İstanbul budur işte

23 Nisan akşamında bir konser de bizde vardı...
7 Tepenin Şehri İstanbul’dan 7 Kıtaya adıyla yayınlandı.
Ben Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın YouTube hesabından yayınlanacağını sanıyordum konserin.
Meğer pek çok kanal yayınlamış, evde o saatte TV açık olmadığından farkında değilim, saat tam 19.00’da YouTube’u açtım o yüzden...
Ayasofya önünde ney sanatçısı Yavuz Akalın’la başladı konser...
Drone’larla çekilmiş tarihi yarım adanın görüntülerine müthiş bir ney sesi eşlik ediyor...
Oradan Boğaz’ın ortasına geçtik, Kız Kulesi’ne...
Arp’ta Şirin Pancaroğlu, vokalde Bora Uymaz; Yunus Emre’den “Ben Yürürüm Yane Yane”yi bir çalıp söylediler, İstanbul’a âşık olursun...
Yeniden döndük tarihi yarımadaya, Topkapı Sarayı’nda udi Murat Bağdatlı çalıyor...
Oradan çıktık Pierre Loti’ye; Haliç’in müthiş manzarası eşliğinde kanunun başında Serkan Mesut Halili var...
Ardından Dolmabahçe Sarayı, kemençede Aslıhan Özel, tamburda Özer Özel...
Sarayı denizden izleyip, bahçesini gezerken Mesut Cemil Bey’den Nihavend Saz Semai çalıyorlar...
Bitmedi, oradan Galata Kulesi’ne çıktık.
360 derece drone’la çekilmiş nasıl bir güzellik...
Kulenin balkonunda flüt sanatçısı Elif Yurdakul Baykurt çalıyor...
O flüt sesiyle olağanüstü bir İstanbul manzarası...
Ve final...
Boğaz’ın tam göbeğinde, iki kıtanın birleştiği yerde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün tam ortasında piyanosuyla İdil Biret oturuyor...
Boğaz Köprüsü’nde geçmişte Venüs Williams tenis oynamış, efsane golfçü Tiger Woods Asya’dan Avrupa kıtasına tarihi bir vuruş yapmıştı...
Ama bir konsere ilk kez şahit olduk, İdil Biret köprünün ortasına yerleştirilen piyanosuyla Beethoven’ın
9. Senfoni’sini çaldı.
Ve yine olağanüstü İstanbul görüntüleri eşliğinde.
Her sahnesini işte benim âşık olduğum şehir diye izledim...
Emeği geçen herkesi kutluyorum...

2 günde çekildi

7 Tepeden 7 Kıtaya konserini izlerken bir şey dikkatimi çekti...
Her sanatçının konseri tek bir mekandayken sadece İdil Biret’in konseri iki mekanda çekilmişti...
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün yanı sıra, hemen köprünün ayağı altındaki Ortaköy’deki Esma Sultan Yalısı’nda piyano başındaydı İdil Biret...
Herhalde köprü üzerindeki rüzgar, hava muhalefeti gibi nedenler etkili oldu diyerek, çekim ekibindeki bir iki kişiye sordum.
Yanılmamışım...
Köprü üzerindeki rüzgar İdil Hanım’ın piyano çalmasını ve çekimleri zorlayınca Esma Sultan Yalısı’na da bir set up kurulmuş...
Bu yüzden bütün sanatçılar tek mekanda konser verirken, Biret’e İstanbul’un iki güzel mekanı kısmet olmuş. Geçen yaz Antalya Piyano Festivali’nde sohbet etmiştik İdil Biret’le, maşallahı var o yaşta köprü üzerinde bile konser verdi...
Geçtiğimiz hafta sokağa çıkma yasağında iki günde çekilmiş konserlerin tamamı...
2 gün de montajı sürmüş...

Şampiyonluk ağustosta

Ben başından beri ligin bu haliyle tescil edilmesine karşıyım çünkü büyük haksızlık...
Tek bir kentte mi olur, bütün takımlar aynı yerde mi toplanır, teknik olarak hangisi salgına en uygunsa artık...
Bu lig bir şekilde seyircisiz oynanacak ve şampiyon belirlenecek.
Haftada her takım iki maç oynayacak en fazla 1,5 ayda maçlar bitecek.
UEFA da böyle görüş bildirdi.
Galatasaray hep “Mayıslar bizimdir” diyerek kaldırırdı kupaları...
Şimdi “Ağustoslar da bizim” diyecek mi bakalım...

Kırmızı bölgedeyim

Sağlık Bakanlığı’nın Hayat Eve Sığar adında güzel bir mobil uygulaması var.
Çıktığı gün indirdim telefonuma...
Bulunduğun bölgede vakanın çok olup olmadığını görüyorsun...
Bizim Cihangir kıpkırmızı...
Riskin en yüksek olduğu bölge olarak görünüyor...
Peki bu uygulamada hastaneler hesaba katılıyor mu, katılmıyor mu?
Taksim İlkyardım, salgın hastanesine çevrildi bizim burada...
Hastanede
yatan hastalardan mı, yoksa evlerinde olanlardan mı bu
yüksek gözüküyor merak ettim...
Bu uygulamaya belki hastaneleri dahil etmemek gerekiyor...