Paylaş
Palamut mevsimi başladı, hava güzel, eve geçip akşam keyfi yapacağım...
Küçük bir dükkan rakıyı aldığım yer.
“22.00 sonrası ne yapıyorsun?” diye sordum, “Abi dükkan açık ama satış yapmıyoruz” dedi.
“Peki yaparsan” diye üsteledim.
“29 bin lira cezası var” dedi.
“Bu dükkanı satsan 29 bin lira etmez” dedim, “Haklısın yakalarsam dükkanı kaparım demeye getiriyorlar zaten” yanıtını verdi.
29 bin liradan başlayan cezalar, dükkanın durumuna göre 146 bin liraya kadar çıkıyormuş.
Etiler’de lüks bir şarküteriyse 146 bin lira...
Üsküdar’da küçük bir Tekel bayiiyse 29 bin lira...
İkisi de dükkanı kapa git demekle eş anlamlı.
Doğru... Yasaların kağıt üzerinde olmaması lazım, caydırıcı cezaları olmalı...
Yasayı koyuyorsan cezasını da uygulaya-caksın...
Ben her konuda her zaman bunu savundum...
Ama 22.00 sonrası alkol satışına verilen bu ağır cezalar başka hangi konuda var?
Trafikte adam öldürsen bu kadar ağır ceza almazsın...
Ama alkol satarsan 146 bin lirayı ödersin...
Bakın geçen gün yazdım, “Bu yasaklarla, benim esnafım işini bilir dönemi başlamıştır” diye...
Antalya’da marketler evlere gizli gizli alkol servisi yapmaya başlamış bile...
Önümüzdeki dönemde formülleri bulundukça kaçak satışlar daha da artacaktır...
Keşke yasa yapılırken 22.00 yasağı 22-25 yaş altı için geçerli olsaydı...
Bu haliyle tezgah altını körüklemekten başka bir işe yaramayacak.
Sigaraya da ağır ceza
Sigara yasağında da işler sertleşiyor.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “sigara yasağında para cezasının caydırıcılığının kalmadığını” açıkladı.
Düzenleme değiştirildi.
İlkinde para cezası, ikincisinde ya da üçüncü ihlalde doğrudan mekanı kapatma cezası verilecek artık.
Geçen kış sigara yasağını ihlal etmeyen mekan kalmamıştı neredeyse...
Bu kış pek öyle manzaralar göremeyeceğiz anlaşılan.
Alkol ve sigarada uygulanan bu ağır cezalar umarım günün birinde çok daha önemli konularda da uygulanır...
Mesela çocuk gelinler, tecavüzler, kadına şiddet gibi...
Kayıp için birkaç not...
İlk bölümü bu akşam 20.00’de yayınlanacak Kayıp’la ilgili dün geniş bir yazı yazmıştım...
Benim gibi yıllardır dizi izlemeyen birini bile ekran karşısına oturtacak gözüküyor bu yapım.
Bu yüzden diziyle ilgili diğer notlar da ilgimi çekti...
- Kaçırılan çocuğu oynayan ve bu yılın genç yıldızı olacak dediğim Erhan Can Kartal, 200 çocuk arasından seçildi. Daha önce Muhteşem Yüzyıl’da şehzadeyi oynamıştı. 2012 Best Child Model of The World birincisi aynı zamanda.
- Dizinin sound fx ve atmosfer sesleri Hollywood’da, Emmy ödüllü Jack Leviy ve ekibi tarafından kaydedildi. Sound design ve final mix ise Orçun Kozluca tarafından tamamlandı.
- Özel flycam çekimleri ve dünyada 4 tane bulunan K1 Gyro sistemle helikopter çekimleri yapıldı.
- Müzikleri Gökhan Kırdar yaptı. Dünyanın her yerinden dinleyenleri içine alacak geleneksel enstrümanlarla rock müzik harmanlanarak evrensel bir sound yakalandı.
- Yönetmen Zeynep Günay Tan, daha önce Öyle Bir Geçer Zaman ki, Kurtlar Vadisi Pusu, Eşref Saati, Kaybolan Yıllar, Güz Yangını’nı çekmiş bir isim.
- Görüntü yönetmeninin çıkardığı işe bayıldım ben... Öyle Bir Geçer Zaman ki, Yabancı Damat, Yol Arkadaşım, Karayılan gibi yapımlara imza atmış Sedat Yücel’miş...
- Oyuncularla birlikte 120 kişi çalışıyor sette. Bir bölüm ortalama 20 mekanda çekiliyor.
Paylaş