Paylaş
Orhan Pamuk kaçtıkça, Karolin Fişekçi açıklama üstüne açıklama yapıyor...
Orhan Pamuk görünmez olmaya çalıştıkça, Karolin Fişekçi ortalığa atıyor kendini...
Orhan Pamuk eski sevgilisi hakkında tek söz söylemezken Fişekçi, Kiran Desai hakkında konuşuyor.
Orhan Pamuk’un evlilik dışı oğlu var iddiaları ortaya atılıyor, Karolin Fişekçi demeç üstüne demeç patlatıyor.
Orhan Pamuk El Pais’e Masumiyet Müzesi anlatmaya çalışırken, Karolin Fişekçi burada vites büyütüyor.
Hafta sonu da Habertürk’te Gülenay Börekçi’ye “Orhan Pamuk’un nasıl patlamaya hazır bir volkan olduğunu” anlatmış.
“Hâlâ beraber misiniz?” sorularını ise geçiştirmiş.
Bu ilişki devam ediyor mu vallahi şüpheliyim.
Devam ediyor da Orhan Pamuk, Karolin Fişekçi’ye bir şey demiyorsa şaşkınım...
Tüm bu olup bitenlerden iki taraf da memnunsa fena halde endişeliyim:
Karolin Fişekçi ve Orhan Pamuk hızla Safiye-Faik ikilisine dönüştüğü için...
Burnu havada?
Buse Terim, babası Fatih Terim’den sonra Hadise’nin kıyafet dolabını görüntülemek istemiş.
Hadise’den “Dolabım özel, açamam” yanıtını alınca da bunu takipçileriyle paylaşmış.
Şimdi Buse’nin takipçileri demediğini bırakmıyor Hadise’ye...
“Sonradan görme, burnu havada” falan...
Açmak zorunda mı Hadise kıyafet dolabını?..
Kıyafet dolabını göstermeyen Hadise neden burnu havada, sonradan görme olsun?..
Öyleyse biz reddedildiğimiz, programımıza gelmeyen, röportaj vermeyen ünlüler için demediğimizi bırakmayalım ha?
Buse Terim blogu için bu işleri yapmaya devam edecekse reddedilmeyi de öğrenmeli.
Reddeden ünlüyü takipçilerinin önüne kurban olarak atmamayı da...
Azer Bülbül, nasıl ‘titreyen şarkıcı’ oldu
Yıl 1998... Star Haber’de çalışırken tanıştım Azer Bülbül’le.
İlk albümünü çıkaralı bir yıl ya olmuş ya olmamış...
Şarkı söylerken mikrofonu herkesten daha fazla sallardı.
Haberciler bir süre sonra Azer Bülbül’ün bu özelliğinin dönemin reytinglerine garip bir etkisi olduğunu keşfettiler.
Azer Bülbül titredikçe reyting artıyordu.
İlk tanınmaya başladığında hafiften sallanırdı Azer, bu kadar değildi...
Haberciler (o zaman magazincilerin işlerini de yaparlardı) reyting aldıkça daha fazla sallanmasını istediler Azer Bülbül’den...
Sallanma bir süre sonra titremeye dönüştü.
Azer Bülbül titredikçe reytingler arttı.
Reytingler arttıkça Azer Bülbül daha çok titredi.
Rahmetli haftanın iki-üç günü bir vesile konu olurdu ana haberlere.
Adı böylece ‘titreyen şarkıcı’ olarak kaldı.
Güzel insandı...
Geriye bir hoş seda kaldı.
32 kısım tekmili birden Kılıçdaroğlu
Sözcü’de beş gündür Kemal Kılıçdaroğlu röportajı sürüyor.
Bugün bir aksilik yoksa altıncı bölümü yayınlanacak.
Öncesinde dört gün de röportajın anonsu yapıldı...
Kaba hesap 10 gündür Kemal Kılıçdaroğlu röportajı okuyoruz.
Ertuğrul Akbay, bu röportaj için Kemal Kılıçdaroğlu’yla kaç saat görüştü acaba?..
Daha kaç gün yayınlanacak merak içindeyim...
2012 boyunca sürer mi?..
Eskiler “32 kısım tekmili birden” derdi...
Tam da öyle olmuş Kılıçdaroğlu röportajı ve şimdiden “medya tarihinin en uzun röportajı” unvanını kazanmıştır kanımca...
Kaptan!
Şansal Büyüka, Maraton’da Hakan Şükür’e nasıl hitap edecek diye düşünüyordum...
Eskiden olduğu gibi Hakan dese koskoca milletvekiline ayıp!
Şükür dese çok resmi!
Sayın vekilim dese, karşılıklı yorum yaptıkları bir futbol programında olacak şey değil!
Çareyi iyi bulmuş Şansal Büyüka; “Kaptan” diye hitap ediyor Hakan Şükür’e...
Ne fazla samimi, ne fazla resmi, olması gerektiği gibi.
Bir de milletvekilinin yorumculuk yapmasına çare bulursa her şey güzel olacak...
Paylaş