Paylaş
Üç adım ötedeki konteynere çöp bırakmayı öğrenmeyip kapısının önüne bıraktığı, balkonundan sokağa çöp poşetini fırlattığı için...
Bir hafta toplamam görsünler bakalım evinin önünde çöp yığını olduğunda hoşuna gidiyor mu?
Sabahları görüyorum her kapının önünden tek tek çöp poşeti topluyor temizlik görevlileri...
Çöp kamyonu önden gidiyor, onlar ellerinde sağdan soldan topladıkları çöp poşetleri, arkadan koşturuyorlar.
Vallahi yazık günah adamlara...
Yavuz Semerci Habertürk’te yazdı geçen gün, Amerika’da sokağa bırakılan çöp poşetinin izinin nasıl dedektif gibi sürüldüğünü ve atana ceza kesildiğini...
Evinin önüne çöp poşeti bırakanın çöpünü almayacaksın...
Fotoğraflayıp cezayı keseceksin...
Bak bakalım bir daha bırakıyor mu?
Konteynere götürüp atmayı iki cezadan sonra nasıl öğreniyor...
Biz müzakereye devam ederken Bosna Hersek de AB üyesi olur
Türkiye çok daha önce başvurmasına rağmen, AB’yle katılım süreci müzakerelerine Hırvatistan’la aynı tarihte, 3 Ekim 2005’te başladı...
Üyelik başvurusunu da 2003’te yapmışlardı zaten...
Hırvatistan AB’ye gireli 3 yıl oldu, biz hâlâ müzakere yapıyoruz.
Şimdi Bosna Hersek’in tam adaylık başvurusu resmen kabul edildi...
Eminim Bosna Hersek de kısa süre sonra katılım müzakerelerine başlayacak, hızla yol alıp 6-7 yıl içinde AB üyesi olacaktır.
Tabii bu ülkelerin hızlıca AB üyesi olmalarını kolaylaştıran en büyük etkenlerden biri de nüfusları...
Hırvatistan 4,5 milyon...
Bosna Hersek 5 milyon bile değil...
Bunların AB’ye entegreleri çok kolay.
AB üyesi ülkelerin yarıdan fazlasının nüfusu 10 milyonun altında zaten.
Türkiye ise 80 milyonluk koca bir ülke...
Dolayısıyla yakın gelecekte AB dağılmaz kalırsa Bosna Hersek’i de AB üyesi olarak görürüz, biz hâlâ müzakerelere devam ederken...
Ne oldu bizim şu vize işi
AB demişken aklıma geldi, bizim vizesiz seyahat etme gibi bir hayalimiz vardı, ne oldu o iş? Hesapta önümüzdeki haftadan itibaren ekim ayında elimizi kolumuzu sallayarak gezecektik Avrupa’yı...
Hatta Davutoğlu ekim ayını hazirana bile çekmişti...
Ne haziranlar geçecek, ne ekimler...
Bırakın AB üyeliğini, vizesiz seyahati bile görmeyecek bu ömürler...
Reina’ya veda ederken
Ferit Şahenk yeme-içme sektörüne ilk girdiği günden bu yana Reina’yı çıkartıp yerine kendi mekanlarından birini açacağı hep konuşuluyordu...
Reina’nın üzerinde bulunduğu arazi Şahenk Ailesi’ne ait çünkü...
Boğaz kıyısındaki böyle bir mekanı Doğuş grubunun yeme-içme sektöründe kendi adına değerlendirmek istemesi kadar normal bir şey yok...
Ve sonunda o gün geldi çattı...
31 Aralık 2013’te kira sözleşmesi bitti.
O sürede taşınmayan Reina’ya Doğuş Grubu tahliye davası açtı...
Borçlar Kanunu’nda 2014 yılında yapılan değişiklikle 10 yıllık kiracılar gerekçesiz tahliye edilebiliyor.
Bu bile Reina’nın Boğaz’daki son sezonu olduğunu göstermeye yetiyor.
14 yıldır İstanbul’un en klas mekanlarından olan Reina’ya veda etme vakti yaklaşıyor.
Tabii Reina gibi bir markayı Mehmet Koçarslan mutlaka başka bir yere taşıyacaktır...
İlk film mi?
Serenay Sarıkaya ve Nejat İşler’in rol aldığı ve 21 Ekim’de vizyona girecek “İkimizin Yerine”, “Serenay’ın ilk filmi” olarak tanıtılıyor...
Serenay bunu “İlk başrol oynadığım film” diye anlatıyor ama ısrarla “ilk sinema filmi” diye yazılıyor medyada...
Hatta Nejat İşler’le ilk kez bir araya geldiği bile yazıldı...
Hepsi yanlış...
“İkimizin Yerine”, Serenay’ın ilk filmi değil.
Kasım 2013’te vizyona giren “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”da hatırı sayılır bir rolü vardır Serenay’ın...
Üstelik o filmde de Nejat İşler’le oynamışlardı...
Paylaş