Ayakkabı yerli mi Fransız mı?
Hayrünnisa Gül’ün kırmızı tabanlı Christian Louboutin ayakkabıları çok konuşuldu ama dün ayakkabıların Louboutin olmadığı bilgisi geldi...
Yani çakma!!!
Ya da kırmızı taban esinlinmesi...
Louboutin’in alameti farikası kırmızı taban ve yüksek ökçeler...![/images/100/0x0/55eb138cf018fbb8f8a97be1]()
Madonna, Cameron Diaz, Catherine Deneuve gibi ünlüler bu markanın hastası...
Yaratıcısı, "Yüksek ökçeler kadını hafızalardan silinmeyecek hale dönüştürür, kırmızı ise ateşin ihtirasın rengidir" diyor...
Harünnisa Hanım’ın ayakkabısı Louboutin’se çantası ne diye bir yazı yazacaktım...
Elindeki çantanın ne olduğunu çıkaramadım...
Fotoğafları büyütmeme, değişik karelere bakmama rağmen çantanın belirgin bir markasını, karakteristik bir özelliğini görmedim...
Ayakkabı tasarımının yanında, çanta fazlasıyla cılız gözüküyor zaten.
Ama çantayı yazacakken baktım baktım böyle bir model göremedim 2007 kış kreasyonunda Louboutin’in... Türk işi olduğu söyleniyor şimdi de...
Evdeki tv kaç yılda bir değişir
Geçen gün fark ettim, her 4 yılda bir Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde evdeki televizyonu değiştirdiğimi...
Tesadüf mü, yoksa futbol içgüdüsüyle yapılmış bir hareket mi bilmiyorum.
2000’de Türkiye’nin maçlarını daha iyi izlemek için büyükçe bir televizyon almıştım.
2004’teki şampiyonadan önce ’flat square’ bir televizyon aldım eve, neredeyse bütün maçları da izledim.
O günden bu yana da aynı televizyonu kullanıyorum.
Geçen gün gittim yeni bir televizyon aldım kendime, getirip duvara monte ettiklerinde fark ettim 4 yılda bir evdeki televizyonu değiştirdiğimi.
Bu seferki büyük boy bir LCD...
HD teknolojisiyle üretilmiş, dört yanından ışıklar çıkan bir televizyon bu.
Televizyonun kenarında bulunan çerçeve led ışıklarla döşenmiş.
Ekrandaki görüntüye göre çerçeve de renk değiştiriyor.
Deniz altı belgeseli izlerken çerçeve mavi, maç izlerken yeşil oluyor...
Meğer televizyon izlemek ne kadar zevkliymiş.
Son dönemde çok televizyon izlemiyordum, bir haftadır en büyük eğlencem televizyon ve DVD seyretmek.
4 yılda bir televizyon teknolojisinin yaptığı sıçramalara bakıyorum da, benim 2000’de aldığım televizyonla şimdi duvarda asılı olan arasında dağlar kadar fark var.
Avrupa ve Dünya Futbol şampiyonası öncesinde bütün dünyada televizyon satışları işte bu yüzden artıyor...
Türkiye de katıldı ya önümüzdeki 6 aylık dönemde bizde de televizyon satışları her zamankinden fazla artacaktır.
Ben bu kez erken davrandım, Avrupa Futbol Şampiyonası’nı bekliyorum.
Aşıklar Kanyon’da
Dün Ayşe’yi (Özyılmazel) gördüm Kanyon’da, "Sevgilin nerede" dedim...
"Aaaa, yapma ama" falan diyeceğini beklerken son derece rahat; "Okan (Bayülgen) alt kata indi, bilgisayar bakmaya" dedi...
Birlikte Kanyon’da akşam turuna çıkmışlar.
Üç dakika önce karşılaşsak çiçeği burnunda sevgilileri ilk kez yanyana görecektim, kaçırdım.
Biraz lafladık, Ayşe’yi uzun zamandır bu kadar mutlu görmemiştim.
Yüzünde gülücükler açıyordu.
Mutlu ol Ayşe, gerisi boş be...
Ya da kırmızı taban esinlinmesi...
Louboutin’in alameti farikası kırmızı taban ve yüksek ökçeler...
Madonna, Cameron Diaz, Catherine Deneuve gibi ünlüler bu markanın hastası...
Yaratıcısı, "Yüksek ökçeler kadını hafızalardan silinmeyecek hale dönüştürür, kırmızı ise ateşin ihtirasın rengidir" diyor...
Harünnisa Hanım’ın ayakkabısı Louboutin’se çantası ne diye bir yazı yazacaktım...
Elindeki çantanın ne olduğunu çıkaramadım...
Fotoğafları büyütmeme, değişik karelere bakmama rağmen çantanın belirgin bir markasını, karakteristik bir özelliğini görmedim...
Ayakkabı tasarımının yanında, çanta fazlasıyla cılız gözüküyor zaten.
Ama çantayı yazacakken baktım baktım böyle bir model göremedim 2007 kış kreasyonunda Louboutin’in... Türk işi olduğu söyleniyor şimdi de...
Evdeki tv kaç yılda bir değişir
Geçen gün fark ettim, her 4 yılda bir Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde evdeki televizyonu değiştirdiğimi...
Tesadüf mü, yoksa futbol içgüdüsüyle yapılmış bir hareket mi bilmiyorum.
2000’de Türkiye’nin maçlarını daha iyi izlemek için büyükçe bir televizyon almıştım.
2004’teki şampiyonadan önce ’flat square’ bir televizyon aldım eve, neredeyse bütün maçları da izledim.
O günden bu yana da aynı televizyonu kullanıyorum.
Geçen gün gittim yeni bir televizyon aldım kendime, getirip duvara monte ettiklerinde fark ettim 4 yılda bir evdeki televizyonu değiştirdiğimi.
Bu seferki büyük boy bir LCD...
HD teknolojisiyle üretilmiş, dört yanından ışıklar çıkan bir televizyon bu.
Televizyonun kenarında bulunan çerçeve led ışıklarla döşenmiş.
Ekrandaki görüntüye göre çerçeve de renk değiştiriyor.
Deniz altı belgeseli izlerken çerçeve mavi, maç izlerken yeşil oluyor...
Meğer televizyon izlemek ne kadar zevkliymiş.
Son dönemde çok televizyon izlemiyordum, bir haftadır en büyük eğlencem televizyon ve DVD seyretmek.
4 yılda bir televizyon teknolojisinin yaptığı sıçramalara bakıyorum da, benim 2000’de aldığım televizyonla şimdi duvarda asılı olan arasında dağlar kadar fark var.
Avrupa ve Dünya Futbol şampiyonası öncesinde bütün dünyada televizyon satışları işte bu yüzden artıyor...
Türkiye de katıldı ya önümüzdeki 6 aylık dönemde bizde de televizyon satışları her zamankinden fazla artacaktır.
Ben bu kez erken davrandım, Avrupa Futbol Şampiyonası’nı bekliyorum.
Aşıklar Kanyon’da
Dün Ayşe’yi (Özyılmazel) gördüm Kanyon’da, "Sevgilin nerede" dedim...
"Aaaa, yapma ama" falan diyeceğini beklerken son derece rahat; "Okan (Bayülgen) alt kata indi, bilgisayar bakmaya" dedi...
Birlikte Kanyon’da akşam turuna çıkmışlar.
Üç dakika önce karşılaşsak çiçeği burnunda sevgilileri ilk kez yanyana görecektim, kaçırdım.
Biraz lafladık, Ayşe’yi uzun zamandır bu kadar mutlu görmemiştim.
Yüzünde gülücükler açıyordu.
Mutlu ol Ayşe, gerisi boş be...
