Irkçıyım diyen yok ki...

Helal olsun Gençlerbirliği taraftar grubu Alkaralar’a, hocaları Samet Aybaba’yı protesto edip El Saka’dan özür dilemesini istiyorlar.

Mehmet Ali Yılmaz o dönem kendini, "Irkçılık yapmadım. Yamyam bizde o anlama gelmez. Biz beyaz olana da yamyam diyoruz. Kasıtlı söylemedim" diyerek savunmuştu.

Samet Aybaba da "Ben ırkçı değilim. Nasıl ki Uzakdoğulu’ya Asyalı, Afrikalı’ya Afrikalı denirse Arap Yarımadası’ndakilere de Arap denir" diyerek bir antropolog gibi yaklaştı olaya.

Zaten kimsenin kalkıp da "Ben ırkçıyım" dediğini duymadım ben.

Buna Hitler bile dahildir.

Gerçekten Samet Aybaba’nın böyle art niyeti de olabilir ama hepimiz biliyoruz ki söylediği "Beni bir Arap’a tercih ettiler" sözü övgü içermiyor.

Beli ki bu sıfat bir aşağılama, küçük görme, eleştirmek için özellikle seçilmiş.

Dünya görüşü, hayat tarzı olarak Aybaba hiç de öyle biri olmayabilir.

Ama dilin kemiği diye de bir şey var.

Herkes her aklına geleni söyleyecekse yandık.

"Boğaz dediğin dokuz boğum, altısını geçse sözünü söylemeden önce, hiç olmazsa üç kez yutkunmalı insan" derdi dedem.

Zamanın gerisinde kalanlar

Futbol yorumculuğu kabuk değiştiriyor ancak hálá bunun farkına varmayıp direnenler, tırnaklarını demode numaralara geçirip ekranda tutunmaya çalışanlar var.

Hayri İçler’le Adnan Aybaba... (Bugün de Aybaba ailesinden açtık kapıyı)

Galatasaray-Beşiktaş derbisi için saç kazıtmaya iddiaya girmişler, Beşiktaş yenilince de Adnan canlı yayında saçlarını kestirmiş.

İzlemedim, izlemeye de gerek yok ki belli işte ne olduğu.

Hálá 15 yıl öncesinin en basit rating numaralarından medet umuruyorlar.

Seyircinin bu işleri çoktan geçtiğini, bu tür numaralara karnının tok olduğunun farkında bile değiller.

Oysa futbol yorumculuğunda trend son iki sezondur işi bilen adamların yorum yapmasına kaydı...

Rıdvan Dilmen...

Sergen Yalçın...

Hakan Ünsal...

Hakan Şükür...

Yakın geçmişin bu futbol yıldızları hem futbolu eski model yorumculardan çok daha iyi biliyorlar hem de ağızları laf yapıp kendilerini dinletmeyi beceriyorlar...

Şimdi bir yanda bunlar var; çıkıp yüzde 100 futbol konuşanlar, bir yanda da hálá saç kesmeyle, bikini giymeyle, hakaret etmekle izlenmeye çalışanlar.

Eski futbolcular ayağınızın altından halıyı çekti hálá farkında değil misiniz?..

Magazin gündemi

l Hamile olan Çağla Şıkel, bebeğine nazar değmesin diye üç ay hamileliğiyle ilgili konuşmayacağını söyleyip, "Bu konuda bana soru sormayın" dedi.

Soran yok ki, her şeyi kendi anlatıyor.

Hamileliğini canlı yayında kendi açıkladı.

"Pıhtımın annesi" lafını (bu da ne demekse, ne çirkin bir şey bu ya) kocası Emre (Altuğ) söyledi.

Canlı yayında aş erip partneri Alişan’dan mıhlama isteyen de kendisi...

İyi ki hamileliği hakkında konuşmama kararı aldı ha, bir de konuşsa ne olacak.

l Okan Bayülgen’in "canlı yayında dayak yiyenin kariyeri biter" önermesinde verdiği örnek yanlıştır.

Dayak yiyen Hande Ataizi’nin kariyeri bitmemiştir.

Dayak atan Sevda Demirel ise o zaman da Hande’yle aynı sıklette değildi zaten.

Amigo Birol bir milli maç sonrasında isabet ettiremese de uçan kafa atmıştı Mustafa Denizli’ye.

Denizli’nin kariyeri bitmedi.

Ama biten örnekler de var tabii...

Mesela Memiş’ten dayak yiyen Keto, yediği feci dayak görüntüleri ekrana yansıyan Caner...