Haydi uyan artık Mali

İnsanın aklı almıyor, o şen şakrak sürekli kıpır kıpır adamın 18 gündür yatağa bağlı olmasını...
Dün sabah Maslak Acıbadem’e gittim son durumu hakkında bilgi almak, ailesine geçmiş olsun demek için.
Yoğun bakıma birinci derecede yakınları alınıyor, sabah erken saatte olduğu için kızı Sezin’le de karşılaşamadık.
Sezin ve Mehmet Ali Erbil’in kız kardeşi Prof. Dr. Yeşim Erbil 18 gündür başında zaten ünlü şovmenin.
Yoğun bakımda uyutulmaya devam ediyor Mehmet Ali Erbil.
Daha sonra Sezin Erbil’le telefonda konuştum:
“Babamın durumu hâlâ aynı... Olumlu ya da olumsuz yönde bir gelişme yok. Durumu stabil. Halam geri dönülmeyecek noktada değiliz, umut var diyor. Biz de iyi haber gelmesini bekliyoruz” dedi.
30 yıllık meslek hayatımda onlarca kez yazmışımdır; Mehmet Ali Erbil bu ülkenin en yetenekli televizyon yıldızlarından biridir.
Yaptığı hatalar, yanlışlar olmuştur ama seyirci hiçbir zaman onun üzerini çizmedi.
Her zaman yeniden bağrına bastı, onun o zıpırlığının arkasında hiçbir art niyet olmadığını hep bildi.
Mali’yi yıllar içinde çok eleştirdim, çok da övdüm.
Yazdığım yazılar hiçbir zaman arkadaşlığımızı bozmadı. Kim bilir kaç gece dost masalarında oturup, onun bitmeyen enerjisi eşliğinde kahkahalar attık.
Dün sabah Maslak Acıbadem’in yoğun bakım kapısında beklerken bunları düşündüm.
“Hadi kalk be Mali, yeter artık bu kadar dinlendiğin” dedim...
“Kalk da güldür, eğlendir, yine enerji dağıt bize” dedim...
Lütfen Mali’ye dualarınızı gönderin. Dualarınızı göndermekle kalmayın, dostları, sevenleri, hayranları Mali’yi yalnız bırakmayın.
Ben yoğun bakımdaki hastaların kapının arkasındaki enerjiyi hissettiklerine inanırım hep.

8 maddede Ferit Şahenk sohbeti

Gökşin Ilıcalı’nın 13 yıl süren restorasyon sonrasında 5 yıl önce hayata geçirdiği Argos in Cappadocia, söylendiği kadar güzel bir yermiş.
Gökşin Ilıcalı kim? Mercan Dede olarak bilinen Arkın Ilıcalı’nın abisi...
4 yıl önce Ferit Şahenk’in satın almasıyla popülerliğini daha da artıran Argos in Cappadocia’nın olağanüstü terasında karşılaştık Ferit Şahenk’le...
O sohbetten medyaya yansımayan detayları anlatayım.
1- Ferit Bey, yılda iki-üç kez yurtdışından önemli misafirlerini D-Maris, Argos gibi etkileyici otellerine davet ettiğini söyledi. Bir nevi gönüllü turizm elçiliği. “Buraları gördükleri zaman bütün algıları değişiyor. Bu isimlerin bizimle ilgili algılarının değişmesi önemli” diyor.
2- Bizim bulunduğumuz hafta sonu Messika’nın tasarımcısını otelde ağırlıyordu. Dünyaca ünlü Fransız bir mücevher markası. Kolundaki bileklik de Messika’ydı Ferit Bey’in... Fiyatı 1700 euro...
3- Otelin eski bezirhane olan restoranında bir akşam önce yabancı konuklarına yemek daveti vermişti. Bu bezirhaneyi ve otelin kilisesi de dahil olmak üzere restorasyona imza atan isim Aslı Özbay için, “Ben olsam bütün restorasyonların başına getiririm” dedi Ferit Bey...

4- Elinden düşürmediği mavi tespihin tasarımı da Sevan Bıçakçı’ya aitmiş. Taşlarını ise eşi Diana seçmiş.
5- Medyadan çıkmayacağını kesin bir dille yalanladı Ferit Şahenk. Aclan Acar’ın satışa odaklı bir yönetici olduğunu, geçmişte bazı şirketlerin başına geçtikten sonra çok başarılı bir şekilde satışını gerçekleştirdiğini hatırlatıp, “Star’ı da mı satmaya geldi” dedik; “Aclan Abinizin öyle bir yetkisi yok, o yetki bende” yanıtını verdi.
6- Star’ı satmayacak tam aksine TV dünyasında yeniliklerin peşinde Ferit Bey. “Puhu da bir yenilik değil miydi, başarılı oldu mu” diye sordum.
“Beni projeksiyonu ilgilendiriyor, içeriğiyle arkadaşlarım ilgilenir” yanıtını verdi.
7- Şu sıra önem verdiği en önemli restoranı ne Nusret ne Zuma ne Fenix...
Şu sıralar en çok Rüya’nın üzerine titriyor. Londra ve Dubai’de iki şubesi olan Rüya’yı büyütmeyi düşünüyor.
8- “İspanyol’a gittin mi” diye sordu Ferit Bey. İspanyol dediği, grubun Zorlu’da açtığı son restoran olan La Vina... “Bu hafta gideceğim merak ediyorum” dedim.