Ben sordum onlar yazdı

Türkiye’nin Ortak Değerleri konusunda bu hafta içinde Hürriyet’te pek çok isim görüşlerini açıkladı. Nedir bizi biz yapan değerler, bu ortak değerleri kaybediyor muyuz konusunda görüşlerini yazdılar. Ben de bu pazar aynı soruyu 6 ünlü sanatçıya sordum.

Haberin Devamı

Fazıl Say, Demet Akbağ, Ajda Pekkan, Selçuk Yöntem, Yavuz Bingöl ve Yalın’a “Türkiye’nin Ortak Değerleri dendiğinde aklınıza ne geliyor?” dedim, sağ olsunlar oturup düşüncelerini kaleme aldılar.
İşte 6 ünlü sanatçının kaleminden Türkiye’nin Ortak Değerleri...

 

AJDA PEKKAN

Bu ülkenin kıymetini bilelim

Ben sordum onlar yazdı

Ülke olarak ortak değerlerimiz nedir diye düşündüğümde aklıma o kadar çok şey geliyor ki...
Ortak olmayan değerlerimizden çok daha fazla şey var, hep birlikte bizi mutlu eden, gururlandıran ya da üzen. Mesela şarkılar...
Konserlerde, sokaklarda, Açıkhava’da görüyorum; her kesimden, her görüşten insanın nasıl da yan yana eğlendiğini.
Hepimizi aynı anda coşturan, aynı anda hepimizin bam teline dokunan ne çok şarkımız var.
Hangimiz gururlanmaz bu ülkenin büyüklüğünden.
Hangimiz etkilenmez ezanın sesinden, bayrağın görüntüsünden. Bunlardır bu ülkenin ortak değerleri, Cumhuriyet’tir...
Yanı başımızda darmadağın olan ülkelerin acıları, mülteci çocuklar olup evimizin önüne kadar gelirken, biz böyle bir ülkede yaşadığımız için her gün şükretmeliyiz.
Ve ona sahip çıkmalıyız.
Doğasıyla, insanıyla, kültürüyle dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız bu güzellikleri.
Başka Türkiye yok.
Türkiye’dir ortak değerimiz.
Kıymetini bilmeliyiz.

Haberin Devamı

YALIN

Biz birbirimizi gözümüzden tanırız!

Ben sordum onlar yazdı

Ülke dışında “Bu kesin Türk” deyip de ıskaladığınız oldu mu? Çok çok seyrektir.
Çünkü biz birbirimizi gözümüzden tanırız!
10 metre öteden, gelişinden, duruşundan, bakışından anlaşılır benim memleketlim.
Yüz yüze, göz göze gelemediğimizi düşünüyorum uzun zamandır...
Oysa bir otursak şöyle karşılıklı, başka türlü olurmuş gibi geliyor... Komşuculukla başlar benim için her şey, en büyük ortak değer sahip çıkma, koruma kollamadır.
Mahallenin kızlarını korur mahalle delikanlısı.
Mahallenin küçüklerini korur, dövdürmez.
Evine ağır alışveriş torbasını tek başına taşıtmaz büyüğüne.
Annem ve babam çalıştığı için okuldan eve döndüğümde eve gitmek yerine üst komşumuz Yasemin ablaya giderdim.
O nefis domates salçalı tostundan yemeye. Kendi çocuğundan ayırmadan büyüttü beni ikinci annem gibi. Başta o ve apartmandaki diğer komşular...
Bilirdim ki o koca bina benim evimdir. Bilirdim ki o koca mahalle benim evimdir...
Biz bunlarla büyüdük.
İşte o mahalledir Türkiye... İşte tam da o komşumdur içindeki herkes...
Dini, dili, ırkı ne olursa olsun mahallelimdir...

Haberin Devamı

SELÇUK YÖNTEM

Sevgidir ortak değerimiz...

Ben sordum onlar yazdı

Bizim ortak değerimiz sevgidir. Biz severiz, sevmeyi biliriz...
Sevgi, Anadolu toprağının değişmez duygusudur.
Bir büyüğümüzü annemiz, babamız gibi severiz. Bir küçüğümüzü kendi çocuğumuz gibi.
Birlikte coşmayı, eğlenmeyi severiz... Birlikte ibadet etmeyi sevdiğimiz gibi...
Bayrağı severiz, bu toprakları severiz... Sevgiliye aşk gibi...
Bakmayın siz zaman zaman ayrı düştüğümüze, hepimiz biliriz buralardan başka gidecek başka yurdumuz olmadığını...
En zor anımızda kenetleniriz... Hâlâ çok şeye birlikte ağlar, birlikte güleriz...
Kutsal duygu sevgiyi yaşam biçimimiz yapmalıyız.
Ne kadar çok seversek, o kadar birlikteyiz...

 

Haberin Devamı

DEMET AKBAĞ

Yüreğimiz, hoşgörümüz,bir de Atatürk’ümüz...

