Paylaş
Uzun süre önce takım gazeteler içinden Sabah’ı çıkardım.
Sabah’ı satın almıyorum.
Durun canım, hemen ‘yandaş-mandaş’ demeyin ya da bazı yazarlarına bağlamayın olayı.
Bende yoktur öyle şeyler.
Sabah’ı marketten satın almıyorum, çünkü uzun süredir iPad üzerinden okuyorum.
Ayda 2 lira ödeyerek...
Marketten aldığımda ayda 17 lira ödeyeceğim Sabah’a iPad üzerinden abone olarak ayda 2 lira veriyorum.
Bu yüzden takım gazeteler içinden çıkardım Sabah’ı.
Bir süre önce de Habertürk’ü çıkarmıştım. Ancak Habertürk’çüler, “Tirajı düşürüyor” diyerek iPad versiyonunu durdurdu. Su akar yatağını bulur, eninde sonunda yine girecekler. 10-15 gündür Hürriyet ve Radikal’i de takım gazetelerimin içinden çıkardım.
Çünkü Sabah gibi Hürriyet ve Radikal de birebir basılı kopyasını iPad’e aktarmaya başladı.
Kelebek, hafta sonu ve bölge eklerinin hepsini iPad’den okuyorum.
90 günlük deneme süresinden sonra Hürriyet ve Radikal de abonelik sistemine geçecek.
IPad üzerinden okuduğum günlük gazete sayısı üçe çıktı. Dört-beş gazete daha iPad versiyonunu hazırlasa, marketten basılı gazete alma işini bırakacağım. Ancak bana kalırsa bu 2 liralık abonelik fiyatları çok düşük.
Tamam, gazeteler için iPad’de kağıt, dağıtım gibi masraflar yok ama habercilik pahalı bir iş, iPad’den de olsa aynı haberi okuyoruz.
Dolayısıyla markette ayda 17 lira ödediğimiz gazetenin aynısına iPad’de 2 lira ödemek, mesleğe yapılmış bir haksızlık...
Hafta sonu gazeteciliği
Kağıda basılı gazeteler yavaş yavaş hayatımızdan çıkacak.
İşte yukarıda anlattım, dört-beş gazete daha iPad versiyonuna geçse ben marketten gazete almayı bırakırım.
Üç-beş yıl içinde gazetelerin tablet satışları, bayi satışlarının da önüne geçecek.
Tablet aboneliği ciddi bir gelir kalemi olacak. Bu süreç neyi önemli yapacak biliyor musunuz? Hafta sonu gazeteciliğini... Hiçbir tablet yayıncılığı, hafta sonu gazete keyfi yapmanın önünü kesemeyecek. En azından hâlâ kağıda dokunmayı seven benim kuşağım için. Bu yüzden hafta sonu gazeteciliği hafta içi gazeteciliğinden daha önemli artık. Zaten okurların çoğu işyerlerinden bilgisayarla habere ulaşıyor. Ama o okurların hepsi de hafta sonu en az bir gazete alıyor. Önümüzdeki dönem için basılı gazetenin geleceği hafta sonu yayıncılığında. Sadece hafta sonu çıkan bir gazetenin bile iş yapacağına inanıyorum bu dönemde.
Amy konseri 600 lira
Bu yılın merakla beklenen konserlerinden biri, 20 Haziran’da Küçükçiftlik Parkı’nda yapılacak Amy Winehouse konseri.
Önceki gün biletleri satışa sunuldu.
1. kategori 600 lira...
2. kategori 350 lira...
3. kategori 132 lira...
Öğrenci tayfasının yani Amy Winehouse’un gerçek izleyicisinin adam başı 600 lira verip en ön sıradan bilet alacak hali yok.
Üçüncü kategorideki 132 liralık biletler bile pahalı...
Pazartesi, biletlerin satışa çıktığı gün, 132 liralık biletler bitti...
Organizasyon şirketi 152 liralık yeni bir kategori yarattı.
350 liralık bölümden bir kısmının 152 liralık kategoriye dahil edileceğine ihtimal vermiyorum.
Çok ilgi olduğu için “132 liralık biletler bitti, 152’likten alın arkadaşlar” denmesi daha bir kuvvetle muhtemel.
Organizasyon şirketini aradım, “İlk 500 bilet 132 liraydı, kıyak olsun diye 152’yi çıkardık” açıklamasını yaptılar.
Tamamen ticari bir konserde müşteriye kıyak ha!
Kulağa hoş geliyor da, akla yatmıyor...
Şimdi öğrenciler Amy Winehouse konserine fellik fellik bilet arıyorlar...
152 lirayı hangi öğrenci bir konser için kaybetmiş de bizimkiler bulsun?
Paylaş