Paylaş
Kim bilir nerelerde olacağız?
Hangi işi yapacağız?
Hâlâ arkadaş olacak mıyız?
Daha da önemlisi, 32-33 yaşımızı görecek miyiz?
1980’lerin başında öylesine uzak bir yıldı ki bizim için 2000...
Öylesine büyük bir yaştı ki 32-33’ler...
Çocukluğumuzun dizi filmi “Uzay 1999” bile 2000’i görememiş, biz mi görecektik...
PTT bile o dönemde “2000’e mektuplar” diye bir servis başlatmıştı.
Mektubun üzerine 2000 yılında teslim edilecek adresi yazıyordunuz... PTT kasalarda saklayıp, 2000’de teslim ediyordu...
Hiçbir zaman PTT’ye teslim etmediğimiz hayali mektuplar yazıyorduk 2000’e...
Sonra bir baktık 2000’ler geldi, 30’ları devirdik...
Sonra 2010’lar geldi, 40’ları aştık...
Bugün 2013...
Biz yine aynı arkadaş grubu oturup “Acaba 2050’de ne yapıyor olacağız” diye konuşuyoruz.
80’li yaşları aşmış olacağız...
İlginçtir, içimizden kimse de “80’i görecek miyiz?” diye konuşmuyor.
Çok komiğiz çok...
Maşallah 90’ları devirmek, 100’ü görmek konusunda herkes iddialı...
“Para biriktirelim, ölümsüzlük ilacı bile çıkabilir” geyiği yapıyoruz.
Fark ettim ki...
Gençken hayat çok kısa ve o ileriki yıllar asla görülemeyecek gibi gelirken...
Yaş ilerleyince hedef çoook uzun ve dibine kadar yaşanacak hale dönüşüyor.
Baksanıza 2000’leri göremeyeceğiz diyen bizi şimdi 2050 bile kesmiyor...
Hepinize sağlıkla, mutlulukla yaşanacak nice yıllar dilerim.
Tinerci saldırısı!
Dizi oyuncusu Pamir Pekin, Bebek’te bir bar çıkışında madde bağımlısı olduğu iddia edilen bir grup tarafından bıçaklandı.
Daha sonra olayın tinercilerle ilgisi olmadığı anlaşıldı. Sokakta iki grup arasında sürtüşme çıkmış ve kavga sonrasında bıçaklanmış Pekin...
Büyük geçmiş olsun diyorum, umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur.
Sokaktaki her bıçaklanmanın ilk olarak sokak çocuklarına ya da tinercilere mâl edilmesi toplumsal refleksimiz aslında.
Gerçekten böyle bir olay yaşandığında sokak çocuklarına, tinercilere karşı bir linç kampanyası başlatılması da adettendir.
Hadi emniyet onları toplasın... Gözden uzak bir yere götürsün...
Olay çözülsün, yeter ki keyfimiz kaçmasın...
Çünkü hep böyledir. Yaşanan tatsız bir olay sonrasında tinerciler belli bir süre gözlerden uzaklaştırılır.
Peki bu çözüm mü?
Bu şehirde sokak çocuklarına, tinercilere, sokakta yaşayanlara karşı ciddi bir rehabilite çalışması yapılmadığı sürece değil.
Şimdi “İstanbul’da kaç kişi sokakta yaşıyor?” diye sorsam...
Yanıt verecek yetkili bile bulamam...
Rıdvan Dilmen, Galatasaray TV’deki programa katılmalıydı
Ama mahalle baskısına yenik düştü.
“İş yoğunluğum gerekçesiyle programa katılamayacağım” diyerek Galatasaray TV’den aldığı program davetini reddetti.
İster korktu deyin...
İster çekindi...
İster risk almak istemedi...
Galatasaray taraftarının da Fenerbahçe taraftarının da tepkisi vardı bu işe...
Galatasaraylılar, “Fenerbahçeli Rıdvan’ın bizim kanalımızda işi ne” dediler. Fenerbahçeliler, “Ne işin var GS TV’de” dediler.
Sonuçta Rıdvan da bu işten vazgeçti. Oysa bu anlayışı yıkabilecek biri varsa Rıdvan Dilmen’di...
Biraz cesaretli olabilseydi her alanda kutuplaşmayı sevdiğimiz bir dönemde ezber bozabilirdi...
Hande’nin zor gecesi
Hande Yener yılın son günü babasını kaybetti. Dün öğlen cenazesi vardı, hayatının en zor günlerinden birini yaşadı.
Gece de İzmir’de yılbaşı konserine çıktı. En acılı gününde zor bir karar vermek zorunda kaldı.
Prodüktörü Polat Yağcı aradı dün, “Ne karar vereceğimi bilemiyorum” diyerek.
Bir yanda 3 bin bilet satılmış, organizatör “İptal ederseniz biterim” diye ağlıyor...
Gecenin telafisi yok, konser değil ki üç gün sonra yapacağım diyesin, yılbaşı gecesi bu, herkes eğlenmek derdinde...
Ya Hande ne olacak peki?
“Sen olsaydın ne karar verirdin” diye sordu Polat...
Bilen bilir, ben “show must go on” diyenlerden değilim.
“En acılı günümde sahneye çıktım” diyen tiyatrocu edebiyatını sevmem.
“Ben olsam” dedim Polat’a, “Durumu anlatır ve kararı Hande’nin kendisine bırakırdım, zorlamazdım...”
“Ben de öyle yapacağım” dedi Polat...
Başka sanatçılardan yardım isteyip, Sinan Akçıl ve DJ’lerle destekleyip, Han-
de’nin bir saat kadar sahnede olacağı bir plan üzerine çalışıyorlardı en son.
Ne karar verdiler bilmiyorum. Hande dün gece sahneye çıksa da çıkmasa da yerden göğe kadar haklıdır. Başın sağ olsun Hande’cim...
Paylaş