Ben sordum onlar yazdı

Biz, bir arada tüm renklerimizle, tüm seslerimizle, tüm geleneklerimizle güzeliz...
Bizi biz yapan en önemli ortak değerimiz “komşusu açken, tok yatmayan” yüreğimiz...
Vicdanımız... Felaketlerde, acılarda el ele tutuşmamız.
Bizim ortak değerimiz “hoşgörümüz”...
Bu sebeple değil mi Doğu’sundan Batı’sına farklı dinlerin aynı mahallelerde yaşadığı köylerimizin, şehirlerimizin varlığı?
Bu sebeple değil mi mutfaklarımızın zenginliği? Bizi biz yapan en önemli ortak değerimiz, sanata saygımız... Ayırım yapmadan, sevsek de sevmesek de; anlasak da anlamasak da sanatın tüm dallarına saygı duymamız.
Politika günlük hayata karıştıkça, ayrışmamız için binbir oyun oynandıkça unuttuk birlikte ne güzel olduğumuzu!
O kadar çok cenaze kaldırdık ki memleketin dört bir yanından ve yüreklerimizden, cenazelerimizin farklı inanışlara göre ebediyete yolcu edilmesine saygı göstermeyi unuttuk!
Bizim ortak müşterekimiz Atatürk ve Atatürk Türkiye’si.
Çünkü O ve O’nun çizgisi bizi ayrıştırmaya çalışanlara karşı en büyük silahımız...
Bizim ortak müşterekimiz bayrağımız.
Bu sebeple, sevinçlerimizde de, hüzünlerimizde de elimizde bayraklarımızla al al yapmıyor muyuz sokaklarımızı, caddelerimizi?
Bu ülke, bu bayrağın altında hepimizin...
Biz Atatürk ve O’nun ilkeleri ile çok hoşgörülüyüz, çok yardımseveriz, çok vicdanlıyız, çok renkliyiz, çok lezzetliyiz.

 

Haberin Devamı

FAZIL SAY

İnsandan yana olmak

Ben sordum onlar yazdı

Türkiye’de bildiğimiz ötekileşme süreci, o kadar ısındı ki çekilmez hale geldi.
Ben birbirine uzak yaşam biçimlerinin de dostlukla, beraberce, barış içinde sürdürülebileceğini düşünüyorum.
Birbirimizi anlamamız, hak tanımamız ve anlayışlı olmamız gerektiğini artık hepimizin öğrenmesi gerekiyor.
İnsandan yana olmak lazım...
Biz insanlar bu gezegende barıştan yana olursak müthiş güzel ve doğal gelişeceğiz.
Huzurlu ve mutlu bir gelecek ümidiyle, insanların sosyal sebeplerle siyasi tartışmaların içine düşüp birbirine küslükler oluşturduğu bu dönemin bir an önce bitmesi isteğiyle...

 

YAVUZ BİNGÖL

Ne çok güzellik biriktirmişiz

Haberin Devamı

Ben sordum onlar yazdı

15 Temmuz’da kendi halkına, kendi Meclis’ine, kendi polisine bomba atan, kurşun sıkan askeri gördüğümde; kim bunlar, nerede doğup, hangi değerlerle büyütüldüler, insani masumiyetleri nasıl dönüştü ya da dönüştürülebildi, bir halka karşı bu nasıl yapılabilir gibi çok fazla soru birikti aklımda...
Akla, mantığa, vicdana sığmayan, ifade etmekte dahi zorlandığım bu korkunç durumu hep birlikte yaşadık.
Bir yayın kuruluşu olarak; gerek yurdun ortak değerleri, gerekse geleceğe birlikte yürümek gibi ortak amaçları, yaşanan bu toplumsal travmanın karşısına koyarak birlikte iyileşmeye dönük çabanızı elbette değerli buluyorum.
Ayıplarımızı da, kayıplarımızı da sayıya dökmekten imtina etsem de, kabul etmeliyiz ki çok fazla can, yani İNSAN kaybettik.
Oysa bizi biz yapan, yüzyıllar içinde oluşturduğumuz ortak güzelliklerimiz, değerlerimiz vardı.
Acımızın, kederimizin, yasımızın, umudumuzun, kaygımızın ortaklığı ile sarılırdık birbirimize.
Tüm bunları “yurt” sahibi olmamızın güveni ve sıcaklığı ile yaşardık.
Bu köklü ortaklığımızın kucağı Anadolu’ydu.
Bizi var eden o rengarenk Anadolu kültürünü yüzyıllar içinde var eden ve koruyanlardı.
Mustafa Kemal Atatürk, Yunus Emre, Hacıbektaş, Mevlana, Neşet Ertaş, Kemal Sunal, Barış Manço, Yılmaz Güney, Ahmet Kaya, Şiwan Perwer, Aşık Veysel, Mahzuni Şerif...
Ve tabii isimleri buraya sığmayacak kadar çok olan nice güzel insan, sanatçı, aydın.
Bu topraklarda ne çok güzellik biriktirmişiz, ne çok kıymetli insan izler bırakmış hayatlarımızda.
Aslında farkında olmamız gereken en büyük değerimiz, hayatı hep iyiye, hep aydınlığa taşıyan, geliştiren, dünyayı yaşanılır kılan sanat ve sanatçılarımızın gücüdür.
Birleştirici olan da, iyileştirici olan da budur.
Müziği, edebiyatı, sineması, resmi, heykeli, minyatürü, mimarisi, sözlü gelenekleriyle hayata birlikte tutunmaktır.
Bize kadar ulaşan, tarihi ortak geçmişimizin biriktirdiklerini geleceğe taşımak için tüm bu değerleri yeniden ve yeniden üretmek zorundayız.
Birbirimize sarılmaya, kahkaha ve gözyaşlarımızı ortak kılmaya ihtiyacımız varken, belki de bunu kaybettik.
Tüm bu ortak hafızaya yeniden ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İnsanlığımızı iyiliklerle ve sanatla bezemeye ihtiyacımız var.
Çünkü biz yurdumuzda, gönlü güzel halkların sofrasındayız.
Bu sofranın duası barış ve kardeşlik, bereketi sevgidir, hoşgörüdür.
15 Temmuz ortak hafızamızda elbette bir milattır, yüktür.
Bu kısıtlı alanda duygularımı paylaşırken, o miladın kurbanlarını, kaybettiğimiz o cesur insanları saygıyla anıyorum.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları