Güzel şeyler...

Güzel gelenek: Kavuk yakıştı

Ferhan Şensoy, “Kavuğu kime devredeyim” diye bana sormuş olsa önce “Ne haddime” der, sonra hiç düşünmeden cevabı yapıştırırdım: “Rasim Öztekin’e” diye...
Bana göre orta oyunu ve tuluat tiyatrosunun en güzel geleneklerinden olan kavuğu en çok hak eden isimdi Rasim Öztekin...
Kel Hasan’dan İsmail Hakkı Dümbüllü’ye...
Dümbüllü’den Münir Özkul’a...
Özkul’dan Ferhan Şensoy’a...
Şimdi de Şensoy’dan Rasim Öztekin’e uzanan müthiş bir gelenek...
Çünkü Rasim Öztekin tiyatroyla varolmuş, tiyatrodan kopmamış, her ne kadar rol aldığı diziler sayesinde popülerliğini katlasa da tiyatroya hiçbir zaman sırtını dönmemiş bir isim.
Bu geleneği yaşatabilecek, bir sonraki kuşaklara aktarabilecek en önemli oyunculardan.
Ancak benim merak ettiğim bir nokta var;
Ferhan Şensoy madem kavuğu Rasim Öztekin’e devredecekti, neden bunca yıl bekledi?
Ferhan Şensoy, kavuğu Münir Özkul’dan devraldığında 38 yaşındaydı.
Münir Özkul kavuğu başına geçirdiğinde 43.
Yani kavuğun geleneğinde genç oyunculara devretmek var.
Ferhan Şensoy ise bu geleneği bozdu. Neredeyse kendi kuşağından bir oyuncuya, yıllarca beraber çalıştığı yakın arkadaşı Rasim Öztekin’e devretti.
Rasim Öztekin bugün kaç yaşında? 57.
Ferhan Şensoy 65.
Aralarındaki 8 yaş fark bir kuşağa tekabül etmeyecek kadar az...
Ferhan Şensoy madem Rasim Öztekin’e verecekti, keşke bundan 5-6 sene önce Öztekin 50’li yaşların başındayken yapsaydı bunu.
O zaman çok daha anlamlı olacaktı...
Sonuçta Rasim Öztekin 50 yaşında da tiyatro kariyerinin zirvesinde bir isimdi.
Bunu yapmayarak Rasim Öztekin’i en yaşlı kavuklu yaptı Ferhan Şensoy.
Arkadaşına iyilik mi yaptı kötülük mü anlamadım...
Ama geç de olsa Rasim Öztekin’e kavuk çok yakıştı.

Güzel bir tartışma: Kavukta başkanlık sistemine mi geçtik?

