
“Ektiririz” dedim.
“Saç dökülmesi yaşayan erkeklerin yüzde 95’inin saç kaybı sebebi genetik yatkınlıktır” yanıtını verdi, ektirilen bölgenin dışındakiler dökülmeye devam edermiş...
Trichology tam da bu noktada devreye giriyormuş. Var olan saçı güçlendirmek, tüy halindeki ince saçları yeniden çıkarmak için.
Saç ve bakımı üzerine hiç öğrenmediğim kadar şey öğrendim. Yşe esanssız şampuan kullanmakla başladım.
Ben tam sınırda bir vaka çıktım, ektirmeden önce kurtarılabilecek durumdaymış saçlarım.
Göreceğiz...
Dört-beş aylık disiplinli bir saç bakımı sürecine girdim, gelişmeleri aktarırım artık...

Yazarın Tüm Yazıları