Paylaş
Berrak Tüzünataç ve Serkan Altunorak’a bu dayatmanın yapıldığı ve iki oyuncunun da dizinin kadrosundan ayrıldığı iddia ediliyor.
Yapımcı firma ARC Yapım, bu iki oyuncu yerine Sarp Levendoğlu ve Pelin Akil’le anlaşmış.
Bu mantığa göre Levendoğlu ve Akil’in artık magazinde görünmemesi gerekiyor öyle mi?
E, daha geçen gün Levendoğlu’nun tablosunun da yer aldığı sergi açılışı vardı...
Pelin Akil’in oynadığı “Abim Geldi” oyununun haberleri vardı gazetelerde...
Yapımcı firma magazine haber oldular diye cezai şartı devreye sokar mı?
Elbette hayır...
Bunu yapacak yapımcıya deli gözüyle bakarlar ve çalışacak hiçbir oyuncu bulamaz...
Röportaj verme, televizyon programlarına çıkma konusunda yapımcılar sınırlamalar koyabilir ama magazinde gözükmemek de ne demek?
Yani şimdi bu oyuncular Cihangir’e gelip bir kafeye oturamayacaklar mı?
Oturup, fotoğrafları çekilirse cezai şart mı devreye girecek?
Komik...
Berrak Tüzünataç ve Serkan Altunorak’ın yapımcıyla ters düştükleri sözleşme maddesi ise farklı...
Yapımcının “set saatini aksatmamak, çekimlere özenli gelmek, set işleyişini bozmamak” gibi sözleşmeye koyduğu maddeye itiraz etti bu oyuncular.
Kusura bakmayın da hiçbir yapımcı da oyuncuya “Tamam kafana göre takılmanı kabul ediyorum” demez...
Berrak Tüzünataç ve Serkan Altunorak belki de bu durumun “magazin yasağı” olarak bilinmesini tercih ettiler.
Sahrap: 10 üzerinden 10...
Bizim yemek yazarı Sahrap Soysal’ın eli müthiş lezzetlidir, hem evine yemeğe gittiğim hem de bir yıl boyunca aynı kanalda peş peşe program yaptığımız için çok iyi biliyorum.
Sevgili Sahrap, Fatih Ürek’le birlikte program sunarken her gün yayında hazırladığı yemeklerden tatmam için bana da getirirdi...
Ben de puan verirdim; 10 üzerinden 3... Olmamış 10 üzerinden 2 diyerek her gün şaka yollu takılırdım ona...
Koca bir yıl boyunca benden 10 üzerinden 5 bile alamadı...
Ben onu her gün böyle kızdırırken sezon sonuna doğru artık dayanamayıp masamın üzerine attı yemekleri; “Bunu da beğenmezsen yarın kafana atacağım” diyerek...
Böyle tatlı tatlı didişirdik Sahrap’la...
Asmalımescit’te kendi adını taşıyan bir restoran açtığını duyunca, “İlk ben gelip puan vereceğim” dedim ve gittim...
General Yazgan Sokak’ta açılalı bir hafta olmadı daha...
Çok şık, önünde 5-6 masalık açıkhava yeri de olan, yüksek tavanlı bir mekan yapmış...
Balıkçıda, meyhanede ya da kebapçıda mezeler hep aynıdır; Sahrap ise bu konuda çığır açmış.
Klasik, bildiğimiz mezeler değil, hayatımda ilk kez tattığım kendi elleriyle hazırladığı yöresel mezeler var mönüde...
Sırf bu mezeler için bile gidilir Sahrap’a, o kadar lezzetli...
İsteyene balık, isteyene et; tabii yine Sahrap usulü...
Bütün masalara elinde tavalar, hazırladığı mezeleri tattırmak için koşturuyor.
Sanki müşteriye değil de, evine misafir gelenlere hizmet eder gibi...
Mekandan ayrılırken, “İşte şimdi 10 üzerinden 10” dedim Sahrap’a...
Not: Biz 9 kişi 800 lira hesap ödedik... Tabii 5 şişe şarap içtiğimiz için iyi bir indirim uyguladı bize Sahrap... Ama adam başı 80-90 liraya çıkabileceğiniz, hem yemek hem şarap fiyatları uygun bir yer...
Dolmuş ve taksi
Şehirde bazı sarı dolmuşların üzerinde Bitaksi reklamı var;
“Güzel dolmuş ama bitaksi değil”...
“Biz giderken bitaksi dönüyordu” yazıyor...
Bitaksi için çok akıllıca bir reklam çalışması, “rakibin” üzerine kendi reklamını verip şehirde gezdirmek...
İyi de dolmuşlar kendilerini “ezen” bir reklamı alıp neden arabalarının üzerine koyarlar ki...
Mesela şehirler arası bir otobüs firması, otobüslerle inceden dalga geçen bir havayolu şirketinin reklamını alır mı?
Ya da YHT (Yüksek Hızlı Tren), bir şehirler arası otobüsün üzerine “Trene bakar gibi bakıyoruz” ilanı yerleştirse nasıl olur?
Dolmuşların üzerindeki Bitaksi ilanlarını gördükçe, dolmuşçunun dolmuşçuya yaptığını düşmanı bile yapmaz diyorum...
Samimiyet sınavı
Kimler Bebek’te çimlere yayılıp piknik yapan ünlülere gösterdiği sempatiyi, Zeytinburnu sahilinde çimlere yayılıp piknik yapanlara gösteriyor? “Hepimiz” dediğimiz anda, olmuşuz demektir.
Paylaş