27 yıl öncesine gidelim, Münir Özkul kavuğu neden Ferhan Şensoy’a devretti.
“Çünkü patronu Ferhan Şensoy’du. Münir Özkul, Ses Tiyatrosu’nda oynuyordu. Ferhan Şensoy yüzde 100 hak ettiği için almadı o kavuğu...”
Vallahi bunu ben demiyorum.
Halit Akçatepe söylüyor.
Halit Abi’nin dediğinden hareket edersek Ferhan Şensoy patronu olduğu Münir Özkul’dan aldığı kavuğu, yıllarca patronluğunu yaptığı Rasim Öztekin’e devretti.
Kavuğun Ses Tiyatrosu içinde kalmasını sağladı. Ama daha ne kadar?
Kavuk sahibini yeni bulmuşken bu tartışmayı başlatmak abes durabilir. Ama ne yapayım bunun sorumlusu ben değilim.
Kavuğu Rasim Öztekin’e geç devreden Ferhan Şensoy.
Rasim Öztekin kendinden öncekiler gibi 63-65 yaşında devrederse eğer, şunun şurasında kavuğa sahip çıkacağı 6-7 yılı var.
“Yani kavuk kime devredilsin” tartışması yakın gelecekte yine yaşanacak, ben şimdiden başlatıyorum.
Ferhan Şensoy geçmişte Cem Yılmaz’a kavuğu devretmeyeceğini, “Cem kavuğu hak etmiyor” diyerek açıkça söylemişti zaten.
Bu konudaki tavrı yıllardır biliniyor.
Merak ediyorum 6-7 yıl sonra Rasim Öztekin böyle bir şeyi yapabilecek mi?
Devir teslim töreninde Ferhan Şensoy; “Bizden sonra gelen kuşaklarda benim aklıma gelen bir kavuklu adayı yok. Geleneğin sürmesi konusunda çok umutlu değiliz” diyerek yolu kesti zaten.
Belli ki gönlünde müzeye kaldırılması yatıyor.
Peki ya 6-7 yıl sonra Rasim Öztekin, “Ben Cem Yılmaz’a veriyorum” derse (inşallah der, gelenek böyle devam eder çünkü popüler isimleri yok sayarak değil...)
Allah uzun ömürler versin o zaman 70’lerin başında olacak Ferhan Şensoy, ne yapacak?
Duruma müdahale mi edecek? Huysuzluk mu yapacak? Rasim Öztekin’e “Cem’e veremezsin. Benim işaret ettiğim isme devret” mi diyecek?
Kavukta başkanlık sistemine mi geçtik yoksa?

Güzel bir öğretmen: 47 ülkeden 427 belgesel

TRT’nin en beğendiğim organizasyonlarının başında geliyor; Belgesel Ödülleri...
TRT Belgesel kanalı tarafından bu yıl 8. kez düzenlenen ödül törenine 47 ülkeden 427 film başvurdu.
Bu yıl yarışma dışı temas “Savaş ve Zorunlu Göç” olarak belirlenen 8. TRT Belgesel Günleri’nde gösterimler dört salonda yapılıyor:
TRT İstanbul Radyosu, Notre Dame De Sion Fransız Lisesi, Akbank Sanat Merkezi ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi...
Bugün ve yarın bu merkezlerde belgeselleri izleyebilirsiniz.
Yarın akşam ise TRT Tepebaşı Stüdyoları’nda Enbe Orkestrası’nın sahne alacağı ödül töreni var.
8 yılda çok yol kateden bir ödül töreni oldu bu.
Hem genç belgeselcileri teşvik ediyor hem dünyadan çarpıcı yapımlarla tanıştırıyor seyirciyi...
Emeği geçenlere tebrikler.
Ödüllü filmlerin TRT Belgesel kanalında yayınlanacağını da hatırlatayım.

Güzel bir magazin: Kelebek’in haberleri

Dün Hıncal Uluç’a Kelebek’in haberciliğinden bahsederken aklıma ilk gelen özel haberleri yazmıştım.
Kelebek ekibi, “Bu kadar değil” diyerek bir-iki örnek daha ekledi.
◊ Selçuk Yöntem’in 350 bin lira kazandığı dilli-kaşarlı davası ve ardından yaşanan polemikler...
◊ Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur’a alacağı Lamborghini haberleri...
◊ Fidel Castro’nun küçük oğlu Antonio Castro’nun Bodrum’da ülkesinde eleştirilere neden olan tatili...
◊ Ozan Güven’in Meryem Uzerli’yle el ele fotoğrafları...
◊ Ali Ağaoğlu’nun Marmaris’ten 30 milyon dolara aldığı Çiftlik Adası’ndaki fotoğrafları...
◊ Kaan Tangöze’nin Seçkin Piriler’den boşanmasına neden olan Kıvılcım Ural’la yapılan röportaj...
◊ Caner Erkin’in boşandığı Asena Atalay’a 2 milyon 700 bine aldığı Mercedes cip otomobilin ‘boşanma hediyesi’ başlığıyla çıkan haberi...
Dolayısıyla Kelebek’in haberlerinin diğer magazin ekleriyle aynı olduğu eleştirisini kabul etmiyoruz Hıncal Abi.
ım.