Paylaş
Rixos grubu, Davos’un en eski otelini alarak restore etti ve geçen ay yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda hizmete soktu.
Zirve’nin en önemli isimlerinden olan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve pek çok devlet başkanı Rixos’un yeni otelinde kaldı.
Geçtiğimiz hafta sonu otelin resmi açılışı için Rixos’un davetlisi olarak Davos’taydım.
Resmi açılış dediğim, Davos halkına yapılan açılış...
Otelin kapıları açılıyor, bölge halkı davet ediliyor, yemekler, içkiler ikram ediliyor ve Davoslular oteli geziyor...
1800’lerde senatoryum olarak yapılmış, 1868’de Hotel Flüela adıyla Davos’un ilk oteli olarak hizmet vermeye başlamış binayı Rixos grubu baştan sona yenilemiş.
49 odalı butik bir otele dönüştürmüş.
Butik otel ama devlet başkanlarının ve özel konukların kaldığı dört adet kral dairesi var ki, özellikle en büyüğü için bırakın Davos’u İsviçre’nin en iyilerinden deniyor...
Davos’a Türk oteli girince etkileri kasabada da hemen kendini göstermeye başlamış.
Rixos’un yurtdışı yatırımlarından sorumlu olan Gökhan Sarper, kasabanın restoranlarını hemen rakıyla tanıştırmış.
Davos’un en lüks restoranlarında henüz mönüye girmemiş ama Türkleri görünce hemen masaya büyük rakıyı koyuyorlar artık...
İsviçre gibi yabancı yatırımcıya çok zor kapı açan bir ülkede, Davos’ta çok güzel bir Türk oteli yapmak hiç kolay değil.
Bunun gurur verici olduğunu söylemeliyim.
İsviçre kafası
İsviçre’ye daha önce defalarca gittim ama aşağıdakilerin hepsini yeni öğendim...
* Zürih şehir merkezinde yaşayan 400 bin kişiden 100 bininin serveti 100 milyon frankın üzerinde... Diğer 100 binin serveti 50 milyon, üçüncü 100 binin serveti ise 10 milyon frankın üzerinde... (1 frank, 2.25 TL, hesap edin artık...)
* Herkes milyoner olduğu için de Zürih dünyanın en pahalı şehirlerinden; Mesela tek bir ambulansın olay yerine gelmesinin faturası 11 bin frank. Yani 25 bin lira... Sigorta şirketlerinden alıyorlar parayı...
* Akşam saat 21.00’den itibaren duş almak ve sifon çekmek yasak. Herhangi bir cezası yok ama bir adap kuralı olarak kabul ediliyor bu...
* Zürih Havalimanı gece 24.00’le 05.00 arası uçak iniş ve kalkışlarına kapanıyor. Neden? Şehir halkı gece uçak gürültüsünden rahatsız olmasın diye...
* Asgari ücret 3 bin 700 frank; 8 bin lira... Ama asgari ücretle çalışan insan sayısı yok denecek kadar az...
* Zürih’te Yahudi mahallesinde otomobillerin geçtiği ana bir cadde var. Bölge sakinleri hava karardıktan sonra bu caddeyi trafiğe kapattırıyor. Neden? Araçlar gece gürültü yapmasın diye. Yolu kapattıkları için de hükümete para ödüyorlar. Gece boyu trafik ana caddeden değil, arka sokaktan akıyor.
* Tek bir diş implantının fiyatı: 6500-7000 frank; 15-16 bin Türk lirası...
* İsviçrelinin biri göl kenarındaki malikanesini Roman Abramoviç’e satmak için anlaşmış. Bölge sakinleri “satamazsın” demişler. “Hepimiz zenginiz ama kapımızda korumalarla yaşamıyoruz, şimdi Abromoviç gelirse huzurumuzu bozar” demişler. Her şeyde olduğu gibi bunda da hemen referanduma gidilmiş, “satılmasın” kararı çıkmış. Adam referandum sonucundan dolayı kendi evini bile satamamış...
* İsviçre böyle sıkıcı bir ülke işte...
Davos harika peki Phaselis
Ben sadece Rixos’un değil, yurtdışında yatırım yapan bütün Türk markalarının gönülden destekçisi olduğumu hep yazıyorum...
Dünyanın dört bir tarafına yayılan Simit Sarayı da, Londra’da Kahve Dünyası’nı görmek de, Silk&Cashmire’e yurtdışında rastlamak da, Tween’in Barcelona’da ikinci mağazasını açması da, çok uzak bir ülkenin marketinde Ülker çikolatalı gofrete rastlamak da bir Türk olarak bana gurur veriyor.
Bu yatırımların hepsi, bizim yurtdışı becerimizin sadece dönerci dükkanı açmak olmadığının kanıtı...
Rixos’un da pek çok ülkeden sonra Davos’ta böyle güzel bir otel açması, uluslararası en önemli Türk turizm markası haline gelmesi beni gururlandırıyor.
Ama birinci derece sit alanı olan Phaselis’e de otel yapacak olmalarını hâlâ eleştiriyorum.
Daha geçen ay yazdım; “Oraya da otel yapmayın” diye...
Davos’ta da gündemimiz oydu. Rixos’un en üst düzey yöneticilerine, “Davos’taki yatırım harika ama Phaselis’e de yapmasanız ne olur” dedim...
“Fettah Bey’e de iletin, lütfen bu kararını gözden geçirsin” dedim.
Uzun uzun anlattılar, bana Phaselis’le ilgili detaylı bilgileri de gönderecekler.
Ama ben hâlâ aynı noktadayım, çünkü Phaselis’in bakirliği bozulunca neler olabileceğini tahmin ediyorum...
Daha sonra tekrar döneceğiz bu konuya...
Paylaş