Bu da insana dair...

Bu yüzden Ali Taran ve Ayşe Özyılmazel’in evliliğini pek çokları gibi yadırgamıyorum ben.
Bu işin kuralı, kaidesi olmaz!
Kimi kendinden 27 yaş büyük bir erkeği sever...
Kimi kendinden 27 yaş büyük bir kadını...
Sen katıl ya da katılma, her ilişkinin kendi içinde geçerli nedenleri vardır.
Ama büyük konuşma!
Hele söz konusu aşksa...
Zamanında Ayşe de büyük konuştu, babası Neco’yu annesini terk edip kendisinden 27 yaş küçük kadınla evlendi diye eleştirdi...
Bu akşam kendinden 27 yaş büyük bir adamla evleniyor.
Bugün Ayşe’yi eleştirenlerin, gün gelip kendilerinden 27 yaş büyük biriyle evlenmeyeceklerinin garantisi var mı?
“Ama ortada kanser hastası eski bir eş var...”
Ayşe de diyor ki; “Benim onların boşanmasıyla bir ilgim yok. 25 Mayıs’tan beri birlikteyiz biz.”
Beyana inanmaktan başka ne yapabiliriz?
Bunun vicdani muhasebesini yapması gereken Ayşe değil, Ali Taran...
O da mutlaka yapmıştır. Eski evliliğiyle ilgili vicdanını rahatlatacak adımlar atmış olmalı ki, boşandıktan 15 gün sonra yeniden evlenmeye karar vermiş.
Şimdi eminim bu tabloya baktığımızda çoğumuz, “Ben Ali Taran’ın yerinde olsam yapmazdım” der.
Nereden biliyorsun?
Belki onun yaşadıklarını yaşasan sen de yapardın.
Ayrıca bu işin matematiği yok; kadın-erkek ilişkilerinde iki kere iki her zaman dört etmiyor.
Bu yüzden yadırganacak bir ilişki değil bu ama şaşırtıcı.
Şaşırtıcı olması da bu kadar hızlı olmasından kaynaklanıyor.
Daha ilişkileri bile haber olmamışken, yan yana tek kare fotoğrafları yokken düğün haberleri yazıldı.
Bu yüzden de hepimiz şaşırdık, bu yüzden bu kadar çok konuşuyoruz.
Belki seneye boşanırlar, belki çocukları olur, yıllarca mutlu mesut yaşarlar...
Gelecekte ne olursa olsun, bugün bize düşen sadece iki yetişkin insanın aldığı karara saygı göstermektir.

Mahsun’un ayıbı

Mahsun Kırmızıgül teknede çekilmiş fotoğraflarını savunurken, “Geçen yıl Cannes’da tanıştığım kız arkadaşım” açıklamasını yaptı.
Peki Mine Cangal’la ne zaman ayrıldılar?
Üç ay önce...
Demek ki geçen yıl sevgilisi Mine Cangal’ı bu Rus kızla aldatmış Mahsun...
Rus kızın, kendi deyimiyle “basit biri olmadığını” anlatmaya çalışırken, durumu kurtarayım derken bir çuval inciri berbat etti Mahsun.
Eski sevgiliye ayıp etti...

Yılın fotoğrafı

Bülent Ersoy, Bodrum’a tatile giderken “Beni bikinili çekecek adam daha anasının karnından doğmadı” demiş.
Eyvah eyvah...
Ben bu tür açıklamaların ne demek olduğunu bilirim.
Hangi ünlü yaz başında “Beni bikinili çekemezsiniz” açıklaması yaparsa, illa ki o yaz bikinili haliyle bir teknede paparazzilere yakalanacak demektir.
Yani... Hazırlıklı olun!
Bikinili ‘BAbla’ geliyor.

Gülse ve Beyazıt

Yeni sezonun en çok konuşulacak işini şimdiden müjdeliyorum size; Gülse Birsel ve Beyazıt Öztürk’ün oynadığı sit-com.
“Avrupa Yakası”ndan sonra ne yapacağı merakla beklenen Gülse Birsel, yeni dizisi için Kanal D ile anlaştı ve çalışmalara başladı.
Gülse senaryosunu yazacağı komedide başrolü de Beyazıt’la oynayacak.
Beyazıt’ın “Beyaz Show” dışında artık bir şeyler yapması gerekiyordu.
Bu iş cuk oturacak gibi. 2004’te yayınlanan “Karım ve Annem”den bu yana Beyazıt’ı oyuncu olarak görmüyorduk. Bu iş hem ona hem de seyircisine iyi gelecek.

Dünkü yazının ana fikri

Dün Ali Taran’la
Ayşe Özyılmazel’in evleneceğini yazarken daha kimsenin haberi yoktu olaydan...
Kelebek 13.00-13.30’da basılıyor.
Yani sabahtan biliyorduk düğünü, haberini de Kelebek’e yaptık.
Ancak bu devirde böyle bir haberi gün boyu saklamak çok zor.
Öğleden sonra baktık ki haber hızla yayılacak, hurriyet.com.tr’ye kısa bir haberini yaptım.
Twitter’a da yazınca bir anda en çok konuşulan konu oldu.
Sonra da işin detayları ortaya çıkmaya başladı.
Dünkü yazıda muallak ifadelerin yer alması, bu konuda yazılan ilk yazı olduğu içindir.
Bu çağda özel haber yapmak ne kadar zor artık.