Paylaş
Sahne önünden haberler bugün gazetelerde var. Ben sahne arkasını anlatayım size...
- Kuliste sırasını bekleyen bütün ‘oyuncularda’ büyük heyecan vardı. Geçen yıl oynayanlar bile heyecandan yerinde duramıyordu.
- Cihan Kamer ilk oyunda sahneye çıkacağı için Fenerbahçe maçını izleyemedi ama Hamdi Akın neredeyse rolü gelene kadar ekran başındaydı.
- Hıncal Uluç, repliğinde olmamasına rağmen sahnede Cihan Kamer’e “Kısa tut da Fenerbahçe maçına yetişelim” diye takıldı...
- Murat Aksu hem “Karadayı” hem de “Kuzey Güney”de oynayarak, peş peşe iki oyunla sahneye çıktı.
- Güliz Onursal ve kızı Merve Hasman, “Karadayı” skecinde birlikte oynadı.
- “Muhteşem Yüzyıl”da Ayşegül Dinçkök, Yasemin Kamhi, Sedef İybar, Aylin Özbay, Çimen Canveren kostümleriyle göz kamaştırdı.
- Geçen yıl ara verildiği için oyunların sonuna doğru salonda az seyirci kalmış. Bu yıl ara yoktu, oyunlar hızlıydı ve seyircilerin tamamı son oyuna kadar salonda kaldı.
Gecenin en’leri
En havalı: Cihan Kamer... En ağır abi rolü onundu çünkü... Muhteşem Süleyman’ı canlandırdı.
En profesyoneller: Tabii ki Hülya Avşar ve Hamdi Alkan... Onların dışında profesyonel oyuncu yoktu zaten aramızda...
En çok alkışlanan: Mehmet Ali Birand... Geçen yılki oyunda eşi Cemre’yle birlikte “Bir Kadın Bir Erkek” skecinde oynamıştı...
En çok koşturan: Yönetmenimiz Ali Sunal... Haftalardır büyük emek harcıyor, gece boyunca da sesten kostüme her şeyle ilgilendi...
En eğlenceliler: Pis Yedili ekibi. Kadın ve erkek oyuncular kolej kıyafetleriyle eğlenceliydiler.
En komik skeç: Bizimki, yani “Kuzey Güney”... Bizim kadrodaki Abdurrahim Albayrak faktörünü unutmamak lazım.
En iddialı kostüm: Pof. Dr. Mete Güngör’ün fırfırlı pembe gömleği... Gece boyunca dalga geçmeyin diye sağa sola takılıp durdu...
En sempatik: Ertekin... “Muhteşem Yüzyıl”da haberci rolüyle sahneye çıktı, tabii yine şapkasıyla...
En mutlu: ÇABA Derneği Başkanı Özlem Cankurtaran... Hem bütün biletlerin satılmasından hem de zor bir organizasyonu başarıyla yapmaktan...
Sayın Bakan, Cem Yılmaz’ı bırakma...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Cem Yılmaz’la babalık üzerine bir panel organize edecek.
Bakan Fatma Şahin, “Babalık rolleri ve toplumda cinsiyet eşitliği” üzerine 28 Mart’ta düzenlenecek panelde Cem Yılmaz’la birlikte Egemen Bağış’ın da konuşmacı olarak yer alacağını açıkladı.
Çok doğru bir adım...
Ama kaç kişi yerinde izler bu paneli?
300-500, hadi 1000 kişi izlesin...
Çoğu da davetli, protokol, medya mensubu olacak izleyenlerin.
Cem Yılmaz’ın panelde yapacağı bir-iki espri haber bültenlerine ve gazetelere konu olacak, geçecek bitecek...
Kime ne faydası olacak bu panelin? Kimseye...
Sokaktaki adama, gerçekten kadına şiddet uygulayana, karısını, sevgilisini öldürene bir şey anlatabilecek mi?
Asla ve kata...
Biz bize eğleneceğiz, Cem Yılmaz’ın babalık hikâyelerine güleceğiz...
Oysa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı doğru bir hattı yakalamış.
Cem Yılmaz bu ülkenin tartışmasız en sevilen ismi.
Allah’ın sevgili kullarıymışız ki bizi komedyensiz bırakmadı.
Kemal Sunal’dan hemen sonra toplumun her kesiminin güldüğü, 7’den 70’e herkesi kucaklayabilen Cem Yılmaz’ı verdi bize...
Karşısına kamera koyup tek başına iki saat konuştuğu filme bakıyorum, 3.850.000 kişi izlemiş. Herkes gülmüş eğlenmiş.
Şikayetçi olan kimse yok, herkes verdiği parayı helal etmiş.
Şimdi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın elinde böyle güçlü bir silah varken, kadına şiddeti toplumun her kesimine anlatacağı ve geniş kitlelere dinlettireceği bir adam varken bin kişilik panel düzenlemek niye?
Cem Yılmaz’la kadına şiddete karşı, babalık ve çocuk sevgisi üzerine büyük kampanyalar düzenleseniz ya...
Bütçesi neyse bakanlık ayırmalı, Cem Yılmaz’la kısa filmler, tanıtımlar çekmeli, TV’lerde yayınlamalı, salonlardaki seçkinlere değil sokaktaki adama dokunmalı.
Çünkü halka ulaşmanın en kestirme yolu Cem Yılmaz’dır... Onu reklamlarında oynatmak için kapısında kuyruk olan bu kadar firma yanılıyor olamaz değil mi...
Paylaş