Çarşı’nın metni böyle yazıldı

Sol bir argüman kullanıyordu...
Beşiktaş tarihine hakimdi...
Net bir duruş sergiliyordu metin...
Acaba İbrahim Altınsay mı yazdı diyerek, yıllardır Çarşı’nın içinde olan birader Cem Semercioğlu aracılığıyla metnin izini sürdüm.
Bu takip Kütahya’ya kadar götürdü beni.
Metni yazan Altınsay değilmiş.
Birbirinden habersiz dört üniversite öğrencisinden şikeye isyan eden benzer hissiyatta dört ayrı mail gelmiş Çarşı’ya...
Hepsi edebi...
Hepsi Beşiktaş tarihine hakim...
Hepsi net duruş sergileyen metinler...
Bunun üzerine Çarşı konuyla ilgili bir manifesto yayınlamaya karar vermiş.
Bu dört metni Çarşı’nın görüşleriyle birlikte harmanlayınca Türk futbol tarihinin en iyi taraftar duruşunu anlatan bu manifesto ortaya çıkmış.
Peki bu harmanlamayı yapan sihirli el kim?
Onu da öğrendim ama “Çarşı’nın ruhuna aykırı” olduğu için kesinlikle yazmamı istemediler.

Son kez Banu...

Banu Güven’i tartışmıyorum, Banu Güven üzerinden köşe yazarlarının-TV’cilerin kurumlarına rağmen her kafasına estiklerini yapamayacaklarını tartışıyorum.
Bu köşeler babamızın malı olmadığı gibi, TV programları da babamızın malı değildir.
Ben seçim öncesi Hürriyet’te sürekli bağımsız adaylarla röportaj yapsam, Öcalan’a övgüler düzdürsem Hürriyet yönetimi bana da “Ne yapıyorsun” derdi.
Banu Güven’e de NTV yönetimi, “Ne yapıyorsun” dedi.
“Banu, NTV’nin marka değerini yaratanlardanmış...”
Sanırsın ki, Banu olmasa NTV olmayacaktı...
Emin Çölaşan gittiğinde de Hürriyet olmayacaktı değil mi?..
Ne zaman bitecek gazetecilerin kendilerini dev aynasında görme sevdası?..
Hayır oturup Banu Güven’in reytinglerini çıkartacağım sonunda, Banu’ya ayıp olacak...

Doğrusu bu...

Halil Ergün, önceki gece Cihangir’de bir kafede 10 saat oturmuş.
Yan masada ben olmasam habere inanacağım.
Olay yeri Cihangir’in yeni mekanı Hayat’tı (muhteşem mezeleri, bembeyaz dekoruyla benim ve semtin son gözde mekanı).
Ben Hayat’a oturduğumda saat 19.30-20.00’ydi...
Hemen yan masamızda Behzat Ç. ekibi transferi kutluyordu.
1 saat sonra Halil Ergün arkada Mustafa Alabora’nın masasına geldi.
Saat en fazla 20.30’du...
10 saat otursa, sabah 06.30’da kalkması lazım...
Cihangir’de mekanlar en geç 02.00’de kapanır.
Hesap mı bilmiyorsunuz, bilerek mi yanlış haber yapıyorsunuz?
Madem merak ediyorsunuz ben Halil Ergün’le ilgili iki yeni haber vereyim size;
1- Estetik operasyonla göğüslerini aldıracak. Daha sonra o göğüsler zayıf olan Mustafa Alabora’ya nakledilecek.
2- Yeni sezon için Gold Film, Faruk Turgut’la el sıkıştı. Ekimde yayınlanacak dizide eşini kaybetmiş bir aile babasını canlandıracak.

Tellak Natır

Muharrem Akduman uyarıyor;
Hülya Avşar hamamdaki tellak erkek çıkınca şaşırmış.
Efendim, hamamdaki tellaklar zaten erkektir.
Kadın olanlara ise... Tellak değil NATIR denir.